Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) ve TKD Girişimsel Kardiyoloji Birliği tarafından 23-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenen “22. Ulusal Uygulamalı Girişimsel Kardiyoloji Toplantısı” İstanbul’da başladı.
Yurt dışından ve yurt içinden girişimsel kardiyoloji alanında önemli çalışmaları ve uygulamaları olan bilim adamları ve operatörlerin bir araya geldiği kongrede girişimsel kardiyoloji alanında var olan yöntemler ve yeni yöntemler gibi konular ele alınıyor.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında ise eriyen stent teknolojisinde son gelişmeler, el bileğinden stent uygulaması, ülkemizde sık görülen romatizmal kalp hastalığı ve ameliyatsız kalp kapağı değişimi tedavisi, girişimsel kardiyolojide yeni tedavi yöntemleri ile toplumda kalp krizi olarak bilinen ve en sık görülen akut koroner sendrom belirtileri gibi konular tartışıldı.
Kongrede ele alınacak konuları açıklamak amacıyla gerçekleştirilen basın toplantısına; TKD Girişimsel Kardiyoloji BirliğiYönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Göktekin, TKD Girişimsel Kardiyoloji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Yavuzgil, TKD Girişimsel Kardiyoloji Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Beyhan Eryonucu, TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, TKD Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin ve Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Adnan Abacı katıldı.
“KALP KRİZİ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA HER SANİYE ÖNEMLİDİR”
Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yürütülen “Hızlı Davran, Hayatını Kurtar(Stent For Life) Projesi”, Türkiye’de kalp krizi işaretlerini tanımanın ve zaman yitirmeksizin 112 Acil Servisi aramanın önemine değiniyor ve insanları kendilerinin ve sevdiklerinin kalplerine özen göstermeye teşvik ederek kalp krizinin neden olduğu ölümleri ve hasarları azaltmayı amaçlıyor.
Toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’de her 10 ölümden 4’ünün kalp krizi nedeniyle gerçekleştiğine dikkat çeken TKD Girişimsel Kardiyoloji Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Göktekin, “Kalp krizine bağlı toplam ölümlerin yarısı belirtilerin başlamasını izleyen ilk 3-4 saat içinde, çoğunlukla hastaneye ulaşmadan önce gerçekleşmektedir. Ayrıca, kalbe gelen kan akımının eski düzeyine gelmesi ne kadar gecikirse, kalpte hasar oluşma olasılığı o kadar yükselmekte ve bu durum uzun süren sorunlara yol açmakta ya da kişinin ölmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle kalp krizi geçiren bir kişi için en önemli faktörlerden birisi tedaviye başlanıncaya dek geçen süredir. Kalp krizi belirtileri ortaya çıkar çıkmaz acil tıbbi yardım çağrılmaması, kalp krizi tedavisinin önündeki en büyük engellerden biridir. Kalp krizi geçiren hastalarımızın geç kalmaması için, kriz belirtilerini tanımaları gerekmektedir. Kalp krizi söz konusu olduğunda her saniye önemlidir. Kalp krizine hızla müdahale edebilmesi için, hemen 112 Acil Servisi aramanın ne kadar önemli olduğu bilinmelidir. Kalp krizinin farklı tiplerinin bulunduğu ve bunların tedavilerinin değişebileceği dikkate alındığına, 112 Acil Servisin zaman yitirilmeksizin aranması sayesinde, kalp krizi doğru şekilde tedavi edilebilecek ve hastalarımız uygun tedavi merkezlerine sevk edilecektir. Kalp krizinde kalbe gelen kan akımının olası olduğunca hızlı bir biçimde tıkanmadan önceki düzeyine getirilmesi gerekmektedir” dedi.
