Uzm. Dr. Ayşegül Elbir Şahin, dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigaranın yüksek miktarda bağımlılık yapma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Yüksek derecede bağımlılık yapan sigara konusuna değinen Liv Hospital Samsun Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ayşegül Elbir Şahin, sigarada bulunan nikotinin yüksek derecede bağımlılık yaptığına ve bu bağımlılığın akciğer kanserlerinin oluşumunda büyük rol oynadığına dikkat çekti.

"Birçok kanser türüne zemin hazırlıyor"

Uzm. Dr. Ayşegül Elbir Şahin, “Nikotin bağımlılığı; dokulara oksijen ulaşımını azaltır. Bu da kalp krizleri, beyin iskemik atakları ve hamilelerde düşük yapmaya neden olabilir. Kolesterol seviyesini ve diğer bazı yağ değerlerini arttırarak enfarktüs riskini arttırabilir. Damarlar üzerine daraltıcı etki yaparak tansiyonun yükselmesine, ayak ülserlerinin oluşumuna, damar yetmezlik ve tıkanmalarına neden olabilir. Diabetes mellitus da varsa sinir ve böbrek hastalıklarını arttırıcı rol oynayabilir. Gribal ve akciğer enfeksiyonlarına yatkınlık artabilir. Ağız, boğaz, gırtlak ve mesane kanserlerine zemin hazırlar. Erkeklerde sertleşme sorununa neden olabilir. Yapılan çalışmalar sigara içiminin beklenen yaşam süresini bütün yaş gruplarında 16 yıl, 35-69 yaş grubunda ise 22 yıl kısalttığını göstermiştir" dedi.

"Sigara sizi rahatlatmaz"

Uzm. Dr. Şahin şöyle devam etti: “Bağımlılar, sigara içmek sanki diş fırçalamak veya yüz yıkamak gibi günlük hayatın rutin bir parçasıymış gibi davranırlar. Sabah kalkmasına yardımcı olduğunu, kendini rahatlattığını düşünür. Üzgün veya mutlu olduğu zamanı onunla paylaşma ihtiyacı duyar. Oysa psikiyatri hastalarında genel nüfusa göre sigara içme oranı daha fazladır. Bir araştırmada sigara içme oranının şizofreni hastalarında yüzde 90, bipolar bozukluk hastalarında yüzde 70, başka psikiyatrik bozukluğu olanlarda ise yüzde 45 ila 70 arasında olduğu bildirilmektedir. Yani sigara sizi rahatlatmaz.”

“Sigarasız şişman olmak, sigara ile zayıf olmaktan çok daha sağlıklıdır”

Sigarayı bırakan bir insanın beslenme alışkanlıklarının da değiştiğini anlatan Dr. Ayşegül Elbir Şahin,

“Sigara içenlerin çoğu özellikle de kadınlar, sigarayı bıraktıklarında kilo almaktan korkmaktadırlar. Oysa sigarasız şişman olmak, sigara ile zayıf olmaktan çok daha sağlıklıdır. Sigarayı bırakanların kilosunda artış olması hiçbir zaman bir zorunluluk veya kaçınılmaz bir durum değildir. Kalp hastaları üzerinde yapılan çalışmalarda sigarayı bırakmanın ardından beslenme ve yaşam biçimi değişiklikleri ile kilo alımının engellendiğini ortaya koymaktadır. Alınan kalorilerin dengeli bir beslenme programıyla düzenlenmesi ve metabolizmanın uygun egzersiz programıyla hızlandırılması yeterlidir. Sigarayı bırakabilen bir insan, beslenme alışkanlıklarını da rahatlıkla değiştirebilir. Akupunktur her iki konuda da destek alabileceğiniz bir tedavi yöntemidir" diye konuştu.

"Başarı oranı yüzde 85"

Uzm. Dr. Ayşegül Elbir Şahin açıklamasını şöyle tamamladı: “Akupunktur, beyinde sürekli nikotin alımına bağlı salınımı tembelliğe uğramış maddelerin yeniden salgılanmasını sağlayarak nikotin eksikliğine bağlı sıkıntıların kolayca atlatılmasını sağlar. Akupunktur etkisi ile salgılanan serotonin ve endorfin kişinin kendini daha rahat ve huzurlu hissetmesine neden olur. Tedavide amaç sigara bırakıldığında ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktır. Sigarayı bırakan kişi yemeğe saldırabilir, baş ağrıları çekebilir, işine konsantre olamayabilir, aşırı stresli olup en küçük uyarılara aşırı tepkiler verebilir veya bunlara benzer değişik durumlar ortaya çıkabilir. Akupunktur tüm bu problemlerin ortaya çıkmasını engelleyecek ya da ortaya çıkanları giderecektir. Hastaya düşen de uzanıp sigara almamak, akupunktur etkisini sınamaya kalkmamak, akupunkturun yardımını kabul etmektir. Çünkü akupunkturun asıl etkisi sigara içilmediğinde ortaya çıkacaktır. Bu tedavinin süresi yaklaşık bir aydır ve başarı oranı yüzde 85’tir."