Kulak bakımında en önemli noktanın kulak girişinin kuru tutulması olduğunu bildiren Op. Dr. Kağan İpçi, deniz ve havuzların da dış kulak iltihabını tetikleyebildiğini söyledi.

Dış kulak kanalının anatomik olarak kulak kepçesinden, içeride kulak zarına kadar olan kısım olduğunu bildiren Koru Ankara Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Op. Dr. Kağan İpçi, genellikle kulak kiri olarak adlandırılan ‘serumen’in bu kanalda yer aldığını belirterek, "Serumen, aslında kulak kanalımızı dış etkenlerden koruyan yapışkan bir salgıdır ve kulak kanalından salgılanır. Ancak kulak kanalının dar olması, kulağın bazı yabancı cisimlerle karıştırılması ve kulak bakımının yanlış yapılması nedeniyle içeride birikebilir ve sorun yaratabilir" dedi.

Kulak kanalı iltihaplarının, enfeksiyöz, allerjik veya dermatolojik nedenlerle olabileceğine dikkati çeken Koru Ankara Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ipçi, "Özellikle en sık neden enfeksiyonlardır. Enfeksiyonlar içinde de en çok rahatsızlık verenler kulak mantarlarıdır. Özellikle diabetik hastalarda kulak enfeksiyonları uzun sürer ve komplikasyon oluşma riski yüksektir. Kulak kanalının sürekli ıslak kalması, havalanmaması iltihap sürecini başlatan en önemli etkendir" açıklamasında bulundu.

Deniz ve havuza yoğun giren ve kulak kanalı sürekli ıslak ve nemli kalan çocukların, kulağını temizlemek için aşırı kurcalayan kişilerin, işitme cihazı kullanan ve kulak kanalı havasız kalan kişilerin ve profesyonel yüzücülerin risk altında olduğunu söyleyen Op. Dr. İpçi, "Kulak kanalı iltihabında, kulak kepçesinin veya kulak deliği önündeki kıkırdağın oynatılması ile artan ağrı hastalık için tipiktir. Genellikle dokunmakla ve kulak üzerine yatmakla ağrı olur. Bunun dışında kulak kaşıntısı ve kulak akıntısı, duyma azlığı olabilir. Duyma azlığı sıklıkla kulak kanalının ödemi ve tıkanması nedeniyle olur" ifadelerini kullandı.

Tedavide amacın kulak kanalını öncelikle kuru tutmak, ağrıyı azaltmak ve enfeksiyonla savaşmak olduğunu ifade eden Op. Dr. İpçi, bu nedenle hastanın kulağına iyileşene kadar su kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. Tedavinin kulak damlaları ile yapılmakla beraber bazen tablet hatta ileri enfeksiyonlarda hastaneye yatırıp enjeksiyonla da takip gerekebildiğini ifade eden Op. Dr. İpçi, "Kulak kanalını mümkün olduğunca kuru tutmak önemli bir adımdır. Özellikle kulak zarına tedavi maksatlı ventilasyon tüpü takılmış hastalar, kulak zarı delik olan hastalar ve zar normal olmasına rağmen sık eksternal otit geçiren hastaların su geçirmeyen tıkaçlarla kulaklarını koruması gerekir. Kulak bakımında pamuklu çöpler tercih edilmemelidir. Kulak yakınmaları olduğunda kulağın içine etkisi bilinmeyen sıvılar (zeytinyağı, süt vs.) veya doktor tavsiyesi dışında damlalar damlatılmamalıdır" dedi.