Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ‘Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA)’ ihalesine ilişkin, “Bu resmin bölgeye ve dünyaya önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Özellikle Türkiye ve Almanya ilişkileri açısından bugün öyledir yarın böyledir. Kurumlar, kişiler amenna bugün gelir yarın geçerler ancak devletler ve ilişkiler uzun solukludur” dedi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, ‘Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları’ (YEKA) projesinin ihalesini gerçekleştirdi. İhale sonrası konuşan Bakan Albayrak, ihale sürecinin başarılı geçmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Türkiye enerji piyasaları, dünya enerji piyasaları, Türkiye ekonomisi için çok tarihi bir milada tanıklık etmiş oluyoruz. Bugün hakikaten çok önemli bir gün. Çünkü Türkiye, milli ve yerli enerji politikaları noktasında geldiğimiz ilk günden beri yerli ve yenilenebilir kaynakları öncelikleyen bir süreci başlattık ve bu sürecin tüm yapı taşlarını tek tek nakış gibi işleyerek bugünlere geldik. Durmak yok yola devam diyerek inşallah bugünün bir milat olmasıyla birlikte bu süreci daha da ileri taşıyacağız. Nisan ayında tebliğ ettiğimiz ulusal ve uluslararası piyasalar, açıkladığımız milli enerji ve maden politikası çerçevesi içerisindeki en kritik yapı taşlarından biri olan, mart ayında bu yerli ve yenilenebilir kaynaklarda çok önemli bir yer teşkil eden güneşte attığımız adımın bir ikincisini rüzgarda yapacağımızı ifade etmiştik. Bugün, dünyadaki en büyük 10 rüzgar teknoloji üreticisi firmasının 8 tanesinin katılımı ile tamamen açık, şeffaf ve çok kıyasıya rekabetin olduğu bir ihale süreciyle Türkiye’de yeni bir dönemi başlattık. Bunun en önemli adımlarından bir tanesi düne kadar rüzgarda 10.3 cent yerli katkı payıyla rüzgar kW/saat alım maliyeti, tarihi bir rekorla bugünkü ihale ile 3,48 cente düşerek fiyatta benzer ihalelerde bir dünya rekoru gerçekleşmiştir. Ben bundan milletim adına, ülkem adına gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
“Kim ne derse desin Türkiye bölgenin ve dünyanın en güvenilir ülkelerinin başında geliyor”
Gurur duyulacak bu resimde en büyük katkı payının Türkiye’yi bu noktaya taşıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Bakan Albayrak, “Türkiye’nin bu kadar büyük firmaların, ülkelerin halihazırda bu kadar büyük bir rekabet ortamı içerisinde ne kadar önemli bir ülke olduğunu dünyaya bir kez daha haykıran bir netice ortaya koymuştur. Hedeflerimiz büyük. Büyük ve güçlü Türkiye’den bahsediyoruz ve bugün ortaya çıkan netice Türkiye’nin, Türkiye piyasalarının, ekonomi ve enerji piyasalarının ne kadar güçlü ve geleceğe sağlam adımlarla yürüdüğünü ortaya koyan, dünyaya ifade eden bir netice ortaya çıkmıştır. Kim ne derse desin, dünyada neler yaşanırsa yaşansın, dünyada ne kadar büyük krizler ve bölgesel problemler olursa olsun Türkiye’nin bölgenin ve dünyanın en güvenilir, yatırım yapılabilir ülkelerinin başında geldiğini bu ihale ve netice ile bir kez daha ortaya koyması ülkem adına, milletim adına, Cumhurbaşkanımız adına söylüyorum büyük bir gururdur. Türkiye, bu ihaleyle sadece enerji maliyetlerini düşürmedi. Bu ihale, Türkiye’nin bir enerji üssü olma noktasında ve sadece enerji kaynakları açısından değil, maliyetleri açısından değil, teknolojileri açısından da bir merkez olması noktasında çok önemli bir adım atmıştır. Tıpkı güneşte olduğu gibi bugün rüzgar ihalesinde de yüzde 65 yerlilikle ve 10 yıl asgari Ar-Ge yatırım şartıyla artık bir rüzgar tribününde yaklaşık 8 bin küsur endüstriyel parçanın kırılımlarıyla birlikte yüzde 65 yerlilik noktasında Türkiye’de üretilmesiyle, tedarikçisinden yan sanayisine ve endüstrisine kadar çok büyük bir teknoloji üretim üssü olma noktasında adım atmıştır” şeklinde konuştu.
