Yenikent-Temelli Yolu temel atma törenindeki konuşmasına, “Hava sıcak, bu sıcakta sizi fazla bekletmek istemiyorum. Ama sizlerle de dertleşmem lazım. Bazı şeyleri konuşmamız lazım” ifadeleriyle başlayan Başbakan Yıldırım, kalkınma, büyüme kararlılığının bir göstergesi olan yeni bir eserin temel atma merasiminde bir arada olunduğunu ve bunun mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. Yıldırım, “Biraz sonra Yenikent- Temelli Yolunun temelini atacağız. Bundan birkaç gün önce cumartesi günü Sivas’taydık. Sivas’ta 700 milyona yakın 60’tan fazla eserin açılışını yaptık, temelini attık. Toplu açılışlar yapıyoruz, toplu temel atmalar yapıyoruz. Çünkü yetişemiyoruz. Bakanlarımız, milletvekillerimiz tam kadro sahada. 16 Nisan’da millete verdiğimiz bütün sözleri yerine getirmek için cumhurbaşkanımız milletin adamı adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde var gücümüzle çalışıyoruz. Biz burada bu temeli atarken cumhurbaşkanımız da Trabzon’da vatandaşlarımızla beraber. Orada hizmetlerin temelini atıyor, açılışını yapıyoruz. Bakanlarımız kendi hizmetlerinin açılışını ve temel atmalarını zaten gerçekleştiriyorlar. Milletvekillerimiz teşkilatlarla beraber sizlerle buluşuyorlar sokak sokak geziyorlar. Vatandaşımızın sesine kulak veriyor, derdine derman olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Malum yaz dönemi ağustos ayındayız” ifadesini kullanan Yıldırım, “Hava sıcak rehavet var. Hükümet olarak biz rehavete kapılmadan bu zamanları değerlendiriyoruz. Önümüzdeki sene için yapacağımız işlerin planlamasını, hazırlıklarını yapıyoruz. Yaz dönemini milletimizle iç içe olarak, vatandaşlarımızdan gelen istekleri, talepleri değerlendiriyoruz. Ancak yazın rehavetine kendini kaptıranlar milletle yan yana olmak yerine milleti üzmek için var güçleriyle çalışıyorlar” dedi.

“Bu memleketin bir evladıysan, nasıl sen ülkeni dünyaya şikayet edersin”

Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir haber çıktı? Nerede bir Alman dergisinde. Ana muhalefet partisinin başkanı ne diyor? Bu dergiye beyanat vermiş. Kılıçdaroğlu iyi dinle iyi. İlk önce Pensilvanya’nın kontrolüne girerek 15 Temmuz’a kontrollü darbe dedin. Seni uyardık. Yetmedi, millet 16 Nisan’da sana gereken cevabı verdi. Değil mi? Bundan da uslanmamış. Ders almamış. Ne diyor Alman mecmuasına? “Türkiye’de can güvenliği yok, mal güvenliği yok, turistler gelmesin.” Bu ne demek? Bu memleketin bir evladıysan, nasıl sen ülkeni dünyaya şikayet edersin. O ne söylerse söylesin biz sakin olalım. Bu yılın ilk 6 ayında Türkiye’ye gelen misafir sayısı yüzde 14 arttı, 15 milyona yaklaştı. Kılıçdaroğlu gelmesin dese de geliyor. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu belli ki Türkiye’de turizmin gelişmesinden, refahın artmasından, insanların aş iş sahibi olmasından hiç mutlu değil. Bırakın bir parti başkanını herhangi bir vatandaş kendi memleketi için böyle laflar eder mi? Şimdi ‘Türkiye’de adalet yok’ dedi, yollara düştü. Milletten ilgi görmeyen, sırtını terör örgütlerine dayamış siyasetçilerle kol kola yürüyen Kılıçdaroğlu şimdi yabancı ülkelerden, dergilerden medet umuyor. Yazık yazık. Adalete terör sempatizanlarıyla yol yürüyerek ulaşamazsın ey Kılıçdaroğlu. 6-7 Ekim olaylarında onca kardeşimizi, vatandaşımızı öldüren 15 yaşındaki Yasin Börü evladımıza kıyan eli kanlı terör örgütlerine destek verenlerle kol kola girerek adalet sağlayamazsın. Milletten alamadığı takdiri yabancı bir dergiye ülkeni kötüleyerek hiç sağlayamazsın.”