“EL BİLEĞİNDEN KORONER ANJİYOGRAFİ VE STENT UYGULAMASI YAPILABİLİYOR”
El bileğinden koroner anjiyografi ve stent uygulamasının yapılabildiğini belirten Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin ise, “Önceki yıllarda hastaların çoğunda hastaneye yatış yapılarak uygulanan koroner anjiyografi, aynı işlemin kasıktan değil el bileğinden yapılabilmesi sayesinde hastaneye yatış gerektirmeksizin ve hastanın yaşam kalitesini fazla etkilemeksizin yapılabilmeye başlanmıştır. Hasta bu sayede operasyondan hemen sonra yürüyebilmektedir, bu büyük bir avantajdır. Ayrıca, kasıktan işlem yapıldığında kanama ve ağrı olabilmekte, bu bölgeye kum torbası konulduğu için 6 saat hareketsiz kalınması gerekmektedir. El bileğinden işlem yapıldığında ise bu tür sorunlar oluşmamaktadır. El bileğinden uygulanan girişimsel yöntemlerle günümüzde kompleks koroner arter hastalıklarının önemli bir kısmı tedavi edilebilmektedir” diye konuştu.
“AMELİYATSIZ KALP KAPAKÇIĞI DEĞİŞİMİ MÜMKÜN”
Ameliyatsız kalp kapakçığı değişiminin de mümkün olduğunu dile getiren TKD Girişimsel Kardiyoloji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Yavuzgil, “Kalp kapakçığı hastalıklarında genellikle tercih edilen tedavi cerrahi, yani ameliyat tedavisi olmasına karşın bu hastaların çoğu aynı zamanda başka hastalıklara ve ileri yaşa da sahiptir. Bu nedenle de genellikle ameliyat olmak istememekte veya bu başka hastalıklar nedeni ile ameliyat olamamaktadırlar. Ameliyat şansını kaybeden veya ameliyat olmak istemeyen hastalar eskiden çaresiz kalmaktaydı. Oysa şimdi ameliyatsız bir yöntemle kalp kapakçığı anjiyografi benzeri bir yöntemle değiştirilebilmektedir” dedi.
“KALP VE DAMAR HASTALIKLARI EN YAYGIN HASTALIKLARDANDIR”
Prof. Dr. Ömer Goktekin ayrıca, “Kalp ve damar hastalıkları dünyada ve Türkiye’de en çok görülen hastalıklardandır. Yaşam süresini ve kalitesini en çok etkileyen hastalıklardır. Bu hastalıkların tedavisinde Girişimsel Kardiyolojinin yeri gün geçtikçe artmaktadır. Kalbi besleyen koroner damarların tedavisinde girişimsel tedavi yöntemleri ya da koroner bypass ameliyatı sıklıkla kullanılmaktadır. Girişimsel kardiyolojide ki son yıllardaki yenilikler giderek artan sayıda hastanın balon anjiyoplasti ve stent teknikleriyle tedavi edilebilmesine olanak sağlamaktadır. Son yıllarda kullanılan stent teknolojisinde son derece önemli değişiklikler olmuştur. Yeni jenerasyon ilaç salınımlı ve eriyebilen stentler Ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu yeni cihazlar sayesinde girişimsel kardiyoloji işlemlerinin gerek erken dönem gerek uzun dönem başarı oranları da artmıştır” dedi.
“BİLİMSEL OLMAYAN TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ DİKKATE ALMAYIN”
Kalp hastalıklarında uygulanacak tedavi yöntemleri konusunda açıklama yapan TKD Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin ise, “Hekim hastanın testlerini yapıp son bilimsel gelişmeler doğrultusunda kalp ekibiyle hastaya by-pass mı yoksa stent mi uygun olduğuna karar verir. Bazı hastalarda ise by pass ve stent gereksizdir. Bu tür hastalarda ilaç tedavisi, by-pass ve stent’den daha fazla hastaya fayda sağlar. Tedavinin nasıl olacağına uzman doktorlar bilimsel çalışmalar ışığında karar vermelidir. Hastalar bazı medyatik insanlar tarafından yanlış yönlendiriliyor. Hastaların medyada çıkan, bilimsel olmayan açıklamaları dikkate almamaları gerekir” diye konuştu.
Kongrede aynı zamanda, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ve Milan’da bir hastanede yapılacak kalp operasyonları, kongre salonlarından canlı yayınla katılımcılara izletilecek.