Adana Çiftçiler Birliği, bir çifti çocuğu olan AK Parti Adana Milletvekili Adayı Sadullah Kısacık’ı konuk etti. Kısacık, Adana’nın mevduatta Türkiye birincisi olduğunun belirtildiğini ifade ederek, “Adana’nın bu mevduatı yatırıma dönmeli” dedi.
Ailesinin atadan dededen çiftçilikle uğraşması nedeniyle "Ovanın çocuğu" olarak tanınan AK Parti Adana Milletvekili 3. Sıra Adayı Sadullah Kısacık, Çiftçiler Birliği’nde düzenlenen toplantıda çiftçi kökenli bir aileye mensup olduğunu ve aktif olarak tarımı sürdürdüklerini hatırlatarak, “Çukurova bizim her şeyimizdir. Adana’nın özü tarımdır. Ancak, Adana’nın mevduat açısından Türkiye birincisi olduğu belirtiliyor. O mevduatın yatırıma dönmesi lazım. Zaten Adana’nın mevduatı da tarıma dayalı” diye konuştu.
Kendisini kastederek, AK Parti döneminde ilk kez Karataş Ovası’ndan bir milletvekili adayı çıktığını, bu nedenle sorumluluğunun büyük olduğunu bildiren Kısacık, ”AK Parti tüm meselelere stratejik yaklaşmaktadır. Partimin beni en çok cezbeden yanı da budur” ifadelerini kullandı.
“TOPLULAŞTIRMA; EN BÜYÜK TARIM REFORMU”
Tarımın, Türkiye’nin hem ihracata yönelik kalkınmasında hem de kendini beslemesine önemli bir ruh olduğunu kaydeden Sadullah Kısacık, “AK Parti olarak ‘çiftçiyi düşünmemiz, maliyetleri düşürmemiz lazım’ dedik. ‘Pamuğu, buğdayı dünya piyasa fiyatları oranında üretmemiz lazım, bunun için de çiftçinin girdisini azaltmamız lazım’ dedik. Toplulaştırma reformu yaparak maliyetleri düşürdük. Bu Türkiye tarihinde tarım alanında yapılmış en büyük reformdur” dedi.
Toplulaştırma öncesi, tarlanın sürenin elinde kaldığını ve asıl sahiplerinin hiçbir hak iddia edemediğini belirten Kısacık, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 2002 yılına kadar 450 bin hektar toplulaştırılmışken 12 yılda 4.5 milyon hektar toplulaştırılmış. Tam 10 katı toplulaştırılma yapılmış. Adana’da ise bugüne kadar 113 bin hektar toplulaştırılmış, 53 bin hektardaki çalışma ise devam ediyor. Bu proje sayesinde herkes tarlasının yerini bildi. Herkes nasıl yatırım yapacağını planlayabildi.”
“SULANAN ALANLAR İKİ KATINA ÇIKTI”
Bir diğer maliyeti düşürme yönteminin ise üreticiyi susuz tarımdan sulu tarıma geçme imkanına kavuşturmak olduğunu söyleyen Kısacık, “Türkiye’de 8.5 milyon hektar sulama alan var. 2002 yılına kadar bunun 4.2 milyonu sulanıyormuş. 12 yıllık dönemde bu 6.1 milyona çıkmış. Yani 12 yılda yüzde 50 oranında sulanan birim alan artmış. Hem maliyet düşüyor hem verim artıyor” dedi.
Damlama sulamaya yüzde 20 hibe desteği geldiğini, bu sayede 5 milyon dekar alanın daha sulanabilir hale geldiğini vurgulayan Kısacık, “İşte bu yapısal dönüşümcülerin sonucunda Avrupa da birinci hale gelmişiz” diye konuştu.
Kısacık, “1000 günde 1000 Gölet” projesi ile de 3.5 milyon TL harcanarak 1.7 milyon dekar alanın daha suya kavuşturulduğunu ve bunların AK Parti’nin stratejik yaklaşımları sayesinde mümkün olduğunu ifade etti.
Ovayı gezdiğinde çiftçilerin, "Şu Turgut Tekin döneminde yapıldı, bu yine Turgut Tekin döneminde yapıldı" dediklerini anımsatarak, "Ben daha fazlasını yapmak için çabalayacağım. Ankara’daki sesiniz olacağım" dedi.
“ADANA’NIN GÜÇLÜ YÖNÜ OLAN TARIM DESTEKLENMELİ”
Toplantının, birlik üyelerinin soru, görüş ve önerilerini aktardığı bölümünde söz alan Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Özekici ise Adana tarımının en önemli sorunlarından birisinin ise açık sulama sistemi olduğunu belirtti. Özekici, sulamada kapalı sisteme geçilmesi gerektiğini belirterek, "Gelecekte su savaşları yaşanmaması için tedbir alınmalı. Vahşi sulama dediğimiz açık sistemde su israf oluyor. Kapalı sistem tüm gelişmiş ülkelerin kullandığı sistemdir. Buna geçilmesi için bir çiftçi çocuğu olan bu yüzden bizi en iyi anlayacağını düşündüğümüz Sadullah beyden destek bekliyoruz" dedi.
“YÜZDE 50 KAYIP VAR. KAPALI SULAMAYA GEÇMELİ”
Çukurova’da eski sistem sulama kanalları nedeniyle yüzde 50 oranında su kaybı meydana geldiğini bildiren Prof.Dr. Bülent Özekici, “Şu an Adana’ da kullanılan suyun yüzde 50’si sadece sulama kanallarından iletim kaybı olarak gidiyor. Açık kanal sisteminde kabul edilen kayıp yüzde 20 iken bu oran, kanalların eskiliği yüzünden yüzde 50. Oysa biz kapalı sisteme geçersek kayıpları önleyebilir ve üretimi 2 katına çıkartabiliriz. Bu gerçek ortadayken açık sistemde ısrar edilmesi anlaşılır şey değil” diye konuştu.
Samimi bir ortamda geçen görüşmede, çiftçiler, bir çiftçi çocuğunun milletvekili olmasının çiftçi açısından sevinç verici olduğunu belirterek, başarı dileğinde bulundular.