Özgür ALTUNCU - Taner YENER / İSTANBUL, () MAKİNA Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ABD'de ortaya çıkan emisyon skandalının Türkiye'deki durumuyla ilgili bir açıklama yaptı. Odanın İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arslan tarafından yapılan açıklamada Türkiye'de üretilen ve tip onayı alan araçların EURO 6 standardına geçmelerinin 2019 yılının sonuna ertelendiği hatırlatılarak, " Ülkemiz eski araç parkının egzoz gaz salımları ve yakıt ortalaması Avrupa Birliği`nin ortalamasından çok daha yüksektir. Bu kararlarla zaten yüksek olan salım değerlerinin iyileştirilmesi ötelenmektedir"denildi.

KAYIT DIŞI YAYGIN
VW araçlarında geriye dönük yapılacak aksiyonların Türkiye`de de yapılması gerektiğini söyleyen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

" Ülkemizde eski araç parkı ve bu araçların emisyonları oldukça yüksektir. Araç yakıt ve Emisyon sistemlerinde kayıt dışı ve yetkin olmayan merdiven altı tamircilerde onaysız tadilatlar yaygındır. Euro 5 sınıfı araçlar benzer aldatma yöntemleriyle Euro 1 standartlarına getirilerek on numara yağ veya kaçak uygun olmayan standart dışı yakıtlar halk otobüslerinde bile yaygın olarak kullanılmakta ve olması gerekenden 100`lerce kat daha fazla zararlı gaz salımı ile halk sağlığı tehdit edilmektedir. Euro 5 yakıtları yerine kullanılan on numara yağlar, kaçak yakıtlar ve yüksek salımları, on numara yağ kullanan araçların yanması, katalitik konvertör/partikül filtresi/EGR iptali ile emisyonların bozulması, emisyon sistemleri ve Ad-Blue kullanımını iptal eden kayıt dışı parçalar, uygun olmayan bakım ve eşdeğer olmayan parça kullanımı, araç muayenesinden geçebilmek için değişen sök-tak parçalar yol güvenliği, halk sağlığı ve çevresel ortamı tehdit etmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğunda olan emisyon ölçümleri özelleştirilerek piyasalaştırılmış ve 2/3`ü özel araç servislerinde yapılır hale getirilmiştir. Birçok firma bu denetimleri sağlıksız yapmakta, hatta emisyon "denetiminde" verilen pullarla ilgili "Egzoz Pulu Verilir" şeklinde tabelalar asarak hedefin çevresel denetim değil ticari kazanç olduğunu vurgulamakta ve güven vermemektedir. Denetimi yapmakta olan kuruluşların otomobil firmaları ile ilişkilerinin olmaması gerekir ki bu bizim ülkemizde tersi şeklindedir. Elbette ki bir otomotiv kuruluşunun yani her şeyden önce kar amacı güden bir şirketin ülkemizde trafik ve çevre güvenliğini ilgilendiren bir konuda denetim yapması problemlidir. Kar için etik kurallar yerle bir edilmektedir. Bu durumun ülkemizdeki araç muayene sürecinde yaşanmayacağının garantisi yoktur. Kamusal denetimler bağımsız kurumlarca, kar amacı gütmeyen kurum veya kuruluşlarca yapılmalıdır."

KAMU DENETİMİ OLMALI
Araç tadilat ve muayene süreçlerinde kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş odalarının denetim süreci içinde olması gerektiğini söyleyen Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arslan, " Proje onay ve denetim süreçleri ticarileştirilmemeli kamusal bağlamından kopartılmamalıdır. Son zamanlarda Araçların LPG`ye dönüşümü ve LPG`li araçların periyodik sızdırmazlık kontrolü alanında görüldüğü üzere, trafik ve yol güvenliği konusunda Odamızı devre dışı bırakmaya çalışan girişimlere son verilmelidir. MMO olarak bu hususlarda yürüttüğümüz mücadeleye devam edeceğimizi, meslek uygulama alanlarımıza giren konularda halkımıza ve ülkemize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekte kararlılığımızı kamuoyu ile bir kez daha paylaşırız"diye konuştu.

DENETİMİ BAĞIMSIZ KURULUŞLAR YAPMALI
TMMO Araç İmal Tadil Montaj Komisyonu üyesi Ümit Çevik de araçlar için yapılan periyodik muayenelerin yetersiz olduğunu söyleyerek, " Mesela bir halk otobüsünün 10 numara yağ kullanmasını bu testlerle ortaya çıkarmak mümkün olmuyor. Bunun Avrupa'da uygulandığı gibi periyodik kontrollerin bağımsız kuruluşlarca, araç denetimlerinin sıkı biçimde yapılmasını öneriyoruz"dedi.

KANSER RİSKİNİ 10 KAT ARTTIRIYOR
TMMO Araç İmal Tadil Montaj Komisyonu Başkanı Alpay Lök de ABD'de tespit edilen emisyon değerinin normal değerin 40 katı fazla olduğunu hatırlatarak, " Ülkemizde piyasadaki araçlarla ilgili bizim saptadığımız, kayıt dışı parçalar, kayıt dışı yakıt kullanımı, merdiven altı tamircilerin karıştığı uygulamalardan dolayı ortaya çıkan emisyon ise oradaki değerin bile yüzlerce kat üzerinde"diye konuştu. Lök ortaya çıkan zararlı madde salınımı ve 10 numara yağ kullanımının kanser riskini 10 kat arttırdığını da sözlerine ekledi.

SALINIM SINIRLAR İÇİNDE KALMALI
TMMO Araç İmal Tadil Montaj Komisyonunun bir başka üyesi olan Fatih Dizdar, normal salınım değerlerine göre yılda araçların 25 milyon ton nox salgılaması gerekirken, 40 katını düşündüğümüzde bu salınımın ABD'de 1 milyar tonlara ulaşıldığını görüyoruz. Ülkemizdekini belli bir katsayıyla çarpmamız lazım"dedi. Salıan gazlardan Azot oksit'in insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğu bilgisini veren Dizdar, " Tehlikeli toksit bir madde. Suyla birleştiği zaman litrik asit oluşturuyor. Bitki örtüsü üzerindeki yoğuşmayı düşündüğümüz zaman bitki örtüsüne çok büyük zararı var. İnsan sağlığı için en tehlikeli gazlardan biri.Solunum yolları üzerinde ciddi problemler oluşturabiliyor. Emisyon gazlarından partükül atılımı, karbondiyoksit atılım iklim değişikliklerini sebebi olan, bunlar çok önemli emisyon gazları. Ve kesinlikle sınırlar içinde kalması gereken gazlar"şeklinde konuştu.

 (FOTOĞRAF)