Trump'ın, Verizon Wireless Arena'daki mitingde Meksika sınırına duvar örülerek eroin ve diğer uyuşturucuların New Hampshire'a gelmesini engelleyeceklerini açıklamasının ardından yarışmalar başladı. Yarışmaya Türkiye’den de katılım oldu. Duvar konusunda proje üreten Türk mimar kardeşler Sunay ve Günay Erdem proje hakkında İhlas Haber Ajansı'na bilgi verdi.

"İnsancıl bir çözüm üretebiliriz"
1998 yılından bugüne kadar yurt içi ve yurt dışı olarak yer kürenin tamamını iş alanı olarak kabul etmiş olan bir firma olduklarını ve nerede bir problem görseler çözmeye çalıştıklarını belirten Sunay Erdem, "Amerika’da seçimlerden önce Donald Trump’ın Meksika sınırlarıyla ilgili bir duvar önerisi vardı ve bu konu Amerika kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı ve kamuoyu araştırmaları niteliğinde birçok yarışmalar düzenlendi ve biz de bir öneri gönderdik. Böyle bir probleme kayıtsız kalamazdık çünkü dünya çapında bir problem ve Amerika kıtasını ortadan bölecek bir unsurdan söz ediliyordu. Biz buna nasıl insancıl bir çözüm üretebiliriz bunun çabasında olduk. İstenilen bir duvardı fakat biz fiziksel engellere karşıyız, böyle bir duvar Berlin’de denendi zamanı gelince yıkıldı. Bunun yerine daha humanistik bir şey olabilir mi diye düşündük ve bir fikir gelişti; dikey bir duvar yapacağımıza yatayda bir engel, daha ziyade bir bilinç uyandırma projesi bu belki de. Her ülke 50’şer metre kendi sınırından feragat edip 100 metrelik, 3 bin 200 kilometrelik Kuzey Amerika kıtasını bölen bir bant olarak dünyanın en uzun parkı şeklinde tasarlamayı öngörüyoruz. Aslında Meksikalıları da ‘sizin ülkeniz ne kadar güzel bir ülke’ diye bilinçlendirmeyi düşünüyoruz, bu park o temayı işleyecek. Sınırı geçmek isteyen Meksikalıları ‘ben niye ülkemi terk edeyim’ deyip geri döndürmeyi amaçlıyoruz. Ancak tabi ki de buna riayet etmeyip, bu bilince ulaşmayı ve sınırı geçmek isteyenler için de havada bulunan drone’larla tespit edilip durum engellenecektir. Buradaki asıl hedefimiz hümanistik bir bilinç duvarı oluşturmak diyebiliriz buna. Projeyi görsel sunumlarla destekli bir şeklide oluşturduk, ana temayı ve konsepti yansıtan perspektifler kullandık. Aynı zamanda sadece mimarların anlayabileceği değil, çok temel, her meslek grubundan ve sokaktaki vatandaşın anlayabileceği bir sunum oluşturduk. Kamuoyunda nasıl bir tepki uyandıracağını şimdiden merak ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Mimarlığı doktor refleksine benzetiyorum"
Bir çok projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Günay Erdem ise, "Biz aslında dışarıda gördüğünüz her şeyi projelendiriyoruz. Bize gelen veya bir şekilde ulaşan iş verenleri dünya standartlarında, tüm açık alanları, yapıları hatta iç mekanları da projelendiriyoruz. Aslında ulusal ve uluslararası pek çok yarışmaya katıldık bu zamana kadar ve seçerek devam ediyoruz, yer almaya çalışıyoruz. Biraz da bu durumu doktor refleksine benzetmeye çalıştım, problem olabilecek bir şeyi önceden sezip onu mesleki çerçevede, elimizden geldiğince ve bir mimarın yapabileceği müdahalelerle daha sağlıklı hale getirmek için bir refleks oluşuyor bizde ve projeler üretiyoruz. Bu duvar konusunda aslında kötü bir durum var, keşke herkes eşit olsa ve kaynaklardan eşit yararlansa ama olmuyor maalesef tarih boyunca da yapılmış Çin Seddi’den Berlin Duvarı’na kadar. Biz de var olan bir şeyi mesleki anlamda iyileştirmeye çalışıyoruz. Ağabey kardeş böyle bir çalışmamız oldu, çok heyecan verici bir konu ve bir Türk’ün de bir katkısının olması iyi olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.