Uluslararası Antalya Üniversitesi’nin düzenlediği teknoloji eğlence dizayn konferansları sona erdi. Konferansta konuşan Güney Afrikalı Mustafa Kanorwala ve Musarath Sader ise Afrika’nın yeterince tanınmamasından dolayı yaşadıkları üzüntüyü anlattı.
İlham vermek amacıyla paylaşacak fikri olanların katıldığı teknoloji, eğlence, dizayn (TED) konferanslarının ikincisi Antalya’da gerçekleştirildi. Uluslararası Antalya Üniversitesi’nin (AIU) ev sahipliğinde yapılan konferansta Suriyeli İngilizce öğretmeni, ülkesindeki savaşa dünyanın sessiz kalmasını, Güney Afrikalı ve Hindistanlı iki öğrenci ise 21’inci yüzyılda Afrika’nın yanlış tanınmasını eleştirdi.
TEDxAIU konferanslarının ikincisi Uluslararası Antalya Üniversitesi yerleşkesinde düzenlendi. AIU konferans salonundaki etkinlikte 8 konuşmacı dört İngilizce, 4 Türkçe sunum yaptı. Bu yılki konusu ‘Köprü’ olan TEDxAIU’nun Danışma Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat Kaplan, geçen yıl ilkini gerçekleştirdikleri konferansla üniversitelerinin rüştünü ispat ettiğini belirterek, “TED organizasyonun başında bulunanlar, AIU’nın bu işi götürebileceğine inandı ve bu yıl sınırsız seyirciyle ve sene içinde birkaç tane yapabilme yetkisini verdi” dedi.
"AFRİKA’NIN TANINMAMASINDAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ"
İnternet üzerinden tüm dünyaya canlı yayınlanan etkinlikte biri Hindistanlı diğeri Güney Afrikalı iki öğrenci de konuştu. Mustafa Kanorwala ve Musarath Sader, Afrika’nın önyargılara kurban edilen bir kıta olduğunu söyledi. Koca kıtanın bir köy ya da tek bir ülke gibi görüldüğünü ifade eden öğrenciler, Afrika’da 54 bağımsız ülkenin bulunduğu bilgisini paylaştı. Ebolanın kıtanın küçük bir parçasında görüldüğünü ancak bütün Afrika tehdit altındaymış gibi bir algı olduğuna işaret eden gençler, "Afrika’nın bu yüzyılda hala yeterince bilinmemesinden ya da tanınmamasından üzüntü duyuyoruz" dedi.
Kadın girişimci İsveçli Shori Zand "Girişimci, Kadın ve Göçmen - Mükemmel Bir Uyum mu yoksa Kötü Bir Kombinasyon mu?" konusunda sunum yaptı. Zand 1987 yılında hayatının en önemli kararını aldığını ve uzak bir ülkede bilinmeyen bir gelecek için ülkesinden ayrıldığını ifade etti. Sağlık sektöründe değişiklikler yapmayı kendisine hedef olarak belirleyen Zand, bu hedefini, İsveç’in en büyük sağlık şirketini kurarak ve İsveç’te devletin sağlık sektörüne müdahalesini en aza indirme çalışmalarına katılarak gerçekleştirdiğini paylaştı.
Dr. Timur Yılmaz ise "Beyin, Zamanlar arası Bir Köprü" konusunda bilgiler verirken, beynin ve onun işleyişini anlayarak uzay ile zaman hakkındaki sırların açığa çıkarılabileceğini düşündüğünü söyledi.
Akademisyen ve köşe yazarı Dr. Özgür Bolat ise, "Çocuklar Neden Teknolojiye Bağımlı?" konusunda görüşlerini anlattı.