Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Tiryaki Baştuğ, okul çocukluğu döneminde meydana gelebilecek yaralanmalarla ilgili bilgilendirici bir açıklama yaptı.

Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Betül Tiryaki Baştuğ, çocuk yaralanmalarının tüm yaralanmalar içerisinde büyük bir orana sahip olduğunu aktardı. 1-14 yaş arası çocuk ölümlerinin en büyük sebebinin travmalar olduğunu vurgulayan Baştuğ, "Özellikle okul çocukluğu döneminde en sık travma nedenleri arasında spor ve oyun yaralanmaları gelmektedir. Bunların dışında özellikle okul çağında hızlı ve sabırsız hareketler sebebiyle bir başka yaralanma nedeni de merdivenden düşmedir. En çok ölüme neden olan çocukluk çağı travma nedeni kafa yaralanmalarıdır. İskelet sistemi yaralanmaları da kalıcı sakatlıklara neden olabilmesi bakımından mühimdir. Acil tıp ve acil radyoloji ekibini yaralanma sonrası tanı aşamasında sıkıntıya sokan zorluklar çocukların derdini anlatamaması, fizik muayenenin zor yapılabilmesi, çocuklarda uygulanabilen görüntülemelerin kısıtlı olması ve güçlükle yapılabilmesidir. Özellikle iskelet sistemi yaralanmalarında filmler uygun pozisyonda, yaralanma olmayan uzuv ile karşılaştırmalı ve her zaman iki yönlü alınmalıdır. Ancak görüntüleme çocuk hastanın iç dinamikleri, çocuğun yaralanmaya bağlı ağrı nedeniyle hareketsiz kalamaması ve korktuğu için çoğunlukla görüntülemeye müsaade etmemesi sebebiyle güçtür. Çocuk kırıkları ve özellikle ayrılmamış kırıklar çekilen ilk grafilerde tam olarak izlenemeyebilir. Travma sonrası topallama ve ağrı kuvvetle muhtemel kırık düşündürmelidir ve ilk grafilerde izlenemiyorsa filmin tekrarı gerekebilir. Geç grafilerde kırık hattı daha belirgin hale gelir. Aksi halde ihmal edilen ve büyüme kıkırdaklarını içeren kırıklarda şekil bozuklukları ve kısalık oluşabilir" şeklinde konuştu.

"Bilinçlendirme ve tedbirlerden oluşacak eğitim çalışmaları toplumun geneline yayılmalıdır”

Birden çok yaralanması olan çocukta omurga kırıkları mutlaka akla gelmesi gerektiğini ve görüntülemelere eklenmesini tavsiye eden Betül Tiryaki Baştuğ, şunları kaydetti:

"Kırık tespit edilmeyen çocuklarda da omurilik yaralanması olabileceği unutulmamalı, fizik muayene bulgusu olan çocuklarda ek manyetik rezonans görüntüleme yapılmalıdır. İleri görüntüleme ihtiyacı olan çocuklarda, gerek bilgisayarlı tomografi gerek manyetik rezonans görüntüleme sırasında hareketsiz kalamamaları nedeniyle sedasyon gerekebileceği, bunun da çocuğa fizyolojik ve psikolojik ek yük getireceği unutulmamalıdır. Başlangıç fizik muayene çok önemlidir. Hastamızın çocuk olması sebebiyle bu elbette kolay değildir. Tekrarlayıcı fizik muayeneler özellikle çocuklarda yaralanma sonrası patolojik bulguyu atlamamak adına önemlidir. Acil radyoloji birimi ile birebir temasta olunması çocuk hastada yaralanma sonrası görüntüleme algoritmalarının belirlenmesi bakımından önemlidir. Görüntülemelerden ultrason, radyasyon içermemesi sebebiyle iskelet sistemi travmaları da dahil olmak üzere ilk başvurulacak tekniklerden biri olmalıdır. Çocuklarda tomografik görüntülemelerden radyasyon içermesi sebebiyle olabildiğince kaçınmak gerekir. Yaralanmaların tedavisi konusunda sürekli yeni teknikler geliştirilmektedir. Güncel tedaviler ile pek çok yaralanmada tatmin edici sonuçlar alınsa da travma ve sonrasındaki tanı ve tedavi sürecinin çocuk psikolojisi üzerindeki etkisi yadsınamaz. Kaldı ki yaralanmaların bizzat kendisinden kalıcı sakatlıklar da olabilmektedir. Bu nedenle esas olan yaralanmaların önlenmesidir. Bilinçlendirme ve tedbirlerden oluşacak eğitim çalışmaları eğitim-öğretim kurumlarından başlayarak toplumun geneline yayılmalıdır.”