Elif DEMİRCİ/İZMİR, () - DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile İpek Koza Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasını değerlendirirken, iktidarları döneminde partilerinin de cemaatin hedefi olduğunu belirterek, "Bir medya grubuna bu şekilde el koymak aklımıza gelmedi" dedi. Türker, kayyum riskisinin diğer holdinglerin de başına gelebileceğini öne sürdü.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, İzmir’de basın mensuplarıyla Armis Otel'de bir araya geldi. Toplantıya DSP İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe ve ilçe başkanları da katıldı. DSP Genel Başkanı Türker, İpek- Koza Holding'e kayyum atanmasını değerlendirdiği toplantıda aynı uygulamanın diğer holdinglerin de başına gelebileceğini öne sürerek, şöyle konuştu:
"Bir medya grubunu kapsayan ve Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP ile anılan cemaat olarak bilinen medya grubuyla kavgası sonucu girişim hürriyetini engellediğini görüyoruz. Bu olgu medya özgürlüğü ile ilgilidir. Türkiye’de bugün faaliyette bulunan bütün iş gruplarının başına gelebilir. İktidara yakın olan holdingler, herkesin başına gelir ve üzülerek söylemeliyim öteden beri edindiğim bilgileri bilerek söylüyorum. Bütün medya mensupları için geçerlidir. Bunlar ifade edildiği gibi terör örgütü ile alakalı değil, eski bir bakan olarak biliyorum ki Fethullah Gülen’e yakın olan medya grupları AKP’yi destekleyerek birlikte çalışmışlar ve muhatabı bizdik. Bir medya grubuna bu şekilde el koymak aklımıza gelmedi."
"IŞİD AYLIK ALIYOR"
IŞİD’in diğer terör örgütlerinden farklı olduğuna dikkat çeken Türker, IŞİD üyelerinin aylık alarak çalıştığını idda etti. Türker, "Türkiye’de bir Türk IŞİD’i olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de IŞİD ne Arap ülkelerinin vatandaşıdır ne de üst düzey yöneticileri olan Avrupalılar'dır. Bunlar bir günde politize olmadılar. IŞİD görmezden gelinmiştir. 17- 25 Aralık yolsuzluk olaylarından sonra ortaya çıkmasının ardından DEAŞ gibi farklı isimler konmaya başlanmıştır. Türkiye’de 4 bin 500'e yakın IŞİD var 400’ü faaldir. Diğer terör örgütlerinden farkı aylık alarak çalışmasıdır. Bu aylık bin 500 dolarla 10 bin dolar arası değişen ücrettir" dedi.
"BEŞİNCİ PARTİ DSP"
DSP Genel Başkanı Türker, parlamentoda beşinci partiye ihtiyaç olduğunu ve bu partinin DSP olacağını ileri sürekek, "Bu ayrışmayı durduracak, parlamentoda koalisyon kültürünün yerleşmesine olanak sağlayacak beşinci partiye ihtiyaç vardır. Kamuoyunda dört parti dayatması devam ederse halkımız bıkkın, edilgen ve gözdağları sonunda siyasi katılımdan vazgeçer hale gelecektir. 7 Haziran genel seçimlerinden sonra 700’ü aşkın polis, er, subay ve vatandaşlarımız hayatını kaybetmiş, yaralanmıştır. Bu durum 12 Eylül öncesini hatırlatıyor. Yaşanan bu olaylar tehlikeli bir yöneliştir. Bu Türkiye’de arzu edilmeyen durumlarla karşı karşıya kalmamıza da neden oluyor. Seçim mücadelesinde yer verilmeyen partilerden seçim boyunca halkımızın arasından seçim yaparak yönelmesidir. Parlamentodaki beşinci parti olmaya hazırız" dedi.

FOTOĞRAFLI