Tufan HAMARAT / İZMİR, () - İZMİR'de yaşayan, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Sarıcan, sığıra göre çok daha değerli et ve süte sahip olmasına rağmen mandanın Türkiye'de az yetiştirildiğini belirterek, yetiştiricilerinin sayısının artması gerektiğini söyledi. Türkiye'de son 30 yılda sayısı 1 milyondan 84 bine kadar gerileyen mandanın bir dönem Almanya'da sadece hayvanat bahçelerinde bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Sarıcan, ancak Almanlar'ın mandanın değerini fark edip son yıllarda manda yetiştiriciliğinde ciddi yol kat ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Sarıcan, "Mandanın eti ve sütü çok değerli, ayrıca kolay hasta olmuyor ve uzun yıllar verimli olarak kullanılabiliyor. Türkiye manda yetiştiriciliğine uygun bir bölge. Yetiştiricilerin sayısının artması gerekiyor" diye konuştu.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde uzun yıllar görev yapan ve 30'u yabancı dilde 120'den fazla yayını bulunan Prof. Dr. Cemal Sarıcan, 1988 yılında emekli oldu. Emekliliğinde de boş durmayan Prof. Dr. Sarıcan, hayvancılıkla ilgili birçok çalışma yaptı. Türkiye'de bir dönem sayısı 1 milyona kadar ulaşan mandanın, son 30 yılda hızla azaldığını belirten Prof. Dr. Cemal Sarıcan, ancak son dönemde değerinin anlaşıldığını ve yetiştirilmesine önem verilmeye başlandığını anlattı.
'ETİ VE SÜTÜ ÇOK DEĞERLİ'
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2007 yılında 84 bin olan manda sayısının, 2014 yılında 121 bine kadar çıktığını kaydeden Prof. Dr. Sarıcan. Almanya'da da mandanın bir dönem sadece hayvanat bahçelerinde bulunduğunu, ancak Almanlar'ın bu hayvanın değerini fark edip son yıllarda yetiştiriciliğinde ciddi yol kat ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Sarıcan, şöyle konuştu:
"Mandanın eti ve sütü çok değerli, ayrıca kolay hasta olmuyor ve uzun yıllar verimli olarak kullanılabiliyor. Terleme bezleri sığırlara göre yüzde 84 daha az olması nedeniyle, manda rutubetli, sulu ve çamurlu alanları serinlemek için daha çok sever. Manda sütü içeriği açısından çok zengindir. Vitamin ve mineral madde içeriği inek sütünden çok farklıdır. Henüz etkisi yüzde 100 tespit edilememesine rağmen kalp ve göğüs hastalıklarına karşı pozitif etkisi yanında karaciğer terapisinde de kullanılır. Manda sütü inek sütüne göre çok yüksek kalsiyum, demir, çinko, vitamin içerir ayrıca kolesterol oranı yüzde 30 daha düşüktür. Manda eti yağ açısından fakir protein bakımından çok zengindir."
12 AYDA YARIM TON OLUYOR
Erkek mandaların ağırlıklarının bin 100 kilograma kadar ulaştığını belirten Prof. Dr. Sarıcan SÖZLERİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:
"Dişilerin 800 kilograma kadar çıktığı görülmüştür. Mandanın yıllık süt verimi yaklaşık bin 800 kilogram, sağlıklı bir erkek manda yılda 100 dişi mandayı dölleyebilir. Ayrıca damızlık süreleri erkeklerde 13, dişilerde 20 yıla kadar çıkabiliyor. Doğum ağırlığı 43 kilogram olan bir malağın (manda yavrusu) 12'nci ayda ağırlığı 430 kilograma ulaşıyor. Manda eti ve sütünün insan beslenmesinde beslenme fizyolojisi açısından üstün özelliklerinin tanıtılması ve butik ürünlerin üretilmesi manda yetiştiriciliğine önemli katkı sağlayacaktır. Sığır merası olarak kullanılmayan alanların mandacılık ile ekonomiye kazandırılması sektörü canlandıracaktır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yetiştiricilere ve  kooperatiflere burada önemli görevler düşmekte."
ETİ KASAPTA BULUNMUYOR
Mandanın faydalarını geç fark eden Almanya'nın son yıllarda manda yetiştiriciliğinde ciddi yol kat ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Sarıcan şöyle dedi:
"Türkiye'de yıllardır manda beslenir ama, bir kasaba gidip manda eti isteseniz bulamazsınız. Bakın Almanya'da yetiştiriciler manda sütü ve etini özel olarak paketleyip kargo ile müşterilerine servis ediyor. Son zamanlarda Türkiye'de manda yetiştiriciliği artmaya başladı ancak bu yeterli değil."

FOTOĞRAFLI