Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulu'na konuşuyor.

Artvin Cerattepe'de madencilik faaliyetlerine yönelik eylem yapanları eleştiren Erdoğan, "Şimdi de Artvin'de bir Cerattepe olayı çıktı. Geziciler neyse bunlar da yavru Gezicilerdir" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

"Türkiye'de imam hatip davasının bugünkü seviyeye gelmesinde Ensar Vakfımızın çok büyük gayreti vardır. İmam hatibi daha ileriye taşımak için çok daha fazla çalışmamız gerekiyor.

"BİTARAF OLAN BERTARAF OLUR"

Başbakanlığım dönemimde 'dindar nesil yetiştireceğiz' dedim birileri çılgına döndü. Bir başbakan böyle konuşamaz dediler. Ben de niye konuşamayacağımı anlamadım. Bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim. Bu demek değil ki dinsize hizmet vermeyeceğiz. Dinsize de hizmet verdik, dindara da hizmet verdik. Biz şunu biliyorduk, bitaraf olan bertaraf olur.

"BAZI PROFESÖRLERİMİZ ÇIKIP BEN VARIM DESİN"

Her geçen yıl daha büyüyerek, şube sayısı şu anda 165'e ulaşan Ensar Vakfı ile bu mücadelemizi başarıya ulaştıracağız. Aramızda benim hocamlarım da var. Geçenlerde MEB Bakanımıza da söyledim, fakat bugün bir şeyi ısrarla söyleyeceğim. Bizim imam hatiplerde proje kollarımız var. Bunlarda seçim yapmak suretiyle bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz, yar doçlarımız imam hatiplere müdür olmazlar mı? Nerden çıktı bu diyebilirsiniz. Bunu örnekleri başka okullarda var. Ben de teklif ediyorum. Bazı profesörlerimiz çıksın ben varım desin, doktorasını yapmış hocalarımız çıksın 'ben imam hatip okullarında yöneticilik yapmaya varım' desin. İşte reform budur.

"ŞİMDİ SIRA GENÇLERİMİZDE"

Bu bir bayrak yarışı. Bayrağı büyük mücadelelerle bize teslim ettiler. Bizim kuşağımız da 1980 darbesini, 28 Şubatı yaşayarak mücadeleyi bugünlere getirdik. Şimdi sıra gençlerimizde.

"BİZ ANCAK RÜKUDA EĞİLİRİZ"

Sizlerden bu okullarda eğitim-öğretim gören her evladımızı her değerlerimizle hayata hazırlamanızı bekliyorum. Mehmet Akif'in 'Asım'ın nesli' olarak tarif ettiği bir nesil yetiştirmenizi bekliyorum. Peygamber efendimizin 'gözümün nuru' dediği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi bir nesil için gecenizi gündüzünüze katmanızı özellikle istiyorum. Biz ancak rükuda eğiliriz, başka yerde eğilmek yok.

Bize düşen ilahi emre uygun olarak doğruluk, hakkın, mazlumun yanında yer almaktır. Yaşadığımız coğrafya dünyanın en zor coğrafyasıdır. Bugün de benzer sıkıntıları yaşamaya devam ediyoruz. Sadece Ensar Vakfı'nın kuruluşundan bugüne geçen 37 yıllık dönemde bu mücadelenin farklı şekillerini görmek mümkündür.

"TÜRKİYE BU ACILARA MARUZ KALDI"

Bizler için 1970'li yılların imtihanı büyüktü. 23 Şubat'ta Metin Yüksel kardeşimizin şahandet yıldönümünü geride bıraktık. Fatih Cami avlusunda şahadet şerbetini içti. O dönemde bu tür nice acılar yaşadık. Tüm Türkiye bu acılara maruz kaldı. 12 Eylül o günlerin üzerine tuz basarak acıyı daha da artırarak ülkenin üzerinden silindir gibi geçti. Çok büyük fedakarlıklarla kendimize yeni yollar açma çabası içine girdik. Önce belediyeler vasıtasıyla şehirlerimizin, sonra hükümete gelerek ülkemizin yönetimine gelerek başarılara imza atmaya başladık.

"O PARANTEZ 5 YILDA KAPANDI"

Darbeciler yine durmadı. Bu dönemde 28 Şubat denilen alakaranlık kuşağını karşımızda bulduk. Kızlarımız üniversitelere sokulmadı, okulların kapısından geri çevrildi. Yılmadık, yeise kapılmadık, mücadeleden taviz vermeden yolumuza devam ettik. Ne dediler o zaman '1000 yıl sürecek' dedikleri o parantez 5 yılda kapandı. Hamd olsun 'imam hatip nesli ne anlar, onlar gitsin cenaze yıkasın' diyenlere en güzel cevaptır bu süreç. Bu hizmetleri yapan başka kadro gelebildi mi? Halep oradaysa, arşın burada. Ülkemizde demokrasi, insan hakları, hak ve özgürlüklerin kurumsallaşması bakımında en büyük mesafa kat edildi.

"SALDIRILAR HİÇ BİTMEDİ, BİTMEYECEK"

Bunlara rağmen karşımızdakiler rahat durmuyor. Darbeciler, paralelcilerin saldırıları hiç bitmedi, bitmeyecek. Özellikle son 3 yılda şöyle bir gözümüzün önüne getirelim. Önce İstanbul'da Gezi olayları denilen park, ağaç bahanesiyle çok ince planlanmış provaksyonla çıktılar. İçerisi, dışarısı bu işi birlikte planladılar. O kadar enterasan ki yurt dışı seyahatlerimizde bunun ipuçlarını bulduk.

Şimdi de Artvin'de bir Cerattepe olayı çıktı. Geziciler neyse bunlar da yavru Gezicilerdir." 

Kaynak: Haberler.com