İngiltere'de bulunan Exeter Üniversitesi ile Kanada'da bulunan Alberta Üniversitesi'nden araştırmacılar, Rab32 adındaki proteinin MS hastalarının beyinlerinde yüksek oranda bulunduğunu keşfetti. Peki MS ( multiple skleroz) hastalığı nedir belirtileri nelerdir, tedavisi var mı? Önce yeni araştırmayı aktaralım. 

Sağlıklı beyin hücrelerinde ise Rab32 proteininin görünür bir oranda olmadığı kaydedildi. MS hastalığına tam olarak neyin yol açtığının bilinememesi, hastalığın tedavisinin bulunmasını zorlaştırıyor.

O yüzden İngiliz ve Kanadalı bilim insanlarının keşfi, hastalığın tedavisinin bulunmasında büyük bir rol oynayabilir.

VÜCUT KENDİ SİSTEMİNE SALDIRIYOR
MS hastalığında vücudun kendi savunma sisteminin saldırması yüzünden sinirlerin etrafında bulunan miyelin denen yalıtıcı madde zarar görüyor. Elektrik kablolarının etrafındaki plastik gibi sinirler de miyelin denen bir protein ile çevrili. Ancak MS hastalığı sinirlerin etrafındaki miyelinin zarar görmesine neden oluyor ve elektrik uyarılarının vücuda iletilmesi zorlaşıyor.

MS HASTALIĞI SEPTOMLARI
Böylece sinirlerin uyarıları iletme kabiliyeti azalıyor; bu da beynin zarar görmesine, kan, oksijen ve doku yapımında azalmaya neden oluyor. Semptomlar ise yorgunluk, denge kaybı, kas spazmı, hareket sorunları, acı ve konuşma ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkıyor.

Rab32 proteini neye yol açıyor?
Araştırmacılar uzun bir müddet boyunca hücrelerin enerji kaynağı olan mitokondrinin hastalığın oluşmasında önemli bir rol oynadığını düşündü.

İngiliz ve Kanadalı araştırmacılar ise Rab32 proteininin olduğu yerde hücrenin kalsiyum üreten kısmının mitokondriye çok yakın olduğunu keşfetti. Kalsiyum üretimi sırasında iletişim hatasının oluşması, mitokondrinin yanlış davranmasına yol açıyor ve MS hastalarının beyninde zehirlenmenin oluşmasına neden oluyor. Araştırmacılar henüz Rab32 proteinin yüksek oranda üretilmesine neyin sebep olduğunu bulamasa da hücrelerin temelinde bulunan bir eksiklikten kaynaklanabileceğini düşünüyor.

Dünyada 2,5 milyon MS hastası var.

Hastalık daha çok 20 ve 30'lu yaşlarda teşhis ediliyor ve kadınlarda erkeklerden fazla görülüyor. Araştırma sonucu Rab32 proteinini hedefleyen tedavi yöntemleri geliştirilebilir.

MS hastalığı en önemli belirtileri : MS hastalığının belirtileri kişiye göre değişebilmektedir. MS’li hastalar, aşağıdaki problemlerin herhangi birini ataklar ve düzelmeler veya yavaş kötüleşen bir seyir izleyerek yaşayabilirler:

Uyuşukluk, karıncalanma, iğnelenme,
Güç kaybı, spazm, kas sertliği, kramp, ağrı. Güç kaybı vücudun bir tarafındaki kol ve bacakta veya her iki bacakta birden olabilir.
Görme kaybı, çift görme,
İdrar kaçırma ve idrar aciliyeti,
Kabızlık,
Konuşma bozukluğu,
Cinsel fonksiyon bozuklukları,
Denge kaybı, bulantı,
Yorgunluk,
Depresyon,
Kısa süreli hafıza problemleri,
Yutma zorluğu

MS hastalığı genetik mi? 
MS hastalığı genetik midir sorusu hastalıkla ilgili doğru bir şüpheye işaret eder. MS hastalığının oluşumunda genetik faktörler oldukça etkilidir. MS’in nedeni olarak birkaç teori vardır, fakat bunlarla hastalık oldukça zayıf bir şekilde anlaşılabilmektedir. MS hastalığının nedenleri kişiden kişiye değişse de, genetik faktörler tüm hastalarda sabittir. MS hastalığı neden olur sorusuna birkaç şekilde cevap verilebilir;

Çevresel faktörler: Organik çözücülere ve cıvaya maruz kalma, böcek ilaçları ve radyasyon teması.
Etnik köken: Kafkas, Kuzey Afrika kökenlilerde hastalık görülebilir. Sarı ve kısmen siyah ırkta koruyuculuk beyaz ırka göre daha fazladır. Ayrıca Kuzey Avrupa, Amerika ve Kanada'nın kuzeyinde hastalık yüksek, ekvator bölgesinde düşük oranda görülmektedir.
Virüslerin etkisi: Geçmişte “herpes”, “varisella zoster” virüslerine maruz kalma.
Kalıtım: Çevresel tetikleyicilerden etkilenen genetik faktörler mevcuttur.
Genetik faktörler: MS'li anne veya babanın çocuklarında aynı hastalığın görülme oranı, toplumdaki aynı yaş grubu kişilerle kıyaslandığında 7-10 kat fazladır. Ancak genler, hastalığın oluşmasında tek faktör değildir. Örneğin; genetik olarak birbirinin aynı olan tek yumurta ikizlerinden birinde MS gelişse bile, diğerinde gelişme riski %25’tir.