Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Orta Doğu’da, özellikle Suriye ve çevresinde yaşanan karışıklıkların Türkiye’nin kruvaziyer turizmini olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “Maalesef Türkiye’nin elinde olmayan nedenlerle rezervasyonlar da iptal olmuştur. 2015 için de bu sürecin çok fazla değişeceğini tahmin etmiyoruz” dedi.
Kruvaziyer turizmini Mersin’e getirmek adına gösterilen çabalar, Orta Doğu ülkelerinde yaşanan savaş ortamına takıldı. Türkiye’nin jeopolitik konumu dolayısıyla çevresinde yaşananlardan direk etkilenmesi, kruvaziyer turizmi yönünde ortaya konulan emekleri de vurdu. Mersin’e kruvaziyer turizmini getirmek için yurt dışında yoğun çaba gösteren isimlerin başında gelen Turizm Platformu Başkanı Olcar, bu alanda yaşanan olumsuzlukları ve kruvaziyer turizmindeki düşüşü İHA muhabirine değerlendirdi. Mart ayında Amerika Birleşik Devletleri’nde kruvaziyerin başkenti olarak anılan Miami’de bir konferansa katıldıkları, orada da bu konuların değerlendirildiği ifade eden Olcar, dünyada kruvaziyerin hem endüstri hem de yolcuların trendi olarak arttığına dikkat çekti. Kruvaziyerde yeni büyük gemilerin devreye girmeye başladığına işaret eden Olcar, “Yeni büyük gemiler devreye girdikçe de Akdeniz’deki kruvaziyer gemi sayısı artmakta. Bunun karşılığında da pek çok kullanıcımızın görebileceği gibi eskiden çok yüksek fiyatlarda olan gemi yolculukları artık son derece makul rakamlara geldi” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ELİNDE OLMAYAN NEDENLERLE TURİZMİMİZ OLUMSUZ ETKİLENİYOR”
Dünya kruvaziyer turizmindeki bu olumlu gelişmelere karşın, Türkiye’nin çevresinde yaşanan karışıklık ve savaş ortamının kruvaziyer turizmini vurduğunu söyleyen Olcar, “Maalesef Türkiye’nin elinde olmayan ve Türkiye’nin jeopolitik durumuyla ilgili özellikle Suriye ve çevresinde yaşanan karışıklık ve savaş ortamı ile Lübnan, İsrail, Mısır gibi diğer limanlarında yaşananlar Türkiye turizmini olumsuz yönde etkiliyor. Bunlar, Mersin’in gelişmekte olan kruvaziyer turizmi çalışmalarına çok ciddi anlamda olumsuz etki yapıyor” ifadelerini kullandı.
İzmir’de de kruvaziyerde hedeflenen 200 bin-300 bin turist sayısından daha aşağıda rakamlar hedeflemek durumunda kalındığını dile getiren Olcar, şöyle devam etti: “Bu aslında bizim ülkemizin de bu endüstride önemli bir kaybı. Ben daha çok tanıtımın öne çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Ama bunu yaparken de mesela en büyük fuarlara Sayın Turizm Bakanımızın iştirak etmemesini veya orada yapılacak olan görüşmelere katılım sağlanmamasını da bu noktada bir eksiklik olarak görüyorum. Ama ne yaparsak yapalım biz kendi tanıtımımızı kendi stratejilerimizle yapıyor olmamız lazım. Aksi takdirde bugün dünyanın herhangi bir noktasında Türkiye’yi tanıtan bir kişinin Türkiye hakkında bildiği kadar insanlara öğretmiş oluyoruz. Bu da yanlış anlaşılıyor. Oysa bu konuyu açığa çıkartacak anlamda tanıtım bu noktada önemlidir.”
“2014’TE REZERVASYON İPTALLERİ OLDU. 2015’TE DE SÜREÇ DEĞİŞMEYECEK”
Mersin’e bugüne kadar 13 kruvaziyer gemisi geldiğini anımsatan Olcar, 2014’ün ikinci yarısından sonra bu gemilerde yapılan rezervasyonlarda ciddi anlamda iptal olduğunu kaydetti. “2015 için de bu sürecin çok fazla değişeceğini tahmin etmiyoruz” diyen Olcar, son yaptıkları görüşmelerde özellikle büyük, ismi bilinen şirketlerin Mersin’i, Doğu Akdeniz çanağı ile beraber programa almak istediklerini gördüklerini aktardı. Bu görüşmelerin de sağlandığına işaret eden Olcar, “Ama 2016 için doğru verileri vermek de bu süre içerisinde önümüzdeki yıl ve bu yıl tamamıyla Orta Doğu’nun politikalarıyla ilgili bir konu. Mersin’in bundan sonraki stratejisinde biz mutlaka Mersin’den sonra devam edecek olan bir limanı ortaya koymalıyız ki, bizim bu projelerimiz yürüsün. Aksi takdirde Akdeniz’i kat ederek Mersin’e gelen bir gemi tekrar aynı geldiği yolu geri gitmesi gerekiyor ki, bu ne yolcular açısından ne de operatörler açısından tercih edilebilir bir nokta” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE POLİTİKASI OLUŞTURULMASI LAZIM”
Türkiye’nin kruvaziyer turizminin kendisine bağlı olmayan nedenlerden geri gitmesi karşısında yeni bir turizm politikası oluşturulması gerektiğinin altını çizen Olcar, şunları söyledi: “Ülkemizin özellikle turizm politikalarını bu konuda tekrar revize ederek, bu konuya karşı atakla cevap veriyor olması lazım. Bu konuda temaslar, yapılacak olan çalışmalar, operatörler veya sektördeki kanaat önderleriyle diyalog çok önem kazanıyor. Örneğin Turizm Bakanımızın en önemli fuarlarda görünmemesi bizim için de dezavantaj oluyor. İyi bürokratlarımız var, çalışmalarını iyi yapıyorlar ama çok daha üst perspektiften ele alınarak bu konuyla ilgili çalışmaların çok daha ileriye götürülmesi lazım. Türkiye politikası oluşturulması lazım. Mesela şu anda Türkiye’nin yeni konsepti var, ‘home’ olarak geçiyor. Bu home konsepti esasında ev, çok iyi bir konsept, bunun çok daha iyi bir şekilde duyurulması lazım. Home of port, home of Kapadokya, home of Mersin, home of İstanbul gibi altındaki konuların üzerine basılarak çok daha geniş bir şekilde duyurulması lazım. Ama tabi bunların daha temelinde politikaların doğru olarak saptanması lazım.”