Adana’da "Nörojenik mesane" tanısı konulan down sendromlu 1 yaşındaki Yakup Demir, tedavi edilemediği için 3 aydır idrarını acılar içinde yapmak zorunda kalıyor.

Seyhan ilçesi Yunus Emre Mahallesi’nde oturan Demir ailesi, down sendromlu çocukları Yakup Demir’in 3 ay önce idrarını yaparken zorlandığını fark etti. 8 çocuklu ev hanımı anne Güneş Demir (32), ile seyyar satıcılık yapan baba Mehmet Demir (39), minik Yakup’u 25 gün içerisinde 4 ayrı hastaneye götürdü. Doktorların her seferinde kendilerinden kültür idrar ve kan testi istediğini söyleyen baba Demir, geçen süre zarfında oğlunun hastalığını öğrenemedi. Bir türlü çocuğuna çare bulamayan aile perişan olurken, minik Yakup idrarını acılar içinde yapmaya çalışıyor.

Baba Demir, oğlunun gözü önünde acı çekmesinden dolayı psikolojilerinin bozulduğunu belirterek, "Yaklaşık üç ay önce idrarını yapamadığı için oğlumu hastaneye götürdüm. İlk etapta çocuk hastalıkları bölümüne götürdük, kontrolü yapıldıktan sonra genel cerraha götürdük, genel cerrah kültür ve idrar tahlili istedi. Kan tahlili istedi, kan tahlili verdik sonucu çıktıktan sonra doktorun yanına gittiğimiz zaman doktor bize hiçbir şey söylemedi. Sadece filme baktı, filme baktıktan sonra farklı bir doktorun görmesi gerektiğini söyledi. Farklı bir doktora götürdük, götürdüğümüz doktor da kültür idrar tahlili istedi. Sonucu gösterdiğimizde o da hiçbir şey demeden başka bir doktora yönlendirdi. Üçüncü doktora gittik o da kültür idrar ve kan tahlili istedi. Sonuçlara baktıktan sonra şurup yazdı. 10 gün çocuğum onu kullandı ama hiç bir şey fayda etmedi" dedi.

"Oğlum 3 aydır bağıra bağıra idrarını yapıyor"

Çocuk acı içinde idrarını yapmaya devam edince bu kez oğlunu Çocuk Hastanesine götürdüğünü anlatan baba Demir şöyle devam etti:

"Oradaki doktorda kültür idrar ve kan tahlili istedi. Kültür idrar tahlili çıktıktan sonra, çocuğun bir böbreğinin büyümemiş olduğunu söyledi. Bir hafta heyetin toplanacağını söyledi. Bir hafta sonra gittiğimizde heyetin renkli bir film istediğini söylediler. Bir hafta sonra renkli filme Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittik, orada renkli filmi çektirdik. Film sonuçlarını alıp çocuk hastanesine gittik. Renkli filmi isteyen doktora gösterdik. Doktor renkli filme baktığında hayretler içerisinde izledi. ’Çok kötü çok fena bu çocuğun durumu’ dedi. ’Bir hafta sonra geleceksiniz’ dedi. Eşim dün hastaneye gitmiş, o doktoru görememiş farklı doktora yönlendirmişler, filmleri kontrol eden doktor, bunun durumu çok ağır demiş. ’Ne yapmamız gerekiyor?’ diye sormuş eşim, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesine gidin demiş. Adana Kadın Doğum, Çocuk, Adana Numune ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanelerine gittik ama bir çözüm bulamadık. Herkes birbirine gönderiyor, oğlum 3 aydır bağıra bağıra idrarını yapıyor."

3 aydır ne yapacaklarını bilemediğini anlatan Demir, "Ben devletten ekmek istemiyorum bana yatak versin istemiyorum, bana maddi konudan yardım etsin istemiyorum. Ben devletin büyüklerinden tek bir şey istiyorum. Benim yapmam gerekeni gitmem gereken yeri bana söylesinler ben gideyim. Bu çocuk gece idrar yaparken ne annenin ne babanın ne de kardeşin vicdanı dayanmıyor" diye konuştu.

Yetkililer ise yaşanan bu süreçte çocuğa gittiği bütün hastanelerde tanı ve teşhis konulması için kan ve kültür tahlilleri yapıldığını, film istendiğini bunun sonucunda heyetin çocuğa "nörojenik mesane" teşhisi koyduğunu, kamu hastanelerinde pediatrik nefrolog olmadığı için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine yönlendirildiği belirtildi.