Uzman Sosyal Pedagog-Psikolog Hanım Demirbaş Fransa’da yaşanan terör olayıyla ilgili olarak, "Yine talihsiz bir olay yaşanmıştır. Paris’te yaşanan olaya şahit olanlar, olay yeri inceleme ekipleri, olayı seyredenler dehşet korku ve olumsuz duygular içerisinde kalmıştır. Bazı insanlarda da psikiyatri rahatsızlıklara yol açmıştır” dedi.
Fransa’da yaşanan terör olaylarını psikolojik açıdan değerlendiren Uzman Sosyal Pedagog-Psikolog Hanım Demirbaş, "İnsanlar öncelikle neden saldırganlaşıyor ona bakmak lazım. Bu şiddet saldırısı karşısında insanlar daha çok öfke duymaktadırlar ve şiddete şiddetle cevap verme eğilimi artmaktadır. İslamiyet başta olmak üzere dinler hoşgörüyü emrederken insanlar şiddet eylemleriyle dinin değerlerini savunmaya çalışırlar. Saldırganlık insanların davranışları altında yatan amaçlarından biridir. Saldırganlığın iki yüzü vardır. Bunlardan birincisi yıkıcılığın, savaşın, mutsuzluğun nedeni olarak görülmektedir. İkincisi ise hayatta kalmak, hayatı korumak ve büyümeyi sağlamaktır. İnsanın büyümesinin tehdit altında olduğu durumlarda veya insan kendisini tehdit altında hissettiğinde bu tür olumsuz davranışlar gün yüzüne çıkmaktadır” diye konuştu.
Kimsenin kendisini saldırgan kabul etmeyeceğini belirten Demirbaş, "İnsanlar saldırgan davranışlarına bir sebep bulmaktadır. Birey kendisine ’diğer insanlarla neden barış içerisinde yaşıyorum’ diye sormalıdır. Birey içinde barındırdığı kıskançlık, çekememezlik, fesatlık, eleştirmek, yargılamak gibi olumsuz duygu ve tutumlardan uzak durmalıdır ancak bu şekilde İslamiyette ve diğer dinlerde olduğu gibi barış ve huzur içinde karşı tarafa saygı duyarak dini görüşü, etnik kimliği ne olursa olsun fark gözetmeksizin bir arada yaşamak mümkün olacaktır. İnsanlar kendi değersizliğini diğer tarafa yansıtırken bu olayla birlikte aslında kendi dinini de değersizleştirmektedir. Şiddetsiz bir olayın arkasında durursak kimse bizim değerlerimizi değersizleştiremez” şeklinde konuştu.