Yeni tip koronavirüs 1.2 milyondan fazla insanı etkilerken, Fransa'da görev yapan Türk doktor Ünsal Akkabak virüsü nasıl yendiğini anlattı.7 yaşındayken Fransa'nın Strasbourg kentine giden ve 25 yıldır doktorluk yapan Ünsal Akkabak, koronavirüs sürecinde yaşadıklarını ve hastalandığı süreci anlattı. Alman haber portalı Deutsche Welle'nin Türkçe edisyonunda konuşan Akkabak, koronavirüse 21-28 Şubat tarihlerinde kayak tatili için gittiği Kayseri'den döndükten sonra yakalandığını söyledi.

"NEZLE GİBİ BAŞLADI"

Akkabak o günleri, "Tatil dönüşü virüs vakaları çoğalmaya başlamıştı. Eldiven ve maskeyle çalışmaya başladım. Maske yeterince olmadığından idareli kullanmak gerekiyordu. Viziteler sırasında kimi zaman beş kat merdiven çıkıyorsunuz, maskeyle zor oluyor. Dahası, yüzde 100 koruma da sağlamıyor. Bir hafta sonra nezle gibi başladı. Aşırı derece kırgınlık, baş ağrıları hissetmeye başladım. Birkaç gün sonra test yaptırmaya karar verdim. Randevu alıp Strasbourg Hastanesi'ne gittim. Ertesi sabah sonuçlar geldi, pozitif olduğunu söylediler. O gün normalde çalışmam gerekiyordu ancak hastalara ve başkalarına bulaştırmamak için derhal kendimi karantinaya aldım" diyerek anlattı.

2 HAFTALIK KARANTİNA SONRASI İŞİNE DÖNDÜ

Dr. Akkabak yaklaşık iki hafta süren karantinanın ardından 2 Nisan'da işinin başına döndü. Kendisi gibi virüs kapmış ve karantinaya çekilmiş olanlara "Her dört günde bir muayene olmaları" tavsiyesinde bulundu. Zatürre ve nefes darlığı gibi durumların kimi zaman ancak muayene sayesinde görülebildiğini, böyle bir durumda mutlaka hastaneye gidilmesi gerektiğini söylüyor.Muayene sayılarının bundan yaklaşık altı hafta önce aniden arttığını gözlemlediklerini belirten Dr. Akkabak, "Muayene için başvurular birden arttı. Öksürük, nezle, ateş, baş ağrısı veya ishal gibi grip sendromunda görülen, yani pek önemli olmayan virüs bulguları vardı" dedi.

"FRANSA'DA RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR"

Fransa'da virüse ilişkin resmi rakamların gerçeği yansıtmadığına işaret eden Dr Akkabak, "Bu rakamları en az 10'a katlamak lazım, çünkü yeterince test yapılmadığı için çoğu vakalar bilinmiyor. İstatistikler sadece test olanları veriyor. Ayrıca testin negatif çıkması virüs taşımıyorsunuz anlamına gelmiyor. Hatalı negatifler var. Gerçek olan ölü sayısı. Tünelin ucunda değil, henüz başlangıcındayız. Rakamlar hâlâ yükseliyor. Çin modelini temel alacak olursak, bu durum üç ay sürebilir" diyor.Dr. Akkabak, karantina sonrasında yaşanacak süreç ile ilgili de "Karantina sonrası normal olarak iyileşen hastaların çoğu direnç kazanmış olacak. Acil vakaların normalde üç hafta içinde eski haline dönmesi gerekir" yorumunu yapıyor.. En büyük risk gruplarının "65 yaş üzerindekiler, diyabet, kronik bronşit, obezite, astım hastaları, ağır hastalıkları olanlar ve direnç düşürücü ilaç kullananlar" olduğunu hatırlatıyor. Bazı gençlerin veya herhangi bir hastalığı olmayanların da ağırlaşabildiğine dikkat çekiyor.

"SİGARAYI BIRAKIN"

"Önemli olan nefes darlığı yapmaması" diyen Dr. Akkabak, "Herkesin sık sık ellerini yıkaması, bir metrelik mesafeyi koruması, bireylerin solunum sistemlerini gözlemlemesi, şüpheli olanların ise maske takması"nın önemine değiniyor. Bol bol su içmenin ve sigarayı bırakmanın, bırakılamıyorsa da tüketimini mümkün olduğunca azaltmanın önemine işaret ediyor. Kimi vakalarda doktor kontrolünde antibiyotik gerekebileceğinin de altını çiziyor.Virüse karşı aşı geliştirme çalıştırmalarının önemine vurguda bulunan Dr Akkabak, "Aşı gerekli, yakalanmayan kişiler için etkili olacaktır, direnç kazanacaklardır, yaygınlaşmasını engelleyecektir. Fakat ağır hastalara etki yapmaz, çünkü onlara aşı yasaktır. Bunlar için virüs ilaçları geliştirmek gerekiyor" diyor. Virüsün mütasyona uğrayabileceğini ve her sene grip için olduğu gibi aşı yaptırmanın gerekebileceğini söylüyor.