Enver ALAS-Uğur CAN/ İSTANBUL, () CHP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bekaroğlu ve Sezgin Tanrıkulu ile Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Demokrasi, Toplumsal Barış ve Kürt Sorununun Çözümü ile İfade ve Basın Özgürlüğü' konularında partilerinin yaklaşımını ve seçim bildirgesinde yer alan vaatlerini anlattı.
Beyoğlu'nda bir otelde düzenlenen basın toplantısında demokrasi konusunda açıklamalarda bulunan Mehmet Bekaroğlu, 12 Eylül anayasasının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin parlamenter sistemi koruyarak, çoğulcu, katılımcı, hukukun üstünlüğünü ve eşit yurttaşlığı mümkün kılacak bir anayasa yapılmasına vurgu yapan Bekaroğlu, "CHP, en başta Siyasi Partiler Yasası'nın ve Seçim Yasası'nın, Meclis İçtüzüğü'nün, tam demokrasinin olabileceği şekilde; yani halkın tercihini, taleplerini karara dönüştürecek şekilde değiştirilmesinden yanadır" dedi.
Türkiye'de yargı sorununun da giderek derinleştiğinin altını çizen Bekaroğlu, "Taraflı, bağımsız olmayan ve siyasetin aracı haline getirilen bir yargı sistemi ile karşı karşıyayız. Bunun mutlaka değişmesi gerekiyor. Yoksa Türkiye'nin önü gerçekten karanlıktır" diye konuştu.

"SANDIKSIZ DEMOKRASİ OLMAZ"
Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığını kaydeden Bekaroğlu şöyle devam etti:
"Sandıksız demokrasi olmaz. Milli irade oradan tecelli ediyor. Ancak seçilenlerin hukuk içinde yönetmeleri gerekiyor. Bunun için bu mekanizmaları oluşturmamız gerekiyor. Yoksa demokrasimizin gelişmesi mümkün değildir. 1 Kasım seçimlerini çok önemsiyoruz. Çevremizdeki ülkelerde yaşanan iç savaşların önemli sebeplerinden bir tanesi, iktidarların seçim yoluyla değişememesidir. İktidarların seçimle gelip seçimle gitmemeleridir. Bütün eksikliklerine ve sorunlarına rağmen Türkiye'de sandığın kuruluyor olması, iktidarların seçim yoluyla değişiyor olması, Türkiye için çok önemli bir kazanımdır. Herkesin bu kazanımın üzerine titremesi ve bu seçimi mümkün olduğu kadar güvenli bir ortamda yapmamız gerekiyor."

TANRIKULU, CHP'NİN 'KÜRT SORUNU'NA BAKIŞINI VE ÇÖZÜM PROJELERİNİ ANLATTI
'Toplumsal barış ve Kürt sorunu' konusunda konuşan Sezgin Tanrıkulu ise 30 yıldır Kürt sorununun çözümü konusunda gösterdiği çabayı anlatarak, bugün gelinen noktayı 'berbat' olarak niteledi.
2000'li yıllarda bir gazeteye verdiği röportajı hatırlatan Tanrıkulu, "İlk defa 2000'li yıllarda 'duygusal kopuş' kavramını ben kullanmıştım. Yine Kürtlerin aidiyet bağları zayıflıyor demiştim. Şimdi ise duygusal kopuş değil, kopuş yaşanıyor. Son 2 ayda olanlarla birlikte keskin bir kopuş yaşanıyor. Çok zaman kaybettik. Zaman kaybettikçe talepler yükseldi, beklentiler yükseldi, ancak her atılan adım beklentinin altında kaldı. Bugün geldiğimiz noktada, içeride yurttaşlarına düşman, dışarıda komşularımıza düşman bir Türkiye ortamı var. Biz son 4 yılda, CHP olarak bu durumu tarif eden, içeriğine uygun öneriler yapmaya çalıştık. Fakat 2013'ün Mart'ında başlayan çatışmanın olmadığı ortamın şehvetiyle, bizim söylediklerimize insanlar kulak tıkadılar, görmezden geldiler" diye konuştu.

"TBMM ODAKLI YAPILMALI"
Kürt meselesinin 3 ana eksende tartışılması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, şöyle konuştu:
"Birinci ana eksen, demokrasi, eşit yurttaşlık, özgürlük, adalet, geçmişle yüzleşme, hesaplaşma meselesi. İkinci ana eksen, bu sorunla bağlantılı çatışma, terör, şiddet meselesidir. 3. ana eksen ise sorunun ekonomik kalkınma ayağıdır. Bu üç eksen üzerinde çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Bunun da TBMM odaklı yapılması görüşündeyiz. Şiddet ortamından kurtulmak için önerilerimiz oldu. Bunu parlamentoya da sunduk, bildirgemize de koyduk. Öncelikle parlamentoda yasayla 'Toplumsal Mutabakat Komisyonu' kuracağız. Bu komisyona bağlı olarak çalışacak 'Ortak Akıl Heyeti' oluşturacağız. 3. olarak ise Gerçekleri Araştırma Komisyonu kuracağız. Bunlar eşzamanlı çalışacak, sorunun parlamento içinde çözümü noktasında adım atacağız."

UTKU ÇAKIRÖZER: "MESLEKTAŞLARIMIZIN BİZİ ELEŞTİREBİLME, MUHALEFET EDEBİLME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ"
İfade ve basın özgürlüğü konusunda açıklamalarda bulunan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise toplumun haber alma hakkı ve özgürlüğünün tehdit altında olduğunu söyledi.
CHP'nin basın özgürlüğüne bakış açısını özetleyen Çakırözer, "Özgürlükten ve tam demokrasiden yanayız. Bağımsız, özgür ve çoğulcu medyadan yanayız. Meslektaşlarımızın bizi eleştirebilme, muhalefet edebilme özgürlüğünü savunuyoruz, özgürce yazıp çizmesinden yanayız. Finansal enstrümanların basını susturmak için kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Mahkeme kararları olmadan internet erişimine getirilen kısıtlamalara karşıyız. Yayın yasaklarına, TMSF, RTÜK ve TRT'nin iktidarın elinde kullanılmasına da karşıyız. Halkın haber alma özgürlüğünün öncül olduğuna inanıyoruz ve bu yönde düzenlemeler getirmekten yanayız. Birçok yurttaş sosyal medya aracılığıyla paylaştıkları mesajları nedeniyle birçok davaya konu oluyorlar. Biz yurttaşların eleştiri haklarının elinden alınamayacağına inanıyoruz" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)