Eğitimci, gazeteci yazar Serdar Ünsal’ın kaleme aldığı Yüreğim İrevan’da kaldı isimli kitabı çıktı.
Ünsal, kitabında 1920 yılında bir Türk yurdu olan bugün Ermenistan topraklarında kalan İrevan şehrinde yaşayan Türklerin Ermeni mezalimine uğrayarak doğdukları topraklardan kaçış hikayesini anlatıyor.
Kitabın tanıtımını gazetecilere yapan Ünsal, kitabın yaşanmış bir hikaye esas alınarak yazıldığını, bölgemizde binlerce insanımızın yüreklerinin İrevan’da kaldığını söyledi. Ünsal, bugün Ermenistan’ın başkenti Erivan’da geride kalan sadece bir ailenin değil binlerce ailenin yüreği olduğunu belirterek şunları söyledi: "Yaşanmış bir acının, bir kaçışın, bir kökten sökülüşün hikayesi, daha doğrusu babaannemin İrevan’dan Ermenilerin saldırısı sonucu kaçışlarının hikayesi. İrevan’dan Aras nehrine oradan İran’a, İran’dan da Türkiye ve Iğdır’a gelip bin bir zorluklarla yaşamaya çalıştığı bir yaşam öyküsü. Babaannem İrevan’da evini, sevdiklerini, babasını bırakarak kocasıyla kızıyla İran’a kaçarken Ermeniler tarafından Aras nehrinde kocasının vurulmasını ölünceye kadar unutamadı. İşte Ermeni mezalimini en iyi şekilde bu romanda anlatmaya çalıştım. Ermeniler sözde soykırım yalanlarının 100. yılına hazırlanırken bu romanın çıkması bence çok ses getirecek. Ermenilerin gerçek yüzünü herkes bir daha yakından görmüş olacaktır. Kısacası okuyucu, Yüreğim İrevan’da Kaldı romanında vatana, İrevan’a, hasret ölenlerin hikayesini, Ermenilerin yaptığı zulmü, Ermenilerin 1920 yılında İrevan’da yaptıkları vahşeti Aras nehrini kan gölüne çevirmelerini, eşi kocadan, anneyi yavrusundan, anne ve babayı evladından ayırmalarını, bir Hocalı faciasının benzerini okuyacak, hüzünlenecek, üzülecek."
Ünsal, romanın yazılması ve basılmasında desteklerini esirgemeyen Yaycılı Kardeşler şirketine, İshak Yaycılı ve eşi Azer Yaycılı’ya, yazar Fatma Çetin Kabadayı, Müslim Oğuz ve Ali Nihat Şıktaş’a teşekkür etti.