Dicle Üniversitesi’nin eski Rektör Yardımcısı Aslan Bilici, “Ben paralel yapı dışında yer alan Kırkıncı grubuna mensubum. FETÖ’cü yapıya mensup olduğum kişilerin çalıştığı bölümler ve fakülteler dikkate alınarak not almaya başladım” dedi.
Darbe girişiminin ardından Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, Rektör Yardımcısı Sabri Eyigün ve Genel Sekreter Mustafa tuna tutuklandı, pazartesi günü 64 akademik personel gözaltına alındı. Gözaltına alınan Rektör Yardımcısı Aslan Bilici  ‘etkin pişmanlık’tan yararlandırarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Cumhuriyet’ten Selin Görgüner’in haberine göre üniversitedeki görevinden alınan Bilici, 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından Gülen cemaati üyelerini engellemeye çalıştığını hatta kendisinin bu yapıya üye akademisyenlerin unvan almaması için YÖK ile görüştüğünü söyledi.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra üniversitede FETÖ’ye yakın olduğunu düşündüğünü kişilerin listesini yapmaya başladığını belirten Bilici, şunları söyledi: “FETÖ’cü yapıya mensup olan kişilerin çalıştığı bölümler ve fakülteler dikkate alınarak not almaya başladım. Bir kısmını not kağıdına bir kısmını flaş diske yüklemiştim. Hatta gözaltına alınmadan bir gün önce TEM şubeye giderek bu isimlere ilişkin hazırlıklarımın olduğunu ve bilgisini vereceğimi söylemiştim. Ancak gözaltına alınınca bunları veremedim. Eşime bilgileri ve dokümanları polise vermesini söyledim. Eşim de bunları polise verdi.”

Kırkıncı Cemaati üyesi olduğunu söyleyen Bilici, “Ben paralel yapı dışında yer alan bir gruba mensubum. Mensup olduğum grupta açık açık bu yapının yaptıklarını geçmişten bu yana eleştirmiştir. Üniversiteyi okuduğum dönemde de paralel yapı ile zıt bu yapıyı eleştiren Kırkıncı grubunun evlerinde kaldım. Ben paralel yapının parayı öncelemesi ve başörtü konusundaki tavrı nedeniyle tepkiliyim. Hatta üniversitedeki web sayfasından ve kişisel sosyal medya hesabımdan darbeyi kınayan bir yazı yayımladım” dedi.
Bilici Temmuz ayında üniversitede yapılan seçimlerde rektör adayı olmuştu.