Mersinden Kadın Kooperatifi, Mersin’in Silifke ilçesinde ata mirası tohumdan üretilen sarı buğdayı kazanlarda geleneksel yöntemle kaynatarak, güneşte kurutuyor. İlaçsız ve katkısız üretilen buğdaylar kuruduktan sonra köy değirmeninde öğütülerek bulgur haline getirilip sofralarla buluşacak.

Reçelden salçaya kadar birçok ürünü geleneksel yöntemlerle üreterek, tüketicilerle buluşturan Mersin Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (Mersinden Kadın Kooperatifi), ata mirası tohumdan sarı buğdayı da bin bir emekle işleyerek sofralara ulaştırıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen Mersinden Kadın Kooperatifi, Konya Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Enstitüsünün bilimsel çalışmaları baz alınarak, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Tarsus Slow Food işbirliğinde yapılan projeye destek vererek, sofraların altını sarı buğdayı çiftçisinden alıyor ve alın teriyle işliyor.

Kooperatif Başkanı ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in eşi Meral Seçer, kurucu ortaklar ve kadın emekçilerle birlikte sarı buğdayı titizlikle yıkayarak, odun ateşi üzerindeki kazanlarda geleneksel yöntemle kaynattı. Hijyenik koşullarda kaynatılan buğdaylar, yine aynı titizlikle güneşte kurumaya bırakıldı. Kuruma işleminin tamamlanmasının ardından köy değirmeninde öğütülecek olan buğdaylar, paketleme ve etiketleme işlemi yapılarak sofralara bulgur olarak ulaşacak.

“Geçmişimize ve ata tohumlarımıza sahip çıkalım”

Kooperatif Başkanı Seçer, özveri ile yetiştirilen sarı buğdayın serüveniyle ilgili bilgiler vererek, “Sarı buğdaydan yaptığımız bulgurun bir hikayesi var. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsü ve Tarsus Slow Food işbirliğiyle atalık sarı buğday tohumu Silifke’nin Balandız Mahallesi’nde çiftçilerimiz tarafından ekilmesi teşvik ediliyor. Bu güzel projede hem geçmişimize hem de geleceğimize sahip çıkmamız açısından çok önemliydi. Mersinden Kadın Kooperatifi olarak bu projeye destek vermek istedik. Geçmişimize sahip çıkalım, geleceğimize, ata tohumlarımıza sahip çıkalım. Böylelikle sürdürülebilir olsun istiyoruz” dedi.

“Bu kıymetli ürünü yöresel şekillerde işleyerek, bulgur olarak talep edenlere sunacağız”

Mersinden Kadın Kooperatifi kurucu ortaklarından Eylem Bozdoğan da tüketiciler için yerel ve yöresel ürünlere öncelik verdiklerini hatırlatarak, “Şu anda ikinci etap bir ürün çalışmasını görüyorsunuz burada. Bu çok kıymetli bir ürün, çünkü biliyorsunuz, bu bizim anneannelerimizden beri halk olarak vazgeçilmezimiz olan bulgurumuz. Bulgur üstelik de bu bölgenin atalık tohumundan, bizim bölgemizin tohumundan yetişen buğdaydan olunca da çok daha kıymeti artıyor. Bu kıymetli ürünü yöresel şekillerde işleyerek, bulgur olarak talep edenlere sunacağız” diye konuştu.

“Buğdaylarımız tarladan itibaren ilaçsız, kimyasal kullanılmadan üretildi”

Kooperatif Ortağı ve Gıda Mühendisi Gülay Aksoy ise ata tohumundan titizlikle üretilen sarı buğdayın analizlerinin yapılarak, ilaçsız ve hijyenik koşullarda üretildiğini vurguladı. Aksoy, “Silifke’nin Balandız Mahallesi’nde ekilen sarı buğdayla ilgili ilk aşamadan itibaren çok titiz bir çalışma gerçekleştirildi. Biz de bu titiz çalışmayı hasattan sonraki dönemde devralarak halkın sofralarına ulaştırmayı amaçladık. Buğdaylarımız tarladan itibaren ilaçsız, kimyasal kullanılmadan üretildi. Daha sonrasında da herhangi bir ilaçlama yapılmadı. Her türlü analizleri yapıldı. Hijyenik koşullarda bunun paketlenmesi, etiket yönetmeliğine göre etiketlenmesi, bütün bu aşamaları çok titizlikle gerçekleştirdik. Atalık tohum sarı buğdaylarımız sizlerin sofralarına ulaşsın, lezzetini alın istedik” ifadelerini kullandı.

Kooperatif üyesi Makbule Coşkun da geçmişten bugüne buğday üretimi hakkında bilgiler vererek, “Her sene ağustos ayı geldiği zaman buğdaylarımızı kaynatıyoruz. Anneannelerimizden bizlere kaldığı gibi temiz ve titiz yapıyoruz. Kazanlarda kaynatıp, temiz yerlerde kurutuyoruz ve sofralarınıza sunuyoruz. Afiyet olsun” dedi.