Zonguldak’ın Alaplı ilçesine bağlı Aşağıdağ köyüne açılması planlanan taş ocağına karşı çıkan köylüler, fındık tarlalarının yok olacağını söyledi. Geçimlerini fındıkçılık yaparak sağladıklarını anlatan köylüler, yetkililerden yardım istedi. Taşocağının işletmecisi Kemal Günay ise gazetecilere yaptığı açıklamada taş ocağı ile ilgili her türlü yasal izni aldıklarını belirterek, köylülerin 300-500 metrekarelik tapularına karşılık ormandaki ağaçları yok ederek kendilerine tarla yaptığını söyledi.
Alaplı’ya bağlı Aşağıdağ köyünde yaklaşık 100 kişi, öğlen saatlerinde toplanarak eylem yaptı. Köy sınırları içerisinde kalan ormanlık alanda açılması planlanan taş ocağına karşı çıkan köylüler fındık tarlalarının yok edilmek istendiğini ileri sürdü. Yol kenarında toplanarak ellerindeki pankartlarla orman içerisinde kesim yapılan alana kadar yürüyen köylüler burada basın açıklaması yaptı.
Alaplı Aşağıdağ Köyü Muhtarı Sezgin Gökçiçek bölgeye taş ocağı açılması ve ÇED süreci hakkında kendilerine bilgi verilmediğini öne sürdü. Aşağıdağ Köyü Muhtarlığı’na ormanlık alanda kesim yapılacağına dair bir yazı gelmesi üzerine konuyu araştırdığını ve bölgeye taş ocağı açılacağını tesadüfen öğrendiğini belirten Gökçiçek, “Sizlerin aracılığıyla kamuoyuna sesleniyorum; bu hukuksuzluğu duyun, duyurun ki bu hukuksuzluğa hemen son verilsin. Bizler bu hukuksuzluğu öğrendiğimizden itibaren elimizden geleni yaptık. Pazartesi ve Salı günü iki dava açtık. Bu hukuksuzluğa mahkemeler er veya geç dur diyecektir. Korkuyoruz ki bu süreçte binlerce ağaç kesilecek, dinamit atmaları başlayacak. Coğrafya tanınmaz hale gelecektir” dedi.
Köy sakinlerinden Leyla Sevim, çocuklarının üniversitede okuduğunu ve kendilerine buradaki fındıktan kazandıklarından para gönderdiklerini söyledi. Sevim konuşmasında taş ocağının açılarak ormanların ve fındık tarlalarının yok edilmesini istemediklerini dile getirdi. Bölgedeki fındık tarlalarının dedelerinden kaldığını ve bunların yok edilmesine karşı olduğunu ifade eden Ülker Keskin de, “Biz geçimimizi buralardan sağlıyoruz. Nerede bu hak, adalet? Sadece zengine mi var? Bu dereler, ormanlar, fındıklıklar bizim” diyerek tepkisini dile getirdi. Köy sakinlerinden Şehrizar Karakaya da konuşmasında bölgedeki ürünlerden elde ettikleri gelirler ile çocuklarını okutup mühendis yaptıklarını belirterek, taş ocağının ellerindeki bu nimetleri yok etmesinden korktuklarını anlattı.
1960 yılından bu yana ormanlarda çalıştığını dile getiren 77 yaşındaki Selahattin Can, bu güne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını ve bölgeye taş ocağı kurulmasına da karşı olduğunu söyledi.
Köylüler adına yasal süreci takip eden Av. Yakup Okumuşoğlu ise taş ocağı ruhsatı verilen bölge ile ilgili idarenin bir çok hata ve yanlış yaptığını belirterek, “İşveren ne istedi ise idare ona göre işlem yapmış” dedi. Okumuşoğlu, açtıkları davalar sonucu yaşanan hukuksuzluğun ortadan kalkacağını, ancak bu süreçte ormanın büyük zarar görmesinden endişe ettiğini, bunun da hesabını soracaklarını ifade etti.
Taş ocağının işletmecisi Kemal Günay ise gazetecilere yaptığı açıklamada taş ocağı ile ilgili her türlü yasal izni aldıklarını belirterek, köylülerin 300-500 metrekarelik tapularına karşılık ormandaki ağaçları yok ederek kendilerine tarla yaptığını söyledi. Günay, taş ocağı açılana kadar tüm yetkili kurumların her türlü aşamayı ince eleyip sık dokuyarak işlem yaptığını ve sonucunda da kendilerine çalışma ruhsatı verildiğini anlattı.
Jandarmanın geniş güvenlik önlemi aldığı bölgede köylülerin eylemi olaysız bir şekilde sona erdi.