“Bu ihale 12 şehrimizde yapılacak rüzgar tribünleri yatırımıyla 1 milyar doların üzerinde bir yatırımı Türkiye’ye kazandırmıştır”
“Bu ihale sonucunda Türkiye yaklaşık 12 şehrimizde toplam yapılacak rüzgar tribünleri yatırımıyla 1 milyar doların üzerinde bir yatırımı da bugünkü küresel resimde Türkiye’ye kazandırmıştır” diyen Bakan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnşallah bu yatırımların, bu adımların Türkiye için dünya enerji piyasalarında öncülük etme noktasında çok büyük bir dönemin başlangıcı olması noktasında da bize büyük bir mutluluk sağlamıştır. İhalemizi bugün neticelendirdik, en kısa sürede inşallah imzaları da attıktan sonra hedefimiz 2019 yılında inşallah rüzgarda en kısa süre hedefi ile birlikte 2019 yılı başına kadar yerli rüzgar tribünlerimizi sisteme dahil edeceğiz. Türkiye’ye inşallah yerli üretim rüzgar tribünlerimizi kazandıracağız. Elimizden geldiğince bu sürecin hızlı bir şekilde devreye alınması için bakanlık olarak da elimizden gelen tüm desteği yapacağız. Bu ihalenin bir diğer önemli kazanımı da yerli ve yenilenebilir kaynakları öncelerken ortaya koyduğumuz çok kritik hedeflerden bir tanesinde de dünyada çok ses getiren bir alan olmasıydı. O da neydi? Çevresel faktörler. Çevresel faktörler bizim için çok önemli. Tüm bu yerli kaynakları önceliklendirirken çevre dostu olan teknoloji ve enerji yatırımlarını da kesinlikle göz ardı etmeyeceğiz ve Türkiye için çok önemli bir noktaya taşıyacağımızı ifade etmiştik. İşte bugün bu noktada baktığımızda ortaya çıkan bu yatırımla birlikte yaklaşık yılda 1,5 milyon tondan fazla karbon salınımıyla birlikte çok büyük bir çevresel katkıyla, çevrenin gelişimi, temizliği noktasında da önemli bir adım olmuştur. Yani Türkiye’de her şeyin en iyisini, en güzelini yerli ve yenilenebilir kaynaklar ve en son teknolojiyle ortaya koyacağız derken bunun altını çizdik.”
“Bu resmin bölgeye ve dünyaya önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum”
Türkiye’nin birçok alanda olduğu gibi bu alanda da dünya platformunda bir tarih yazdığını kaydeden Bakan Albayrak, “Bu ihalenin bir önemli ayağı da dünya devi olan 8 tane büyük firmanın kıyasıya rekabeti ile gerçekleşirken ortaya çıkan resim; 4 Alman, 2 Çin, 1 Amerikalı, 1 Danimarka firmasının yarışına sahne oldu. Bu yarış sonunda Alman teknoloji ve yatırımı ile birlikte Siemens firmasının kazanması ile neticelendi. Ben bugün bir kez daha bu resmin bölgeye ve dünyaya önemli bir mesaj olduğunu, özellikle Türkiye ve Almanya ilişkileri açısından bugün öyledir yarın böyledir, kurumlar, kişiler amenna bugün gelir yarın geçerler ancak devletler ve ilişkiler uzun solukludur. Türkiye ve Almanya ilişkileri yaklaşık 200 yıldır önemli tarihsel iş birlikleri içerisinde baktığınızda bugün bir kez daha aklıselim, rasyonel düşünen birçok kesim ışığında özellikle Türkiye’ye yatırım, Türkiye’nin geleceğine güven noktasında Alman firmalarının bu kadar cesur ve girişimci, vizyoner bakış açısından Türkiye-Almanya ilişkilerinde önemli bir katkı yapacağı resmini de ortaya koymuştur. İnşallah önümüzdeki dönemde bu ve benzeri işbirlikleriyle geçmişte olduğu gibi bundan sonra da daha akılcı, rasyonel ve kazan-kazana dayalı iki ülke işbirliklerinin gelişmesine daha çok katkı yapacak süreçleri hep birlikte yaşarız” diye konuştu.
