Akıllara durgunluk veren olay 2008 yılında İstanbul'da yaşandı. Hamileliğinin 25. haftasında olan F.P.  akşam saatlerinde aniden rahatsızlanınca Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin acil servisine götürüldü. Burada yapılan muayenede doğum suyunun geldiği ve erken doğumun yaptığı tespit edilen F.P. acilen doğumhaneye alındı. F.P. gece saat 23.00 sularında 760 gram ağırlığında bir bebek dünyaya getirdi.

Erken doğan ve sağlık durumu kötü olan bebeğe hemen tıbbi müdahale yapıldı. Yoğun bakım ünitesine alına ve annenin sularının erken gelmiş olması nedeniyle enfeksiyon riskine karşı antibiyotik tedavisi uygulanan bebeğin durumu iyiye gitmedi. Sabahsaatlerinde kalbinin durduğu ve hiçbir hareket belirtisi göstermediği iddia edilen bebek için çocuk doktoru ölüm tutanağı düzenledi.

MORG GÖREVLİLERİ YAŞADIĞINI FARK ETTİ

Düzenlenen tutanağın ardından bebeğin cesedi morga konuldu. Hastanedeki işlemleri hallettikten sonra defin izni çıkarılan aile bebeğin cesedini almak için morga gitti. Morg görevlileri tarafından defin işlemleri için gasilhaneye alınan bebeğin canlı olduğu fark edildi.

AYNI GÜN YAŞAMINI YİTİRDİ

Saatler sonra morgdan çıkarılan talihsiz bebek hemen Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde muayene edilen bebek tedavi altına alındı. Ancak yapılan tüm tedavi ve uygulamalara rağmen talihsiz bebek kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.

BİLİRKİŞİ: ‘DOKTOR ACELE KARAR VERDİ'

Tüm yaşananların ardından acılı aile tarafından, bebeğin doğumu esnasında uygulanan tetkik ve tedavilerde hatalı davranıldığı, hayat belirtisi gösterilen bebeğin öldü teşhisi konularak morga kaldırılmasının ağır hizmet kusuru teşkil ettiği ifade edilerek Sağlık Bakanlığı aleyhinde 375 bin liralık tazminat davası açıldı. Olayın ardından soruşturma başlatan Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü konuyla ilgili bir rapor düzenledi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, bebeğe uygulanan tıbbi müdahalelerin doğru ve yerinde olduğu belirtilerek “Bebeğin vefat kararının bebeği takip eden eden çocuk doktoru tarafından aceleci davranılmak suretiyle alındığı, bu yönüyle bebeğe verilen sağlık hizmetinin eksiksiz olduğundan söz etmeye olanak bulunmadığı görülmektedir.” ifadelerine yer verildi.

AİLEYE TAZMİNAT

Bilirkişi raporları ve personel beyanlarını inceleyen İstanbul 4. İdare Mahkemesi, erken doğan bebeğin ölüm kararının ardından yaşadığının anlaşılması ve bir süre tedavisine devam edilmesine rağmen vefat etmesi nedeniyle ailenin duyacakları acı, elem ve üzüntünün karşılığı olarak her bir davacı için 30 bin TL olmak üzere toplamda 60 binTL manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. İdare mahkemesinin verdiği karar Danıştay tarafından da onandı.