Muğla’nın Milas ilçesinde bir grup vatandaş, 17 Ağustos Marmara depreminin yıl dönümü yaklaşırken topluma depremi hatırlatmak, yetkililere ise gerekli önlemleri almaları çağrısında bulunmak amacıyla başlattıkları ‘Farkındalık Nöbeti’ne devam ediyor.

17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02’de merkez üssü Gölcük olan ve 45 saniye süren depremde binlerce kişi hayatını kaybetmiş, faciadan sağ kurtulanlar ise ömür boyu unutamayacakları bir acıyı yaşamışlardı.

Milas’ta mimar Cengiz Özkaya, eski Kızılay Milas Şube Başkanı Mustafa Gezginci’nin de aralarında bulunduğu bir grup vatandaş, 10 gündür ilginç bir etkinliği sürdürüyor. Yaşanan o büyük felaketi topluma yeniden hatırlatmak, yetkililere deprem öncesi ve sonrasında alınması gereken önlemleri bir an önce almaları konusunda çağrıda bulunmayı amaçlayan grup bir parkta nöbet tutuyor.

Adına ‘Farkındalık Nöbeti’ dedikleri etkinliği sürdüren ve nöbete 18 Ağustos 2017 tarihine kadar devam edeceklerini açıklayan Cengiz Özkaya, "Bu etkinliğin temel amacı Anadolu’nun bazı bölgeleri, Ege Bölgesi gibi Milas da deprem kuşağındaki bir yerleşim bölgesidir. Dolayısıyla deprem kuşağındaki Milas’ın sorunlarına dikkat çekmek, deprem öncesi ve sonrası alınması gereken önlemleri bu kentin yöneticilerine hatırlatmak, bu kentte yaşayan toplumu bu konuda bilinçlendirmek. Biz insanların, evlerinin içerisinde 6.6 şiddetindeki bir sallantıda nasıl panik yaşadıklarını, nasıl bir travma ile karşı karşıya kaldıklarını son bir haftadır gözlemliyoruz. Geçmişi çok çabuk unutuyoruz. Olayları gerçekten hafife alıyoruz. Örneğin 1999’da meydana gelen depremin bir gün sonrasında Milas’ta bir konser düzenlendiğini bizler hatırlıyoruz ama acaba kaç kişi bunu hatırlıyor? Böyle bir durum farkındalığın daha gelişmemesinden kaynaklanıyor. Ortada kötü bir niyet olmasa da eylemin yanlışlığı ile karşılaştık. Aradan geçen 18 yılda elbette ülkemizde teknik anlamda birçok şey değişti, gelişti. Milas Ovası, 1999’dan bu yana yapılaşmaya kapanmış gözükse de, santim-santim, metre-metre yapılaşmaya açılıyor. Yaşadığımız deprem kimileri 17, kimileri de 22 saniye diyor 30 saniye veya biraz daha fazla sürmüş olsaydı acaba ne olurdu? Muhtemelen birkaç yüz binamız yıkılmış, belki de yüzlerce insanımızı kaybetmiş olacaktık" dedi.

"Unutmadık, unutturmayacağız"

17 Ağustos’ta meydana gelen depremi unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını, bu nedenle bir farkındalık oluşturma adına bu etkinliği gerçekleştirdiklerini belirten Özkaya, sözlerine şöyle devam etti:

"Amaç sadece depremi hatırlatmak değil, depremle nasıl yaşanır, öncesinde ve sonrasında neler yapılabilir tartışmasını Milas’ta halkımızla birlikte ortaya koymaktır. Gördüğünüz bu parkta arkadaşlarımızla, kimi zaman aramıza gençler katılıyor, her yaştan insan geliyor, 18 Ağustos’a kadar bu etkinliği sürdürecek ve finali daha büyük kalabalıklarla kent merkezinde yapacağız. Özel sektöründen siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin koşulsuz katkı koymasını bekliyoruz."

Etkinliğe katılan Demir Yalçın ise, 2 yıldır Milas’ta yaşadığını belirterek, "İki yıl öncesine kadar İstanbul’da yaşıyordum ve o büyük depremde oradaydım. Geçtiğimiz gün Milas’ta yaşanan deprem sonrasında bir şeyi fark ettim. Devletin ilgili kurumları, yerel yönetimin olası bir doğal afette ne yapacağını bilmediğini gördüm. Örneğin bu kentte toplanma alanları neresidir? Hangi kurum böyle bir durumda hangi görevi yapacak? Topluma bu konuda gerekli bilgiler verildi mi? Afet sonrası ne yapacağını bilmeyen çaresiz durumdaki vatandaşa nasıl yardım edilecek? Tüm bunların bu kentte eksik olduğunu gördüm. Belki kağıt üzerinde tüm bunlar bellidir ancak önemli olan uygulama anında yapılmasıdır" şeklinde konuştu.