İran'ın resmi ve gayri resmi medyasında, Türkiye'ye yönelik karalamalar son dönemde zirveye ulaştı

İran medyasında son dönemde Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde yoğun bir kampanya gözleniyor. İran yönetiminin izni ve bilgisi dahilinde süren yayınlarda, bölgesel ve uluslararası kamuoyunda Türk yöneticiler ve Türkiye'nin dış politikasına ilişkin olumsuz bir algı yerleştirilmeye çalışılıyor.

İran'da devlete ait ya da devletin desteklediği medya kuruluşlarında uzun zamandır yürütülen en kapsamlı algı operasyonu, "Türkiye'nin Ortadoğu'daki teröristlere özellikle DAEŞ'e yardım ettiği" iddiasının işlenmesi şeklinde görülüyor.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye bağlı IRNA'nın abonelerine servis ettiği haberlerde, Türkiye aleyhtarı iddia ve suçlamalara geniş yer ayrılırken, bu iddiaların asılsızlığını ispatlayan ya da bunları reddeden resmi açıklamalara yer vermekten kaçınılıyor.

İran'da yayımlanan "aferineshdaily" adlı gazetede yer alan başmakaleyi 26 Temmuz 2015'te abonelerine servis eden IRNA, Türkiye'nin DAEŞ'e karşı mücadelesinin ciddi olmadığını ve sorgulanması gerektiğini savundu. Makalede, bazı Batılı yayın organlarında yer alan suçlamalar tekrarlanarak, Türk hükümetinin terör örgütüne gizlice askeri yardım sağladığı öne sürüldü.

IRNA'nın 27 Temmuz 2015 tarihli analiz haberinde de Türkiye'nin Suriye rejimine karşı terör örgütü DAEŞ'e alan açtığı suçlaması yöneltildi.

Aynı ajansın Türkiye'nin düzenlediği sınır ötesi terör operasyonlarını konu alan 28 Temmuz 2015 tarihli bir diğer analiz haberinde, Türkiye'nin DAEŞ militanlarını desteklediği ancak son zamanlarda bu destekten vazgeçtiği için örgütün kontrolden çıkarak Türk topraklarında saldırılar düzenlediği iddia edildi.

DİNİ LİDERİN HİMAYESİNDE KARALAMA KAMPANYASI

Türkiye'ye yönelik karalama kampanyasının yönetimin izni ve kontrolünde geliştiğinin göstergelerinden biri de dini lider Ayetullah Ali Hamaney'e yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesinin yayınları. Ülkenin en köklü basın kuruluşlarından olan gazete, 25 Haziran 2015'te "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar: DAEŞ'in merkez komutanlığı" manşetini atarak, uzun süredir özellikle Batı medyasında incelikle işlenen "Türkiye'nin DAEŞ'e destek verdiği" suçlamasını seslendirdi. Keyhan'ın haberinde Suriye krizinin başından beri Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Lübnan'daki 14 Mart Hareketi'nin Suriye'deki terör örgütlerine destek verdiği iddiası yer aldı.

Yine Keyhan gazetesinde yayımlanan 25 Temmuz 2015 tarihli bir makalede, Türkiye'nin Suriye rejimini devirmek için terör örgütü DAEŞ'le ittifak kurduğu ve hatta örgütle Türkiye'de herhangi bir terör eylemi düzenlememesi konusunda gizli bir anlaşma yaptığı iddiasında bulunuldu. Hamaney'e bağlı gazete, DAEŞ'in 20 Temmuz 2015'teki Suruç saldırısı sonrası bu ittifakın bozulduğunu öne sürerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da DAEŞ'e karşı savaşan Kobani'deki Kürtlere yardımları engellediği yalanını savundu.

Rejimin sacayaklarından İran Devrim Muhafızları'nın kontrolündeki Fars Haber Ajansı (FHA) da 25 Temmuz tarihli bir haberle Türkiye'yi terör örgütü DAEŞ'le aynı karede gösterme çabasıyla 25 Temmuz'da Kobani'ye saldıran DAEŞ teröristlerinin bölgeye Türkiye topraklarından geçtiği suçlamalarına sarıldı.

Ajansın analisti Sadullah Zarei, Suruç'taki saldırıdan beş gün sonra kaleme aldığı makalesinde, Türkiye'nin Suriye rejimini devirmek için terör örgütü DAEŞ'le ittifak yaptığını ve Türk Hükümeti'nin DAEŞ ile Türkiye'de herhangi bir terör eylemi yapmaması konusunda gizlice anlaştığını ileri sürdü.

FHA, bu arada Türkiye'ye habercilik adı altında gerçekleştirdiği saldırısını daha ileri taşıyarak, 27 Temmuz 2015'teki kurgu haberinde DAEŞ'in Türkiye ile kapsamlı ekonomik ilişkilere sahip olduğunu, örgütün Türk hükümetince silahlandırıldığını öne sürdü.

Türkiye'ye yönelik karalamalarını sistematik biçimde devam ettiren FHA, 1 Ağustos 2015'te Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti'yle yapılan bir roportaj yayınladı. Velayeti, Türkiye'yi açık bir şekilde bölgedeki terör örgütlerine destek vermekle suçladı. Velayeti aynı iddiaları 30 Temmuz 2015 tarihinde el-Cezire'de yayınlanan röportajda da tekrarladı.

FHA, daha önceki tarihlerde de Türkiye'ye karşı kara propaganda içeren metinler yayınladı. Ajans, 17 Nisan 2014'te "Suudi Arabistan ve Dubai'den Ermeni Soykırım iddialarına destek ve Türkiye Enfal operasyonu için teröristleri eğitiyor", 18 Mayıs 2014'te "Türk, Suudi ve Katarlı subaylar Humustan çekildiler", 19 Mayıs 2014'te "Ankara, ABD'nin tavsiyesi üzerine DAEŞ'le ilişkisini kesiyor" başlıklı iftiralar içeren metinleri yayımlayarak algı operasyonuna malzeme sağladı.

Devrim Muhafızları Ordusu'na yakın bir diğer kuruluş Tasnim Haber Ajansı da 1 Ağustos'ta Suriye'nin eski Enformasyon Bakanı Mehdi Dahlullah ile yapılan bir röportajı yine Türkiye'ye yönelik suçlamalar için kullandı.