Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Hamdi Akın İpek ve yakın  aile bireylerinin ortağı olduğu Koza-İpek Holding'e ilişkin soruşturmayı  tamamlayarak, İpek ailesi fertlerinin de arasında bulunduğu 45 kişi hakkında  hazırladığı iddianameyi mahkemeye gönderdi. 
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca basın mensuplarıyla paylaşılan bilgi  notuna göre, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) "çatı davası"nın firari sanığı, Koza  Holdingin yöneticisi Hamdi Akın İpek ile annesi Melek İpek'in de aralarında  bulunduğu 45 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "vergi usul kanununa  muhalefet", "güveni kötüye kullanmak" "özel bölgede sahtecilik" ve "ruhsatsız  silah bulundurmak" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
 
Terörizmin finansmanı suçu
 
İddianamede, şüpheliler Hamdi Akın İpek, Cafer Tekin İpek, Melek İpek,  Pelin Zenginer, Nevin İpek, Ebru İpek, Ali Serdar Hasırcıoğlu ve Şaban Aksöyek'in  işledikleri 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunda  düzenlenen terörizmin finansmanı suçu ile Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk Ceza  Kanunu'ndaki görevi kötüye kullanma suçları nedeniyle, SPK tarafından düzenlenen  raporda belirtilen 1,5 milyar lira tutarındaki mal varlıklarının halen Tasarruf  Mevduatı Sigorta Fonu yönetiminde bulunan şirketlerdeki ortaklık paylarından  başlamak üzere Türk Ceza Kanununun 55/2. maddesi gereğince müsaderesi talep  edildi.
 
İddianamede, şüphelilerden Hamdi Akın İpek hakkında 77 yıl, kardeşi  Cafer Tekin İpek hakkında 90 yıl hapis cezası, diğer şüphelilerin ise 10 yıl ile  30 yıl arasında değişen cezalara çarptırılması istendi.
 
Şüphelilerin vekilleri tarafından yapılan bazı şikayetlerle ilgili  Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğince kayyım olarak görevlendirilen kişiler ile  haklarında silahlı terör örgütüne üye oldukları yönünde yeterli delil elde  edilemeyen iki şüpheli hakkında ise ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
 
FETÖ soruşturmaları ile ilgili olarak CMK 133/1. maddesi gereğince ilk  kayyım atamasının bu dosya kapsamında yapıldığı belirtilen iddianamede, Koza İpek  Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketlere kayyım atanması ile FETÖ'nün mali  açıdan çok büyük yara aldığı, ayrıca Holding bünyesinde Bugün TV ve Kanaltürk  isimli televizyon kanallarının yönetimlerinin kayyımlara geçmesiyle FETÖ basın  gücünün büyük bir bölümünü kaybettiği tespitleri yapıldı.
 
İddianamede, halen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetiminde  bulunan şirketlerin müsadere edilebilmesinin bu açıdan büyük önem taşıdığı  vurgulanarak, bu amaçla gerekli tüm çalışmalar yapılarak ilgili yerlerden  raporların tamamlanmasına büyük önem verildiği, soruşturmanın büyük bir  titizlikle yürütülerek gerekli tüm delillerin toplanmasının ardından en kısa süre  içerisinde iddianame düzenlendiği kaydedildi.


 
İddianamede, iş adamı Galip Öztürk, müşteki olarak yer alıyor.
 
Koza-İpek Holding'e ilişkin süreç
 
Bilgi notuna göre soruşturma kapsamında 1 Eylül 2015 tarihinde şüpheli  Hamdi Akın İpek ile yakın aile bireylerinin ortağı olduğu holding bünyesindeki  şirketler ile Hamdi Akın İpek'in ikametgahında arama yapıldı. Aramada el konulan  tüm kayıtlar, defterler ve belgeler üzerinde bilirkişi heyeti incelemeleri  neticesi düzenlenen rapor doğrultusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının  talebiyle holding bünyesindeki 22 şirkete 26 Ekim 2015'te Ankara 5. Sulh Ceza  Hakimliğince kayyım atandı.
 
674 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 19/1. maddesi gereğince holding  bünyesinde bulunan ve kayyım idaresinde olan şirketler, Ankara 4. Sulh Ceza  Hakimliğinin 6 Eylül 2016 tarihli kararıyla TMSF'ye devredildi.
 
Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan aramalarda elde edilen tüm suç  deliller, gerekli incelemelerin yapılması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu  Başkanlığı (SPK), Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ve Mali Suçları Araştırma  Kuruluna (MASAK) gönderildi. Sermayesinin bir bölümü halka açık olan şirketler  yönünden yapılan incelemeler sonucunda SPK tarafından 6, Vergi Denetim Kurulu  Başkanlığınca ise 7 ayrı suç raporu düzenlendi.
 
Şüphelilerce yapılan bağışlar ve harcamaların terörizmin finansmanı  suçu kapsamında olup olmadığının tespitine yönelik MASAK da üç ayrı rapor  düzenledi. Aramalarda ele geçirilen dijital materyaller ve mali kayıtların  incelenmesi için de bilirkişi heyeti görevlendirildi. Dosya kapsamında düzenlenen  bütün raporlar, tanık beyanları ve toplanan delillerin değerlendirilmesi  neticesinde, holding bünyesindeki şirketlerin ortakları, yönetim kurulu üyeleri  ve çalışanlarından oluşan 45 şüpheli hakkında dava açıldı.
 
Holding bünyesinde kayyum atanan şirketler halen TMSF'nin  görevlendirdiği yönetim kurulunca idare ediliyor.