Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör  Örgütünün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları iddiasıyla 33 kişi  hakkında hazırladığı iddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması  halinde yargılamaları yapacak sözde "sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme  listesi"nin oluşumu irdelendi.  Buna göre, Askeri Yargıtay iki daire olarak belirlendi. Birinci  dairenin, sözde sıkıyönetim mahkemelerinden gelen kararların temyiz incelemesini  yapacak makam, ikinci dairenin ise askeri mahkemelerin görevlerine devam ettiği  değerlendirilerek, buralardan gelecek kararların temyiz merci olarak görev  yapması planlandı.

Listede, yüksek yargı organları bünyesinde bırakılarak başka dairelere  atanan üyelerin, örgüt üyesi, iltisaklı veya örgüte müzahir olduğu  değerlendirilen iddianamede, atama listesinde yer alan bir numaralı notta,  "Yukarıda isimleri bulunmayan diğer askeri hakimler mevcut görevlerine devam  edecektir." ifadesinin yer aldığına işaret edildi. İddianamede, tehdit olarak görülen personelin sözde atama listesinde  Milli Savunma Bakanlığı (MSB) emrine alındığı, "MSB emrine alınmayan veya başka  bir göreve atanmayan hakimlerin, mevcut görevlerine devam etmelerinin FETÖ  tarafından uygun görüldüğü ve ilk etap da birlikte çalışmakta bir sakınca  görülmediği" tespiti yapıldı.

 Askeri yüksek yargı organlarında üye statüsündeki bazı personellerin  bulundukları görevden alınarak, FETÖ tarafından daha kritik olduğunu  değerlendirilen sözde sıkıyönetim mahkemelerine savcı olarak atandığının tespit  edildiği belirtilen iddianamede, "Örnek olarak Askeri Yargıtay'da üye statüsünde  bulunan bir hakim subay, devletin en üst düzey kademesini yargılayacak olan  'Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'ne askeri savcı olarak atanmıştır.  Oluşturulacak sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilen hakimlerin durumu  incelendiğinde neredeyse tamamına yakın bir çoğunluğunun üsteğmen, teğmen  rütbesinde personelden oluştuğu, hatta henüz stajını bile bitirmemiş 65 stajyerin  bu mahkemelerde görevlendirildiği tespit edilmiştir." denildi. Bu durumun FETÖ'nün, kendi elemanlarını atamak suretiyle sıkıyönetim  savcı ve mahkeme üyelerinin tamamen kendi güdümünde hareket etmesini amaçladığını  gösterdiği bildirilen iddianamede, FETÖ'nün askeri yargıya ayrı bir önem  atfettiğine ve son yıllarda alınan askeri hakimlerin tamamına yakınının örgüt  üyesi olduğuna işaret edildi.

  LİSTEDEKİ İSİMLERİN TAMAMI FETÖ İLE BAĞLANTILI

Özellikle kritik sayılabilecek askeri ve sivil görevlere farklı  kuvvetlerden ve farklı rütbelerden personelin atandığı ve bu atanan personelin  tamamının FETÖ ile iltisak ve irtibatının bulunduğu değerlendirilmesine yer  verilen iddianamede, "Bu atamalar incelendiğinde, listenin örgüt içerisindeki  güvenilirlikleri ve örgüt içerisindeki konumları gibi mülahazalar dikkate  alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kadar üst düzeyde örgüt elemanı hakkındaki  bilgiye bir veya iki kişinin hakim olması mümkün görülmemektedir. Bu da liste  hazırlığına zaman olarak önceden başlandığı, örgütün sivil ve askeri üst düzey  elemanları arasında koordine edilerek oluşturulduğu sonucunu ortaya  çıkarmaktadır." ifadeleri kullanıldı.  Atama listesinde MSB emrine alınan yargı mensuplarının yerine FETÖ'nün  kendi elemanlarından olacak şekilde atama yapıldığının değerlendirildiği de  belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

 "Sonuç olarak FETÖ/PDY'nin darbe maksadıyla kritik ve önemli gördüğü  sıkıyönetim mahkemelerinin ve adli müşavirlik kadrolarının tamamının kendi  mensuplarından oluşmasını sağlamaya çalıştığı düşünülmektedir. Ayrıca bazı  personelin TSK içerisindeki hiyerarşi ile bağdaşmayacak şekilde yaşı, tecrübesi  ve mevcut rütbesi ile son derece uyumsuz çok üst düzey Sıkıyönetim Askeri  Savcılık ve Sıkıyönetim Mahkeme Başkanlığı görevlerine atandığı tespit  edilmiştir. Askeri Mahkeme Başkanlığına atanan stajını dahi tamamlamamış teğmen  rütbesinde personel (KKTC Askeri Mahkemesi) mevcuttur. Bu durum sonucunda,  TSK'nın resmi hiyerarşisi ile örgütün hiyerarşisinin farklı olduğu ve söz konusu  personelin, 'Yurtta Sulh Komitesi'ni' oluşturan üst düzey sivil ve askeri örgüt  elemanları tarafından özellikle seçildiği değerlendirilmektedir."

Kaynak:Milliyet