“Sayın Kılıçdaroğlu bu kepazeliğe bir son ver”

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın’ın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açıklamalarına tepki gösteren Yıldırım, “CHP iyice şirazesinden çıktı. Bir milletvekili diyor ki, “15 Temmuz darbesi bir tiyatrodur. Bu ne biçim darbe. Meclisi bombalandı bir milletvekili bile ölmedi. Halbuki bizim pilotlarımız bardaktaki suya bile nişan alıyorlar” diyor. Sen ne biçim insansın. Bu kadar şehitlerimizin ruhunu sızlatacak sözleri nasıl söylersin? Şehit olan 250 vatandaşımızın katilinin utanmadan devlet olduğunu söylüyor. 15 Temmuz alçak FETÖ darbesinde hayatını kaybeden, şehadet şerbetini içen gazi unvanına ulaşan bütün vatandaşlarımızın iki yakası bunların elindedir. Devleti ve milleti suçlamak suretiyle FETÖ terör örgütünü aklamaya çalışmak sizin haddinize mi? Ama buna hiç şaşırmadım. Çünkü bu zat 17-25 Aralık darbesinden sonra Pensilvanya’ya gittiğini, terör örgütünün ne kadar güzel çalışmalar yaptığını ballandıra ballandıra anlatmıştı. Milletin vekiliyle terör örgütü arasında böyle bir muhabbet kabul edilebilir mi? Sayın Kılıçdaroğlu bu kepazeliğe bir son ver. Millet şehitlerimizin ruhunu sızlatan bu adama karşı ne yapacağını merakla bekliyor. Bir tarafta milletini, devletini karalamaktan çekinmeyen bir Gazi Mustafa Kemal’in partisi olduğunu söyleyen CHP var. Diğer tarafta ise muasır medeniyetler seviyesinin önüne geçmek için her alanda kalkınma adına, büyüme adına, refah adına gece gündüz durmadan çalışan AK Parti, Ak kadrolar var. İçiniz rahat olsun. Millet her şeyi görüyor. Doğru şekilde de değerlendiriyor ve 15 yıldır da Allah razı olsun milletimiz desteğini esirgemiyor” açıklamasında bulundu.

“Kılıçdaroğlu’nun 2019’a hazırlanacağız dediği o demokratik unsurlar kimmiş bir açıklasın da görelim”
Başbakan Yıldırım, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bu aziz millete insanımızın kararına saygı duymayanlar başka ne söylüyor Alman dergisine, ‘2019’ da Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indireceğiz.’ 2003’ten beri bunu söylüyor. O söyledikçe millet daha çok destek veriyor. Her seferinde oyu biraz daha arttırıyor. Siyasi yasak koydular, ‘muhtarda olamazsın’ dediler mi? Milletin gönlünden cumhurbaşkanını silebildiler mi? Kapatma davası açtılar başarabildiler mi? 17-25 Aralık’ta yargı darbesiyle cumhurbaşkanına, bakanlarına, millete FETÖ'cülerle kumpası kurdular mı? 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulundular mı? Manşetlerden felaket senaryoları yazarak yargı siyasi uzantıları gibi çalıştı mı? Başarabildiler mi? Hayır. Sevgimi Ankaralılar sizin gönlünüzden, kalbinizden Recep Tayyip Erdoğan’ı silebilirler mi? Boşuna uğraşıyorlar. 16 yıl önce bu kutlu yürüyüşe çıkarken, milletin emrinde, milletle beraber yürüyeceğimize söz verdik. Millette hep bizim yanımızda oldu. Bize söz verdi, destek verdi. Cumhurbaşkanı ile millet arasına, milletle devletin hükümetin arasına nifak tohumları ekmeye çalışanlar hep mahçup, pişman oldular. Kılıçdaroğlu’nun 2019’a hazırlanacağız dediği o demokratik unsurlar kimmiş bir açıklasın da görelim. Sırtını teröre dayayan HDP mi, sözde adalet yürüyüşü boyunca devlete millete kin ve nefret kusan FETÖ artıkları mı? Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden terör militanları mı? Sayın Kılıçdaroğlu ortaklık yapacağın bir demokratik unsur varsa eğer gerçekten arıyorsan 15 Temmuz’da sokaklarda kahramanlık destanı yazan millete dön, millette ara.”

Temel atma törenine Başbakan Yıldırım’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Ankara Valisi Ercan Topaca ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de katıldı.