Kütahya Valisi Ahmet H. Nayir, 15 Temmuz gecesi ihanet ve sadakatin birlikte yaşadığını ifade etti.

Zafer Meydanındaki Demokrasi nöbetinde konuşan Veli Nayir halka kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti. Vali Nayir, “Bu toprakların gördüğü en büyük ihanete baş eğmeyeceğini, prim vermeyeceğini gösteren, bu meydanı bir yıl önce bu amaçla dolduran çok kıymetli Kütahyalılar, daha sonra devam eden Demokrasi Nöbetlerinde de bu meydanımızı hınca hınç doldurdular. Bugün de böyle bir olayın yıl dönümünde bunu unutmamak ve unutturmamak için yine bizleri burada yalnız bırakmadılar. Kütahyalı hemşehrilerimizin bu gayretini, bu cesaretini, bu fedakarlığını huzurlarınızda tebrik ediyor, saygılar sunuyorum. Üzerinde bin yıldır yaşadığımız bu topraklar vefaya ve sadakate, güzel duygulara ait birçok örneği dünyaya misal olacak şekilde milletimiz tarafından işlenmiş ve gösterilmiş ama ne yazık ki yine bu topraklarda ihanete, nankörlüğe ait örnekleri de görüyoruz. Bizler hem vefadan, sadakatten hem de ihanetten ve nankörlükten ders almasını bilmeliyiz. Hayatımızda önemli bir yer tutan 15 Temmuz’da bu ikisini birlikte yaşadık. Bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin vermiş olduğu üniformayı giyen ihanet şebekelerinin başlattığı bir kalkışmayı birlikte yaşadık. Bu alanları dolduranların tepkisini çeken bu ihanetten sonra milli iradeye sahip çıkma, direnme meylini, o başarıyı da yine aynı gece yaşadık. Bizler aynı gecede hem hüznü hem sevinci birlikte yaşadık. Bu topraklardaki yaşayan herkes buna şahit oldu ve gelecekte de bunların yaşanabileceğine dair endişelerimizi muhafaza ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Halkın iradesini hesaba katmayan emperyalist güçlerin emellerine ulaşamadıklarına dikkat çeken Vali Ahmet H. Nayir, “Yıl dönümlerindeki bir araya gelmelerimiz yaşanılanları unutturmamak için. Bu topraklar üzerinde emeli olan, planı olan emperyalistler, adını FETÖ koyduğumuz kendi içimizdeki yandaşlarıyla bu topraklarda bizim varlığımızı çok görüp, bizim içimizde bir kaos oluşturmak niyetiyle gayret içerisinde oldular ama başaramadılar. Çünkü sizlerin bu konudaki iradesini, kararlılığını hesaba katmadılar. Sizler kendi seçmiş olduğunuz iradenin hayatiyetini devam ettirmesi, milli iradenin varlığı, demokrasinin varlığı için canı pahasına bu konudaki göstereceğiniz gayreti hesaba katmadılar. 15 Temmuz deyince biz hem ihaneti hem 250 kıymetli şehidimizi, hem de fedakarlıkların en büyüğünü yapan 2 bin 200 gazimizi hatırlayacağız. Onlarla birlikte diğer bütün şehitlerimizi de, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’dan 15 Temmuz’a kadar bütün şehitlerimizi de birlikte, rahmetle anacağız. Bu ülkenin her karış toprağı bizlere şehit kanıyla, gazi emeğiyle emanet edilmiş topraklardır. Ancak yine böyle bir savunmaya ihtiyaç olduğunda şehit vermeye, gazi vermeye hazırsak bu topraklar bizim elimizde kalacak. Yoksa bize bu toprakları çok görenler bunun tekrarını düşünecekler” şeklinde konuştu. (EFE)