Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşmak üzere geldiği Mecliste, bir gazetecinin, bedelli askerlik tartışmalarına ilişkin sorusunu yanıtladı. Sosyal medyada bedelli askerliğe ilişkin yer alan bazı ifadeleri hatırlatarak, "O sözler size mi aitti?" sorusuna Erdoğan, "Bana ait değil, ben 'Sayın Başbakan'la bir değerlendirmesi yapılır' dedim. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil." karşılığını verdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kabinenin gündeminde bedelli yok, dedikodusu var" dedi.

Daha sonra partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerinin satır başları şöyle:

'BİR DEFA KILAVUZUN KARGA'

Uyuyan, yan gelip yatan bir Türkiye yok. Çalışan, gayret eden bir Türkiye var. İnsanının yanında olan bir iktidar var. Ana muhalefetin başındaki zat konuşuyor halen yalan yanlış, 7 milyon işsiz varmış. Ayıptır ya. Senin bir defa kılavuzun karga. Türkiye böyle bir konumda olsa… Şu anda yakaladığı büyümeye bakın. Türkiye yurt dışı spekülasyonlara rağmen gelişti. 'Bu tamamen siyasi müdahaledir, aşacağız' dedik. Kalkınmanın temel alt yapısı olan enerji alt yapısındaki yatırımlarımızla elektrik üretimimizi 25 bin megavata yükselttik.

'HEP KENDİMİZLE YARIŞTIK'

Ülkenin kıt kaynaklarını faiz lobilerine yağmalatmak yerine IMF’ye borcunu ödeyen, hazineyi güçlendiren ve böylece tam bağımsız bir ülke yolunda ilerleyen bir Türkiye yarattık. Demokrasiye sıkı sıkıya sahip çıkarak kirli pazarlıklarla iktidar hayali kuranları her seferinde heveslerini kursaklarında bıraktık. Darbecileri 15 Temmuz’da başarısızlığa uğrattık. Karşımızda ciddi bir muhalefet olmadığı için hep kendimizle yarıştık.

Felaket tellallarının tüm gayretlerine rağmen güzel haberleri art arda almaya devam ediyoruz. Bunları büyüme rakamlarıyla taçlandırmış olduk. Ekonomistlerin yüzde 3 olarak bekledikleri büyümenin yüzde 5 olarak gerçekleşmesi geleceğimize olan inancı artırmıştır.

Türkiye’nin kredi notuyla ilgili spekülasyonların siyasi saikler ile ilgili olduğunu söylemiştim. Büyüme rakamı beklentinin altında çıksaydı hemen notu düşürmek için harekete geçecek kuruluşların şimdi ne yapacağını merak ediyorum.

'TAKSİM’E ÜÇ DEV PROJEYLE YOLA DEVAM EDECEĞİZ'

Bu ülke ne çektiyse siyaset ve toplum mühendislerinden çekmiştir. Tarihimize, kültürümüze, değerlerimize ters bir hayat tarzını bize dayatanlar cumhuriyetle cumhur arasındaki bağı koparmışlardır. Milletin temsilcisi olması gereken siyaset de maalesef aynı çarpık düzenin bir parçası haline dönüşmüştür. En büyük hakaretler, en büyük saldırılar ayrıcalıklarını kaybeden kesimlerden geldi. Zahirde elit, hakikatte lümpen olan bu çevreler ellerindeki tüm imkanları bizi karalamak için seferber ettiler.

Yol, baraj, köprü yapmak istediğimizde hemen çevrecilik hassasiyetleri kabardı. Bu geziciler değil mi 10-12 ağacı bir yerden bir yere taşırken isyan edenler? Çünkü bunlarda ağaç taşıma kültürü de yok. Bunlar beceri isteyen işler. Batıda bakıyorsun devasa ağaçları bir yerden bir yere naklediyorlar. Hayatta ihracatını yapıyorlar. Ama bunlar bundan anlamaz. Bunlar böyle gezici. 4. yılını da kutlasalar 40. yılını da kutlasalar buna alışacaklar. Bunlar İstiklal Caddesi’nden istiklalimiz ve istikbalimiz için yürümüyorlar. Bölücü terör örgütünün temsilcileriyle el ele kol kola yürüyorlar.

