İş çevreleri, AK Parti ve CHP’nin dün son kez yaptığı görüşmede, koalisyon konusunda anlaşılmaması ve erken seçim ihtimallerinin artmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, erken seçime gidilmesi durumunda yatırımcıların bir yılının boş geçeceğini belirtti. İşadamı Süleyman Yıldırhan ise siyasetteki belirsizliğin ekonomiye çok ciddi yansımalarının olduğunu vurguladı.
Kobani olaylarıyla birlikte ciddi ekonomik kayıpların yaşandığı, son günlerde yaşanan olaylarla da bu durumun tavan yaptığı Diyarbakır’da, erken seçimin konuşulmaya başlanması iş çevrelerini kaygılandırmaya başladı. Konuya ilişkin İHA’ya değerlendirmelerde bulunan iş çevreleri, siyasi partilere seslendi. DTSO Başkanı Ahmet Sayar, barış süreci ile birlikte bölge ekonomisinde ciddi iyileşmelerin yaşandığını ancak son günlerdeki olayların bu iyileşmeye çelme taktığını belirterek, “Diyarbakır ekonomi sırasında şuan 67’nci sırada yer alan bir kent. Bunun temel sebebi Cumhuriyet tarihinden günümüze ülkeyi yöneten hükümetlerin yanlış politikaları, burayı göz ardı etmeleri, buralara üvey evlat muamelesi yapmalarıdır. Yakın tarihe baktığımız zaman son 30 yılda bu kadar yoksul bir bölge olmasının temel sebebi olarak da sürekli bir çatışma ortamı olduğunu ifade edebiliriz. Çünkü ticaret ve ekonominin gelişebilmesi için olmazsa olmazlardan biri barış ortamıdır. Çözüm süreci ile birlikte bugüne kadar çatışmalı ortamda ifade edilemeyen sosyoekonomik alan çok daha dillendirilmeye başlandı. Bu iki buçuk yıllık çatışmasızlık ortamında işadamlarında iş çevrelerinde bir yatırım motivasyonu oluştu, yatırım yapma fikirleri oluştu. Hem yerel yatırımcılar hem de il dışından hatta ülke dışından yatırımcıların odağı haline gelmişti. Bu kısmen hem yatırım teşvik belgelerine yansıdı hem 2013-2014 yılı ihracatlarımıza yansıdı. Türkiye ortalamasının üzerinde yatırım ve ticarete teşvik oldu. İş çevrelerinin uzun vadeli planlama yapmalarından dolayı bu yatırım fikirlerinin yavaş yavaş yatırma dönüştüğü bir dönemde anlam veremediğimiz tahmin edemediğimiz öngöremediğimiz ve şuanda da anlam veremediğimiz bu çatışma ortamının olması tabiî ki ekonomik yatırımları özellikle yeni yapılacak olan yatırımları olumsuz etkiledi. Yeni yatırım yapmak isteyenlerin yatırım yapma kararlarını ötelemelerine sebep oldu. Şu anda operasyonların olduğu, insanların yaşamlarını yitirdiği bir yerde ekonomik yatırımlardan söz edemez hale gelmiş bulunmaktayız” dedi.
“2015 YILI BOŞ GEÇMİŞ OLACAK”
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının ardından Davutoğlu’nun erken seçim ihtimalinin yüksek olduğuna ilişkin yaptığı açıklamaya dikkat çeken Sayar, “Şimdi tam da böyle bir gerilim ortamında özellikle çözüm sürecinin de kimilerine göre askıda olduğu, Sayın Cumhurbaşkanına göre buzdolabında bekletildiği bu süreci de işin içerisinde değerlendirdiğimizde, bu yeni seçim Türkiye’nin çok kolay kaldırabileceği bir seçim olarak görülmüyor. Bu hem ülkenin sosyal hem de ekonomik olarak ciddi bir zarar göreceği anlamına geliyor. Deyim yerindeyse 2015 yılının ekonomi çevreleri için boş bir yıl olarak geçmesine sebep olacak ve bu durum 2016’ya da yansıyacak” diye konuştu.
“BÜTÜN YATIRIM KARARLARI SEÇİMLERE ENDEKSLENMİŞ”
Diyarbakırlı işadamı Süleyman Yıldırhan ise iş dünyasının bütün yatırımlarını seçimlere endekslediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de reel sektörün seçimlerden etkilendiğini bir kere daha gördük bu seçimlerde. Bütün yatırım kararları seçimlere endekslenmişti. Seçimin tekrar uzatılmış olması, yeni bir erken seçime gidilmesi reel sektörün tekrardan yatırımlarını yavaşlatması hatta durdurması durumunu ortaya çıkarmaktadır. Bu ülkedeki işsizlik oranlarını da etkileyecektir. Dolayısıyla sosyal yapıda da bazı kırılmalar olacağını düşünüyorum. Genel olarak baktığımızda zaten ekonomi piyasaları 7 Haziran seçimlerinden sonra fiyatlamasını yapmıştı. Hem borsada hem dövizde fiyatlamalar erken seçime göre yapılmıştı. Diyarbakır ekonomisi halkın çok fazla politika ile ilgili olmasından ötürü politika ile ekonominin iç içe geçtiği bir şehir. Siyasetçilerin en azından yeni seçimde konuyu şahsileştirmemesini düşünmekteyim.”