Mersin’de ’Temiz fide, temiz toprak’ sloganıyla hazırlanan, ’Çilek Yetiştiriciliğinde Solarizasyon ve Diğer Toprak Dezenfeksiyonu Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi’ kapsamında, zararlılarla mücadele çalışması başlatıldı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından başlatılan tarımda kalıntı sorunuyla mücadele çalışmaları ilçelere de yayıldı. Mersin merkezde biberde kalıntı sorununun önüne geçilmesi adına yürütülen projeden olumlu sonuçlar alınmasının ardından, benzer bir uygulama Silifke’de çilek üretiminde de kullanılmaya başlandı.

‘Temiz fide, temiz toprak’ sloganıyla hazırlanan proje kapsamında solarizasyon yöntemiyle çilek üretiminde zararlılarla mücadele, hedefleniyor. ’Çilek Yetiştiriciliğinde Solarizasyon ve Diğer Toprak Dezenfeksiyonu Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi’ uygulamaları Silifke Atayurt’ta sürüyor. İlk uygulaması 2017-2018 üretim sezonu için yapılan proje kapsamında, 32 dekar alanda solarizasyon uygulamaları yapılıyor. Projenin ilk yılı için toprak hastalıkları ile mücadelede kullanılan kimyasal miktarınının azaltılması ve dekar başına 3,5 ton olan verimin ilk yıl uygulamaları sonunda 5 tona çıkarılması hedefleniyor. Uygulama çalışmalarında gönüllü olan çiftçilerle iş birliğinde yürütülen projenin 3 yıl devam etmesi planlanıyor.

Mersin’de 175 bin ton çilek üretiliyor

Mersin’de 43 bin dekar alanda yaklaşık 175 bin ton çilek üretiliyor. Bu üretimin yaklaşık 60 bin tona denk gelen yüzde 35’i ise Silifke’de gerçekleştiriliyor. Ancak kısıtlı tarım alanlarında, özellikle çilek yetiştiriciliğinde her yıl üst üste üretim yapılması nedeniyle topraklar biyolojik olarak kirleniyor.

Silifke çilek üretim alanlarında son yıllarda fungal etmenlerle bulaşık fideler ve bulaşık olan topraklar nedeniyle dikim sonrası önemli ölçüde fide kayıpları meydana gelmeye başladı. Dikim aşamasında yaşanan kayıplar yüzde 20 ile 50 arasında değişebiliyor. Bu da verimin başlangıçta yüzde 20 ile 50 arasında değişen oranlarda azalmasına neden oluyor.

Projenin amacı sağlıklı fide elde edilmesinden başlayarak toprak kökenli patojenlerle solarizasyon ve azaltılan dozda fumigant kullanımı ile mücadele etmek. Yetiştiricilik süresince pestisit kullanımını azaltmak. Bu sayede kalıntıyı önlemek, çevre ve tüketici sağlığını korumak, verim ve kalite artışını sağlayarak üretici gelirini artırmak.