“Mutlak hedefimiz Türkiye’nin yerli kaynaklar ve yerli üretim noktasındaki payını her geçen gün daha da arttırmak olacak”
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Albayrak, ihalenin enerji ithalat ve ihracatına katkısının sorulması üzerine ithale bağlı elektrik üretiminde yerlilik payını geldikleri ilk günden beri daha da arttırdıklarını vurgulayarak, “Son 10 yıldır Türkiye’nin yıllık enerji ithalatı ortalama 44 milyar dolar, madeni eklediğimizde 10 küsur milyar dolarda, o yaklaşık 55 milyar dolar enerji ve maden ithalatı gerçekleştirmişiz. Bu, bugünkü resimde ekonomik olarak baktığımızda cari açığımızın 1,5 katı neredeyse. Çok büyük bir rakam. Biz bu resmi ve tabloyu yerli ve yenilenebilir kaynaklarla dönüştürmek için bir süreci başlattık ve geçtiğimiz yıl yüzde 49 gibi rekor bir yerli üretim payı yakaladık. Bu yıl yağışlar noktasında yaşanan sıkıntılara rağmen önemli bir yerli devreye alınması süreci ile birlikte bu oranı daha da yukarı orta ve uzun vadede ciddi bir şekilde Türkiye’nin yerli üretim enerji kaynakları noktasındaki payını üçte ikiye çıkarma hedefi ortaya koyduk. Yani hedef yüzde 65’ler, bugün yüzde 49-50 bunun üzerine çıkarak gideceğiz. Bu ve benzeri ihalelerde hem maliyetlerimiz düşecek orta ve uzun vadede. Enerji maliyetlerinin düşmesi açısından tarihi bir rakamdır bu. Muazzam bir rekor bu. Bunu destekleyecek çerçevedeki yatırımlarla, yapılacak olan yatırımların verimliliği, ki firmayla teknik olarak da bu detayı konuştuk. Siemens teknoloji itibariyle dünyada verimlilik açısından en öndeki firmalardan bir tanesi ve şu anda yüzde 45’ler. Müthiş bir rakam bu. Bu dediğimiz ortalama rakamların üzerine çıkacak sadece 1,5 milyon değil, tabii ki daha da rakam üretecek olan elektrik kW/saat asgari diyoruz ama bunun da üzerine çıkacak. Yani mevcut verimliliğin artması, ki Ar-Ge şartı da koyduk. 10 yıl boyunca bu Ar-Ge’nin özellikle bölgede yerli istihdam açısından da dediğimiz, çünkü Ar-Ge’deki kritik noktalardan bir tanesi yerli mühendis yüzde 80 olacak. Türkiye’de genç nüfusumuz, eğitimli, yetişmiş nüfusumuzun kapasitesi ve potansiyeli dünyada parmakla gösterilecek noktada. Onların da katkısıyla oluşacak bu oranlar inşallah daha da artacak. Hedef bu çerçevede önümüzdeki 15 yıllık süreçte daha da yukarı taşınması olacak. Mutlak hedefimiz tabii ki Türkiye’nin yerli kaynaklar noktasında, yerli üretim noktasındaki payını her geçen gün daha da arttırmak olacak” cevabını verdi.
“Hem YEKA hem de yerli kömür ihalelerimiz devam edecek”
Bakan Albayrak, ikinci bir rüzgar santrali ihalesi düşünüp düşünmedikleri ile ilgili soru üzerine ise, “Bunu biz zaten YEKA modeliyle ifade ettik hem güneşte hem rüzgarda. Bundan sonraki dönemde bu YEKA modeliyle ilgili süreci devam ettireceğiz. Özellikle Türkiye’nin arz-talebe dayalı oluşan dengesizliklerde arzın daha düşük olduğu bölgeleri önceliklendirerek, yani Türkiye’nin bir ucundan taşımak değil, kaynağından üretim ve tüketimi de destekleyecek şekilde yerli ve yenilenebilir hem güneş hem rüzgar hem de yerli kömür çerçevesi içerisinde önümüzdeki dönemde hem YEKA hem de yerli kömür ihalelerimiz tabii ki devam edecek” açıklamasını yaptı.
