Artvin’in Şavşat ilçesinde yaklaşık bin yıllık Şavşat Kalesi’nde 11 yıldır devam eden kazı çalışmalarında sona gelindi.

Şavşat ilçesinin hemen girişinde bulunan ve yapılan kazı çalışmaları sonrası 1020 yılında yapıldığı kesinleşen Şavşat Kalesi’nde 11 yıldır yapılan kazı çalışmaları 2017 Eylül ayında tamamlanarak restorasyon için hazır hale getirilmiş olacak.

Orta Çağ’da inşa edildiği bilinen kalede 11 yıldır devam eden kazı çalışmalarında çıkarılan 50’ye yakın tarihi eserin Rize’deki müzede sergilendiğini belirten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Osman Aytekin, kalede basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Aytekin “Çeşitli üniversitelerden araştırmacıların katılımıyla 10 yıldır devam eden arkeolojik kazıyı 2017 Eylül ayında tamamlamayı planlıyoruz. Kale, kazının sonlandırılmasının ardından aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılacak" dedi.

4 üniversiteden akademisyenler kazı çalışmalarına katıldı

Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Osman Aytekin, Artvin’in kaleler açısından zengin bir yer olduğunu belirterek kazının, Kültür ve Turizm Bakanlığının izini ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi koordinesinde gerçekleştirildiğini, kalede kendi üniversitelerinin yanı sıra Gazi, Pamukkale ve Sinop Üniversiteleri’nden de akademisyenlerin çalıştığını hatırlattı.

Yrd. Doç. Dr. Aytekin, kalenin önemli kısmının yıkılmış olduğuna dikkati çekerek kazı sırasında Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait altın sikkeler ile top gülleleri, sırlı ve sırsız seramik kapların da arasında yer aldığı yaklaşık 50 taşınabilir kültür varlığı bulunduğunu ifade etti. Aytekin, ilçe merkezine 3 kilometre mesafede, Artvin-Ardahan Karayolu üzerindeki kaleden çıkarılan eserlerin, Artvin’de müze olmadığı için Rize’deki müzede sergilendiğini dile getirdi. Kalenin önemli bir Turizm destinasyon merkezi potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Osman Aytekin, kazı çalışmasının Orta Çağ’dan bugüne ulaşan kalenin ön plana çıkarılması noktasında etkili olduğuna inandığı görüşünü paylaştı.

Kazı sonrası yaklaşık 1 yıl sonra restorasyona başlanacak"

Sur kalıntılarının yanı sıra kuleleri, şapeli, bey konağı, büyük salonu, şarap mahzeni, kiler ve ecza deposu ile kalenin ilgi uyandırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Aytekin, "Arkeolojik bulgular, kalenin 10’uncu yüzyılda var olduğunu ve 1850’li yıllara kadar kullanıldığını gösteriyor. Kalenin ilk dönemi, bölgede egemen olan Hıristiyan Gürcü Bagratlı Beylikleri’ne ait. Kale muhtemelen 1554 yıllarında Osmanlı Devleti idaresine geçmiş ve 1850’de ocaklık ve yurtluk sisteminin kaldırılmasının ardından terk edilmiş. 1878’deki Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra 43 yıl devam eden Rus yönetimi zamanında da herhangi bir amaçla kullanılmadığı biliniyor. Kale, kazının sonlandırılmasının ardından aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılacak. Restorasyon için gerekli izinler alındı. Restorasyona muhtemelen gelecek yıl başlanacak. Böylelikle bir kültür varlığı daha gelecek nesillere emanet edilecek" diye konuştu.