SAMSUN (AA) - Çarşamba İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Başkan Vekili Dr. Ülkü Yıldırım, Türkiye'de gerçekleşen her 10 ölümün 4’ünün nedeninin kalp krizi olarak bilindiğini söyledi.

Yıldırım, Stent for Life “Hızlı Davran Hayatını Kurtar” Projesi kapsamında kalp hastalıkları ve kalp krizi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kalp krizine bağlı ölümlerin yarısının belirtilerin başladığı ilk 3 - 4 saat içinde ve çoğunlukla hastaneye ulaşamadan gerçekleştiğini vurgulayan Yıldırım, "Bu nedenle kalp hastalıklarında ve kalp krizinde ilk 2 saatte doğru tedaviye erişmek hayati önem taşır. Kalp vücudumuzun ihtiyacı olan enerji kaynaklarını ve oksijeni tüm organlarımıza kan pompalayarak dağıtan hayati bir organımızdır. Kalbin düzenli çalışması ve görevini yerine getirebilmesi için kendi hücre ve dokularının da oksijene ihtiyacı vardır. Kalp krizinde kalbi besleyen damarlarda daralma veya tıkanmalar oluşmaktadır. Bu nedenle kalbin doku ve hücreleri oksijensiz kaldığında kalbin kas dokusunda doku ölümleri oluşur ve kalp işlevini yerine getirmekte zorlanır. Nefes darlığı, kolumuza, sırtımıza ya da boynumuza vurabilen göğüs ağrısı, bulantı - kusma, terleme, bilinç kaybı kalp krizi belirtilerindendir" dedi.

Kalp krizi geçirdiği düşünülen hastalarda zaman kaybedilmeden 112 Acil Servis'in aranması gerektiğini söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Hasta rahat bir konumda mümkünse yatar vaziyette bekletilmeli, bulunduğu yer havalandırılmalıdır. 112 beklenirken hastanın eskiye ait tıbbi raporları ve kullandığı ilaçlar hazırlanmalı, hasta yakından izlenmelidir. Türkiye'de gerçekleşen her 10 ölümün 4’ünün nedeni kalp krizi olarak bilinmektedir. Ailesinde erken yaşlarda kalp krizi, ani ölüm, felç gibi damar hastalığı hikayesi olanlar, orta yaşın üzerindeki kişiler ve sigara kullananlar risk altındadır. Ayrıca yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol hastalığı bulunanlarda risk arttığından daha dikkatli olmaları gerekmektedir.”

Dr. Ülkü Yıldırım kalp hastalıkları riskini azaltmak için sigara ve alkol bırakılıp, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam tarzının ömür boyu devam etmesi gerektiğini söyledi.