Kahreden kimsesizlik

Suriye’den kaçıp Gaziantep’e gelen İhlas El baho (24), eşini terk edip Ziyad El Abdullah (26) ile yaşamaya başlamıştı. Abdullah, kadının 5 aylık oğlu teyhim’i işkence yaparak öldürmüştü. Cesedini de 17 Aralık’ta valiz içinde parka bırakmıştı. Cenaze bebeğin öz babasına teslim edilecekti. Ancak baba Muhammet Hacar “Çocuk benden değildir” diyerek almadı.

15 gün morgda bekletilen bebeğin cenazesi sahip çıkanı olmayınca dün kimsesizler mezarlığına gömüldü.


NELER YAŞANMIŞTI?

Gaziantep’te bir bebeğin cesedi buz kalıplarıyla dolu bir valizde bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen rapor doğrultusunda 5 aylık olduğu ve vücudunda morluklar ile kafatasında kırık bulunan bebeğin, 15 Aralık’ta hayatını kaybettiğini tespit edildi. Bunun üzerine polisler, kent genelindeki MOBESE kameralarını incelemeye aldı, hastanelerde çalışma başlattı.

Binevler Mahallesi’ndeki MOBESE kameralarından 7 Aralık’ta sakallı erkeğin bir bebeği darp ederken görüldüğü kayda ulaşan ekipler, araştırmayı derinleştirdi. Görüntülerden zanlının Suriye uyruklu Ziyad el-Abdullah olduğu tespit edildi.

DAHA ÖNCE DE DARP ETMİŞ VE SERBEST BIRAKILMIŞ

Ziyad el-Abdullah hakkında komşularının ihbarı üzerine daha önce inceleme yapıldığı, polisin 7 Aralık’taki MOBESE kayıtlarına ulaştığı, bebeği darp ettiği gerekçesiyle Düztepe Polis Merkezi'nde işlem yapılan zanlının adliyeye sevk edilmesinin ardından serbest bırakıldığı ve bebeğin annesine teslim edildiği belirlendi.

Zanlının kaldığı eve düzenlenen operasyonda Ziyad el-Abdullah ile 10 aydır birlikte yaşadığı bebeğin annesi İhlas el-Baho'nun yanı sıra ev sahibi de gözaltına alınmıştı.

ÖNCE İNKAR SONRA İTİRAF ETMİŞTİ

Ziyad el-Abdullahise gözaltına alındıktan sonra bebeğin ölümüyle ilgisinin olmadığını öne sürmüştü. İfadesinde "Evdeyken bebek koltuktan düşmüştü. Bağrıma basıp susturmaya çalıştık ama nefes almakta güçlük çekiyor gibiydi. Bunun üzerine annesine verip zor nefes aldığını söyledim ama kadın oralı olmadı" diyerek kendisini savunan zanlı, olayla ilgili 7 Aralık’taki MOBESE görüntüleri izletildikten sonra suçunu şu sözlerle itiraf etmişti:

"Dayanılmaz bir sesi vardı; sanki akrep sokmuş gibi ağlıyordu. Dayanamayıp yere fırlattım. Aslında ona zarar vermek istemiyordum. Dışarıya da belki susar diye gezdirmeye çıkmıştık ama bir an sinirlerime hakim olamayınca olay gerçekleşti."

kaynak:posta