’Suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma ile dolandırıcılık, yağma ve tefecilik’ suçlamalarından yargılandığı davada kendine kumpas kurulduğunu dile getiren İşadamı Hakan Çeken, "Bağış yardımlarını geri çevirdiğim için beni hedef aldılar. BDDK’dan müfettişlerden biri ‘Kalemini kırdık’ demişti. ‘Paralel Yapı’ operasyonları ile benim suçsuzluğum ortaya çıkmaya başladı. ‘Paralel Yapı’nın gazabına uğradım" dedi.
İzmir’in Urla ilçesinde, öğretmen olan eşinin görev yaptığı okula kültür merkezi ve Anadolu lisesi yaptırarak hayırsever işadamları arasında yer alan, ancak 2011 yılında ’suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma ile dolandırıcılık, yağma ve tefecilik’ tefecilik yaptığı gerekçesiyle yargılanan Hakan Çeken, operasyonun yapıldığı dönemdeki polislerin kendisine kumpas kurduğunu ve kendisinden şikayeti olan kişileri koruduklarını ileri sürdü. 2001 yılından itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) bağlı olmak üzere finans faktoring hizmetleri ile uğraştığını dile getiren Çeken, "Orta ölçekli esnafın can simidiydik. Bu süre zarfında 9 sene boyunca İzmir vergi rekortmenler listesinde hep ilk 10 sıradaydım. İzmir Ticaret Odası tarafından altın madalya ile ödüllendirildim. Sonra 2008’de petrol istasyonları işine girerek petrol istasyonları almaya başladım. Ne zamanki 150 TIR’ı olan bir lojistik firmasına mazot vermeye başladık, ondan sonra film koptu. Çeklerin ödeme günü geldiğinde her türlü yalan dolan, polisi de arkalarına alarak bana bir sürü iftiralarda bulundular. Bu süre zarfında çok sayıda hayır yaparak okul, kültür merkezi, spor salonları yaparak vatandaşın hizmetine verdik. Bunların duyulmasının ardından benden bazı isteklerden bulunulmaya başlanıldı. Emniyetten olsun, emniyet dışından olsun hayır yapmamı istediler. Öğrencilere destek, para yardımı, Kurban Bayramı’nda yüzlerce koyun gibi istediler. Ben şu cevabı verdim; ‘Ben kendi hayrımı kendim yaparım. Gittiği yeri de görürüm.’ Bunların sonunda BDDK’dan müfettişlerden biri ‘Kalemini kırdık, bu kadar parayı kendi kendine götürttürtmeyiz sana’ dedi. Bir faksla faktoring firmam kapandı. Benim piyasada 100 milyona yakın alacağım var, nasıl alacağız. Sonra dilekçe verdik, yeni bir fatura kesmemek kaydıyla faaliyetlerimize devam iznini aldık. Bu izni almama rağmen polis arkadaşlar defalarca evimi, işyerimi bastı. Ayrıca bana borcu olan petrol istasyonu çalıştıranları da polis himayesine almış, adamalar beni dövüyor, tehdit ediyor. Polise gidiyorum şikayetimi almıyor. Yalan dolanlarla 380 sayfalık suçlarla kendimizi 4 gün nezaretin ardından mahkemede bulduk. Sonra paldır küldür hapishaneye girdim. 15 ay yattım" dedi.
"KİMLE KONUŞTUYSAM ÇETE ÜYESİ YAPMIŞLAR"
"Benle telefonda kim konuştuysa, polis çete üyesi yapmış" diyen Çeken, "Oğlum üniversitede okuyor İstanbul’da, onu çete üyesi yapmışlar. Eşimi, ortaklarımı, müdürlerimi, çalışanlarımı çete üyesi yapmışlar. Özel Yetkili Mahkemeler kapanınca Ağır Caza Mahkemsi’nde dava görülmeye başlandı. İnşallah adalet yerini bulur. Tekrar itibarımı kazanmak istiyorum. 2011 yılında o dönemin Mali Şube Müdürü, İzmir’e geldiği ilk gün ‘Hakan Çeken’i bitireceğiz’ demiş. ‘Hakan Çeken düzgün adam’ diye karşı çıkan polisleri de başka ilçelere sürdürmüş. Sonra öğrendik ki Paralel Yapı’nın gazabına uğradım. İnşallah adalet yerini bulur. Devletimizin son dönemde yaptığı ‘Paralel Yapı’ operasyonları ile artık polis de mahkemede bizi dinlemeye başladı" ifadelerini kullandı.
SES KAYITLARINI ADLİ TIP DA ONAYLADI
İşadamı Hakan Çeken, borçlu oldukları halde kendisini asılsız iddialarla yargılattıklarını iddia ettiği M.U. ile M.G.’nin şantaj içerikli ses kayıtlarını mahkemeye delil olarak sundu. Kayıtları delil niteliğinde sayan mahkeme heyeti, ses kayıtlarını incelenmek üzere adli tıpa gönderdi. Davanın seyrini değiştirecek ses kayıtlarını inceleyen Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi, CD’deki seslerin M.U. ile M.G.’ye ait olduğunu mahkemeye gönderdiği raporda belirtti. Adli Tıp’tan gelen rapor şikayetçi M.U. ile M.G.’yi şok etti. M.U. ile M.G.’yi zor durumda bırakacak Adli Tıp raporunun davanın seyrini ne şekilde değiştireceği merakla bekleniyor.
HAYIR İŞLERİ YAPTI
Hakan Çeken, emekli öğretmen olan eşinin 19 yıl görev yaptığı İzmir’in Urla ilçesine 2006 yılında 2000 metrekare kapalı alan içinde bünyesinde 800 kişilik bir tiyatro salonu, bilgisayar odası, ilçe kütüphanesi ve sergi salonu barındıran "Hakan Çeken Kültür Merkezi"ni yaptırmıştı. Bunun ardından 2007 yılında adını taşıyan 24 derslikli, "Urla Hakan Çeken Anadolu Lisesi"ni yaptırıp Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlayan Hakan Çeken, 2008 yılında Urla Lisesi bahçesine eşi Yılay Çeken’in adını taşıyan ek bina, 2009’da da Urla Hakan Çeken Çok Amaçlı Salonu’nu yaptırmıştı.