Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Biz, kardeş kavgasını sonlandırmak, bu kanı, gözyaşını ve zulmü engellemek için ne yaptık? Maalesef bir çoğumuz bu soruya tatmin edici cevaplar veremiyoruz.

Bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. Bugün Suriye2nin başına gelenlerin yarın bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisi yoktur.
Durum tespiti yapmadan vizyon geliştiremeyiz. Bu durum tespitine Suriye ile başlamak istiyorum. Suriye ile en uzun sınır bize ait. İlk tehdit bize. Bu tehditler nedeniyle adım atmak durumunda kaldık.

Suriye’deki krizi geniş bir bölgede güvenlik tehditlerine yol açıyor. Buna artık bir son verilmesi gerektiği ortadadır. Ateşkesin tahkim edilmesi, güçlendirilmesi gerekiyor. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunarak meşruiyet zemini güçlü bir siyasi geçiş sürecinin hayata geçirilmesi şarttır.

HEDEF MÜMBİÇ VE RAKKA

Fırat Kalkanı operasyonu ile DEAŞ ve PYD’nin bir bölümünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Şimdi El Bab’ı da DEAŞ’tan temizlemek suretiyle attığımız adım bir hedefe kilitlenmiştir. Sonrasında doğuya yönelerek Münbiç ve Rakka’da eğer koalisyon güçleriyle adımı atarsak terörden arındırılmış güvenli bölgeye ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz ve Türkmenler yerleşme imkanı bulacaklardır. Şehitlerimiz var. Ama burada DEAŞ’tan 3 bini aşkın etkisiz hale getirilen kaybı var. DEAŞ’ın İslam’la uzaktan yakından alakası yoktur. DEAŞ bir terör örgütüdür. Bu insanlar hiçbir zaman Müslüman olamaz.


TERÖRLE İSLAM'I YAN YANA GETİRENLER VAR

DEAŞ Müslümanların yüz karasıdır tüm dünyada Müslümanlar bunlardan dolayı karalanmaktadır. Biz bunları hak etmedik. Bizler bu dinin mensupları olarak sevgili peygamberimizden bu yana biz hep güvenin temsilcisi olduk. Terörle İslam’ı yan yana getirenler var. İslam’la terörizmi kimse yan yana getirmesin. İslam’la radikalizmi de kimse yan yana getirmesin. İslam radikalliği kabul etmez. Aşırılıklardan kimseye fayda yoktur. Böyle yürürsek başarıya ulaşırız.

Terörden arındırılmış bir güvenli bölgeden bahsediyorum. Uçuşa yasak bir bölge olması lazım. Bu olmayınca oranın güvenli bölge olması mümkün değil.
Eğitilmiş donatılmış bir milli orduyu bu bölgede istihdam etmemiz lazım. Bu noktada Körfez'deki kardeşlerimden de diyorum ki elinizi taşın altına lütfen siz de koyun. Biz Aylan bebekleri, Ümran bebekleri batının dergilerinde görünce mi ah vah edeceğiz. Bunlar olmadan biz tedbirimizi almamız lazım.

MÜLTECİLER İÇİN 25 MİLYAR DOLAR HARCANDI

Suriye’de bugüne kadar, 600 bin diyorlar hayır, katil Esed 1 milyona yakın insanı öldürmüştür. Burada bir zulüm var biz bu zulmü sessiz kalamayız.
Ya buna elimizle ya dilimizle bu da yetmiyorsa kalbimizden buğz edeceğiz. Ama bakıyorum ki İslam dünyasında bu hassasiyet birçok yerde maalesef yok.
Şu anda 2 milyon 800 bin mülteci bizde. 300 bin de Iraklı mülteci Türkiye’de. Ve bizim şu ana kadar yaptığımız harcama STK’lar ile birlikte 25 milyar dolar.
AB’nin bize verdiği söz neydi? Temmuz başında bize 3 milyar Avro ödeyeceklerdi. Geldi mi gelmedi. Şu ana kadar 725 milyon dolar geldi.