Van’ın Çaldıran ilçesinde 2003 yılında bir operasyon sırasında mayına basarak ayağının kopması sonucu gazi olan Ekrem Taşkın, bir oğlunun askerde olduğunu belirterek, “Bir ayağım yok ama geride bir bacağım, iki kolum, iki de aslan gibi evladım var, onlar da vatana feda olsunlar hiç önemli değil” dedi.

2003 yılında Van’ın Çaldıran ilçesinde uzman çavuş olarak görev yaparken mayına basarak sol ayağını kaybeden ve paratriatlon sporu sayesinde hayata yeniden bağlanan gazi Ekrem Taşkın, girdiği uluslararası yarışmalarda dereceler alarak engelli gençlere örnek olmaya çalışıyor. Taşkın, şu anda Edirne’de askerlik yapan oğlunun yolunu gözlüyor. Mayına basarak sol ayağını kaybettiğini ve uzun bir tedavi sürecinden sonra ordudan emekli olduğunu anlatan Taşkın, “Hayatım sil baştan yeniden başladı. Sonradan engelli olmak zor bir olay, kimsenin kabul edebileceği bir şey değil. Benim için de aynı şey oldu. Ama ben bunu çok kısa sürede atlattım. Bu süre zarfında 2014 yılında spora başladım, sporla hayatım tekrardan değişti. Kişilere, doğaya, her şeye bakışım değişti. Aile mutluluğum, çocuklarımla alakalı düşüncelerim, her şey değişti. Sporda kazandığım başarılar da gençlere örnek olsun istiyorum. Engelli kişilerin hayatın içine girmesini istiyorum ve onun için uğraşıyorum zaten. Sporda yakaladığım bu başarılar FOX TV’deki yöneticilerin dikkatini çekmiş ki beni ‘Bir İçeri Bir Dışarı’ yarışmasına davet ettiler. İnanılmaz mutlu oldum, kendilerine çok teşekkür ediyorum, çok sağ olsunlar. Ben şuan gaziyim, bir ayağım yok ama geride bir bacağım, iki kolum, iki de aslan gibi evladım var, onlar da vatana feda olsunlar hiç önemli değil. Büyük oğlum Sertaç Edirne Karaağaç’ta asker. Onun ve bütün askerler için dua ediyorum. Allah oğluma, vatanıma ve diğer askerlere hiçbir acı yaşatmasın” dedi.

“Eşimin eli ayağıyım, o da benim nefesim”

Zekiye Taşkın ise eşinin gazi olduktan sonra birçok zorluğu atlatarak, yaşama sporla bağlandığını ifade ederek, “Eşim gazi olduktan sonra çok zor günler yaşadık tabi ki, şükürler olsun hayata yeniden tutundu. Spora bağlandı, sporla beraber hayatı ve yaşam şekli değişti. Mutlu ve mesut çok şükürler olsun. Ben eşimin eli ayağıyım, o da benim nefesim. Öncesine oranla yürümekte zorlandı, dışarı girip çıkarken merdivenden inerken çıkarken çok zorlandı. Şükürler olsun onları aştık. Ben eşime destek olmak, ona acısını hissettirmemek amacıyla ona çok üzüldüğümü belli etmediğim zamanlar oldu. Protezini giymediği zamanlarda sırtımda taşıdığım oldu, hastaneye götürdüğüm zaman merdivenlerden inerken çıkarken taşıdım. Duş alırken, duştan çıkarken sırtımda taşıdım. Böyle zorluklarımız oldu. Öncelikle gazi eşi olmaktan gurur ve onur duyuyorum. Gazilik bir onurdur benim için, herkes için. Eşim vatan için ayağını verdi, canını vermek için de şuan hazır. Oğlumun birini askere gönderdik, diğeri de inşallah gidecek sağ salim sağlıklı bir şekilde. Bugün gazi eşi ve asker annesi olmaktan gurur ve onur duyuyorum, mutlu oluyorum. Ordumuza hizmet eden tüm askerlerimize ve asker annelerine çok çok teşekkür ediyorum. Dualarımız askerlerimiz ve ordumuzla” şeklinde konuştu.