Dün akşam Taksim’deki AKM’yi anlattım. Türkiye’ye yakışan opera binasıın Ankara’da inşa ettik. Aslolan İstanbul’a böyle bir opera binası kazandırmak. Dedik ki AKM’yi yıkalım. Çünkü depremden zarar görmüş bir bina. Hemen isyanlar. Aynı şeyi Muhsin Ertuğrul’da da yaptılar. Gösteri üzerine gösteriler. Ne oldu? Şu anda eski Muhsin Ertuğrul’un iki kat büyüklüğünde bir bina kazandırdık. Kötü mi yaptık?

Şimdi de AKM’de proje tamam. Yanda ve arkadaki boşluğu da katmak suretiyle dev bir opera binasını inşa edeceğiz. Muhteşem bir proje var. Bunu inşa etmek suretiyle İstanbul’daki eksikliği gidereceğiz. Taksim’e üç dev projeyle yola devam edeceğiz. Önümüzü kesemezler.

KUZEY IRAK’TAKİ BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU KARARINA TEPKİ

Bölgemizde Katar’a yönelik mesnetsiz iddialarla başlayan bir krizle karşı karşıya kaldık. Türkiye olarak tavrımızı en baştan koyduk.

Kuzey Irak yerel yönetimiyle ilgili yapılan açıklama bizi derinden üzmüştür. Böyle bir reform arayışına girmek Irak’ın toprak bütünlüğüne tehdittir ve yanlış bir adımdır.

Temenni ederiz ki yapılacak işler istişare ile yapılsın. Çünkü bu bölgede Kuzey Irak yerel yönetimi yalnız değildir. Biz Irak'ın toprak bütünlüğünü savunurken zaman zaman orada ipin ucunun kaçtığını gördük. Bu bizi üzmüştür. Bu kritik süreçte böyle bir adım atılması kimsenin yararına değildir.

KATAR KRİZİ

Ayrıca Katar’daki gelişmeler yaptırımların uzandığı yerlere baktığımızda çok ciddi bir yanlışa düşüldüğünü görüyoruz. Bir ülkenin halkını her alanda tecrit etmeye kalkmak insani değildir İslami hiç değildir.

Katar teröre destek veren değil tam tersine bölgemizde çok ciddi yıkıma sebep olan DEAŞ’a karşı Türkiye ile birlikte en kararlı duruşu gösteren bir ülkedir. Lütfen birbirimizi aldatmayalım. İftira kampanyalarıyla Katar’ı bir suçlu gibi göstermenin bölgeye hiçbir faydası yoktur.

PYD ve YPG, PKK’nın düşük çocuklarıdır. Bunları PKK’dan ayırmazsınız. PYD’ye, YPG’ye verilen silahların benim ülkeme tehdit oluşturmadığını bana kim söyleyecek?

Mursi’nin bir darbe ile indirilmesi olayında darbeci olanın kim olduğu belli. Görevi belli. Kimdi bu zat? Mursi’nin savunma bakanı ve genelkurmay başkanı. Darbeyi yapan o. Ama ondan sonra el bebek gül bebek eller üzerinde taşınıyor. Eğer demokrasi darbeler sistemiyse bunu bize tanımlayın da biz de bilelim.

Ama halkların tecellisiyle bunun halkların tecellisiyle uzaktan yakından alakası yok. Katar bağımsız duruş sergileyebilen bir ülkedir. Biz buraya bakarız. Bu meselenin mümkün olan en kısa sürede çözüme kavuşturulması bölgedeki tüm ülkeler ve halkaların yararına olacaktır.

Bugün de bir telekonferansla Fransa cumhurbaşkanı ve Katar emiri ile üçlü olarak görüşeceğiz.

Ramazan ayında Körfez'de bu olayların patlak vermesini izah etmek mümkün değil. Siyaset dünyasına da seslenmek istiyorum. Efendim işte, “Şu kadar küçük bir ülke olarak kafa tutmak iyi bir şey mi?” Kafa tutmak diye bir şey yok ki. Hakkında adeta idam kararı verilen bir durum söz konusu. Suudi Arabistan kralı, Körfez'in büyüğü olarak bu işi çözmelidir. Atılması gereken adımlara öncülük etmelidir diye düşünüyorum.

İÇ TÜZÜK TALİMATI

İç tüzük değişikliği ile ilgili faaliyetlerimizi sürdürmekte fayda var. Ana muhalefet katılmamış. Belki bunda da hayır var. AK Parti ve MHP el ele verir bu düzenlemeyi yapar. Süratle bunu bitirmemiz lazım. Hiç bu işi geciktirmeyelim. Zaten aldığımız mesafe var. İç tüzük çıkana kadar tatil olmamalı ve bu iş bitmeli.

Kaynak:Hürriyet