Mehmet AKTARAN / İstanbul, () - BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Meridyen Derneği tarafından Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde bu akşam düzenlenen “Türkiye'de Tüm Yönleriyle Siyer Çalışmaları" adlı sempozyumun açılışına katıldı. Sare Davutoğlu, "Maalesef, dünyada karikatür kriziyle başlayan, daha sonra hepimizin bildiği çok çeşitli olaylarla devam eden, tırmanışa geçen ve meşru bir zemin kazandırılmaya çalışılan 'İslam karşıtlığı', şu anda karşı karşıya kaldığımız en büyük meydan okumalardan bir tanesidir" dedi.

Sempozyum öncesi, Sare Davutoğlu, Üsküdar Belediyesi tarafından Suriyeli çocuklar için başlatılan “Onları Mutlu Etmek Çocuk Oyuncağı" adlı oyuncak ve kitap kampanyasına oyuncak ve kitap bağışladı.

Sare Davutoğlu, aynı yerde bulunan, tezhip sanatçısı Zehra Durmuş'un eserlerinden oluşan bir seçkinin yer aldığı “Siretin Sureti" başlıklı serginin de açılışını yaptı.

Sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi alan Davutoğlu, ardından sempozyumun yapıldığı salona geçti. Meridyen Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Sare Davutoğlu, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Siyer'in yalnızca bir hayat hikayesi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğuna dikkat çekti.

"İSLAM KARŞITLIĞI EN BÜYÜK MEYDAN OKUMALARDAN BİRİ"

Sare Davutoğlu, şunları söyledi:

“Siyer, dünyayı, insanı ve toplumu ama en önemlisi de kendimizi tanıma, varoluşu anlama ve yorumlama kılavuzumuz olmuştur. Güzel sözün, hoş davranışın ve muteber kişiliğin kaynağı olan kalbi terbiye etmenin en güzel yöntemi de Siyer'e müracaat etmektir. Her mümin için, onun hayatını öğrenmek, kendi hayatını, İslam'a uygun yaşamanın en güzel, en kolay yoludur. Maalesef, dünyada karikatür kriziyle başlayan, daha sonra, hepimizin bildiği çok çeşitli olaylarla devam eden, tırmanışa geçen ve meşru bir zemin kazandırılmaya çalışılan 'İslam karşıtlığı', şu anda karşı karşıya kaldığımız en büyük meydan okumalardan bir tanesidir. Peygamber Efendimizin Hadisiyle söylemek gerekirse, 'Mümin her halden hayırla çıkmasını bilendir.' Dünyanın birçok yerinde protestolar nedeniyle insanların hayatını kaybettiği olaylar içerisinde yer almak ya da bu olayları teşvik etmek yerine, 'Peygamber Efendimizi en güzel şekilde nasıl anlatabiliriz, nasıl anlayabiliriz?' derdinin peşine düştük. Bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalar hep bu gayretin ürünü oldu. Onun ahlakının, farklı unsurlar arasında kurduğu dengenin, ortaya koyduğu birlikte yaşama hukukunun temel prensiplerini bizler en güzel şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Günümüzde, tüm dünyada kimseyi ötekileştirmeden muhabbeti yaymak durumundayız. Siyer'in ve Sünnet'in dikkate alınmadığı, sadece Kur'an-ı Kerim'in referans alındığının iddia edildiği yaklaşımların nasıl sonuçlar doğurduğunu, hem Müslümanlar arasında hem de dünyadaki İslam algısı açısından ne kadar probleme yol açtığını hepimiz biliyoruz. Fikri, siyasi farklılık ve anlaşmazlıklarda ümmet bilincini korumamız gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız."

Uluslararası çapta çeşitli akademisyenlerin konferanslar vereceği sempozyum 3 gün sürecek.