Nilüfer Belediyesi, şair Ahmet Telli’yi Şiir Kütüphanesi’nde ağırladı.
Romantik ve başkaldırıcı şiirleriyle 1960’lı yıllardan itibaren şiir dostlarının gönlünü fetheden Ahmet Telli, Nilüfer Belediyesi Kütüphaneleri’nin ‘Şairin Şiir Evreni’nde okurlarıyla bir araya geldi. Telli, şiirleriyle ilgili bilinmeyenleri okurlarıyla paylaştı. Şair Didem Gülçin Erdem’in, Ahmet Telli’ye ait olan ‘Gidersen yıkılır bu kent’ isimli şiiri seslendirmesiyle başlayan söyleşide; yazar, şair ve aynı zamanda öğretmen olan Ahmet Telli, kitaplarında yer almayan ‘Unutmalar üzerine’ adlı şiirini okudu.
“En politik şiirler aşk şiirleridir” diyen Ahmet Telli, Nazım Hikmet Ran’ın ‘Karıma Mektup’ şiirini örnek verdi. Nazım Hikmet’in şiirinde hem toplumun yapısını gözler önüne serdiğini söyleyen Telli, diğer bir taraftan da karısına aşkını dile getirdiğini kaydetti. Telli, “Hem aşkını, hem de topluma karşı hassasiyetini dile getiren bir şiirdir ‘Karıma Mektup’ şiiri. Toplumcu şiir ya da ferdi şiir gibi sınıflandırmalar bir ayrılaştırma teorisi olsa gerek. Bu yüzden antolojiye pek sıcak bakmıyorum. Biz okurken ancak farklılıkları bilincimizle fark ediyoruz. Bu ayrılaştırma paradigması ne yazık ki edebiyat tarihçilerinin hep başvurduğu bir yöntem oluyor. Bence şiiri özgürleştirmek gerekiyor. Çünkü şiir sınıflandırıldıkça ve izah edildikçe bizim zevkimizi ve huzurumuzu iyice bozuyor” dedi.
Şiirin devrimci bir tarafı olduğunun altını çizen Ahmet Telli, devrimin şiirle hayatın vazgeçilmez parçası olduğunu kaydetti.
Telli, söyleşinin sonunda ‘Çocuksun Sen” adlı şiirini okudu. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, şaire özel tasarım portresini hediye etti.