Ülkedeki resmi yayın organlarından "Global Times" gazetesinin bugünkü  başyazısında, ABD'de 20 Ocak'ta görevi Barack Obama'dan devralacak Donald  Trump'ın kabinesinde Dışişleri Bakanı adayı olan Rex Tillerson'ın "Çin'in, Güney  Çin Denizi'ndeki adalara erişimini engellemeliyiz." sözlerine sert tepki  gösterildi.
 
Tillerson'un "Senatörlerin desteğini kazanmak için Çin'e karşı sert  bir tutum takınıyor gözüktüğü" savunulan başyazıda, "Çin'in mevcut ordu gücü ve  bu konudaki hazırlığı göz önünde bulundurulduğunda, gelecek Washington yönetimi,  büyük ölçekli bir savaşı göze almadığı sürece Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki  adalara erişimini engelleme konusunda başarıya ulaşamayacaktır." ifadesine yer  verildi.
 
"Savaş hazırlığı yoksa bu kalkışma aptallık olur"
 
Başyazıda, "Trump ve ekibi, göreve geldikten sonra böyle bir planları  varsa askeri çatışmaya hazırlıklı olmalı. Aksi durumda böyle bir kalkışma  aptallık olur." yorumu da yer aldı.
 
Çinli yetkililer, ABD başkanlığına seçilen Donald Trump'ın geçen ay  diplomatik teamüllere aykırı olarak Tayvan lideriyle doğrudan telefon görüşmesi  yapmasına da tepki göstermişti.
 
Çin, Trump'ın, ABD'nin 1979 yılından bu yana Pekin yönetimini Çin  halkının tek meşru temsilcisi olarak tanıma yönünde izlediği politikayı  eleştirmesinden kaygı duyulduğunun altını çizmişti.
 
"İntikam" uyarısı yapılmıştı
 
Global Times gazetesi, hafta sonu yayımladığı başyazıda da "Trump'ın  görevi devraldıktan sonra Tek Çin Politikası'nı reddetmesi halinde Çin halkının,  Pekin yönetiminden intikam alınması talebinde bulunacağı" uyarısını yapmıştı.
 
Milliyetçi bir gazeteci kadrosundan oluşan gazete, doğrudan Çin  Komünist Partisine (ÇKP) bağlı yayın yapıyor.
Güney Çin Denizi'nde oluşturduğu yapay adalar üzerine hava üssü ve  sivil tesisler inşa ederek ihtilaflı sularda konumunu güçlendirmeye çalışan Pekin  yönetimi, yeraltı kaynakları açısından zengin Güney Çin Denizi'nde başta  Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya'nın da aralarında bulunduğu  bölge ülkeleriyle egemenlik tartışmaları yaşıyor. Bölge üzerinden yapılan gemi  taşımacılığıyla dünya genelinde her yıl yaklaşık 5 trilyon dolarlık ticaret  gerçekleşiyor.
 
Çin Devlet Konseyince, önceki gün yayımlanan raporda "Güney Çin  Denizi'ndeki egemenlik haklarını ihlale yönelik provokatif eylemlere gereken  cevabın verileceği" açıklanmıştı.
 Pekin hükümeti, Güney Çin Denizi'nde yaklaşık üç milyon kilometrekare  büyüklüğündeki bölgenin yüzde 80'i üzerinde hak iddia ediyor. Pekin, bu iddiasını  1940'lardan kalma bir haritaya dayandırıyor.
Tahkim mahkemesi, Çin aleyhine karar vermişti
Filipinler, Pekin yönetimi ile yaşadığı ihtilaflar sonucu geçen yıl  konuyu Uluslararası Daimi Tahkim Mahkemesine taşımıştı. Hollanda'nın Lahey  kentindeki mahkeme, "Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki egemenlik iddiasının hukuka  aykırı olduğuna" hükmetmişti. Pekin bu kararı "tanımadığını" açıklamış, ABD  yönetimi ise mahkemeden çıkan sonucu, meselenin barışçıl çözümü adına "önemli bir  katkı" olarak nitelendirmişti.
 
Obama yönetimi, ihtilaflı Güney Çin Denizi'nin, seyrüsefer özgürlüğü  olan uluslararası sulara dahil olduğunu ileri sürerek, bölgeye askeri unsurlar  gönderiyordu. ABD yetkilileri, tartışmalı sulardaki yapay adalarda tesisler inşa  eden Çin'e "uluslararası hukuku ihlal ederek bölgeyi askerileştirdiği"  suçlamasında bulunmuştu.
 
KAYNAK:GAZETE VATAN