Türkiye Kamu-Sen Bilecik İl Temsilciliği Doğu Türkistan’da Çin’in Müslümanlara yönelik zulmünü protesto ederek basın açıklaması yaptı.
Bilecik Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Teşkilatı ve Ülkü Ocakları da destek verdi. Türkiye Kamu-Sen Bilecik İl Temsilcisi Ömer Yel, göze uzak, gönüllere yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerinin yandığını belirterek, "Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya yine kör, sağır, dilsiz; bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir” dedi.
“BUGÜN TÜRKİSTAN KAN AĞLIYOR”
Yel, konuşmasının devamında, ata yurtlarına sahip çıkamadıklarını ve emanet edilen canları, malları koruyamadıklarını ifade ederek,”150 yıldır Türkistan’ın çığlığı duyulmadı Batı’da. Nedense işine gelen her olayda ayağa kalkan Batı, konu Müslüman ve Türk olunca kör, sağır, dilsiz oluveriyor. Bugün Türkistan kan ağlıyor. Katil Çin’in namahrem eli Türk’ün ırzı üzerinde geziyor. Katil Çin’in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Bugün Türkistan kan gölü ve Batı Türk’ün kanı eşliğinde ayaklar altına alıyor insanlığı susarak kusuyor içindeki kini! Kardeşlerimiz, gözyaşlarınızı silmeye ellerimiz uzanamıyorsa da bugün milyonlarca yürek, acını hafifletmek için atıyor Türkiye’nin dört bir yanında. Türkistan; çilekeş insanların güzel yurdu, Kürşad’ını bekliyor” diye konuştu.
“BEŞİKTEKİ BEBEKLERİN ÇIĞLIĞI, YÜREKLERİMİZİ YAKIYOR”
Beşikte yatan bebeklerin çığlığının yürekleri yaktığını ve binlerce yıldır Türkmenlerin yaşadığı bu topraklardan sürülmesinin ırzlarının ayaklar altına alınmasının yüreklerini yaktığını belirten Yel sözlerine şöyle devam etti:
"Türkmen kardeşlerimizin dünyanın uzak köşesinde yapayalnız bırakılması yüreklerimizi yakıyor. Bu vatanın gönlümüzdeki sınırları, Türk’ün yaşadığı en uzak yerden başlar. Dünyanın neresinde bir Türk’ün burnu kanasa, bizim yüreğimize kan damlar. Hiç kimsenin bu milletin içini yakmaya, soydaşlarımızı yalnız ve çaresiz bırakmaya ve katil bir devletin insafına terk etmeye hakkı yoktur. Türk devleti, büyük olacaksa sınırlarımız dışındaki kardeşlerimizle büyüyecektir. Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun, bütün soydaşlarımıza sahip çıkmak zorundadır. Tarih, bu sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omuzlarına yüklemiştir. Bu nedenle bu devletin politikası değerli yalnızlığı kaldırmaz; milliyetçi bir bakış, onurlu bir duruş, ilkeli bir yaklaşım ister."
“UNUTULMASIN Kİ, NEREDE OLURSA OLSUN; MÜSLÜMAN MÜSLÜMAN’IN KARDEŞİDİR”
Doğu Türkistan’daki Türklerin de Kobani’dekiler kadar insan, Filistin’dekiler kadar Müslüman olduğunu belirten Yel, sözlerine şöyle son verdi:
"Unutulmasın ki her çocuk; hepimizin öz çocuğu kadar masum, hepimizin öz çocuğu kadar sevgiye, merhamete ve korunmaya muhtaçtır. Unutulmasın ki, nerede olursa olsun; Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında, cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz. Türk milleti uyan, kardeşin katlediliyor! Bu katliama seyirci mi kalacağız; elimize kardeşkanı mı bulaştıracağız? Yerin dibine geçsin katil Çin Devleti! Kırılsın Türk’e saldıran eller! Yok olsun Türklüğe kefen biçen hainler! “Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan. Hey sıkılmaz, ağlamazsan, bari gülmekten utan."
Grup, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.