Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, Ramazan ayında iftarların iki bölümde yapılması tavsiyesinde bulunarak, “Bayrama kilo almış olarak girmemeliyiz. Ramazan ayında herkesin ruhen ve bedenen hafiflemesi gerekir” dedi.
Bağcılar Belediyesi Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “Ramazanda Sağlıklı Yaşam” konulu söyleşiye katılan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, Ramazan ayında nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Bağcılar Meydanı’ndaki Etkinlik Alanı’nda BEST FM’den Serdar Gökalp’in sunuculuğunu yaptığı programda konuşan Dr. Saraç, herkesin öncelikli olarak Ramazan ayının ilk günü ve bayramın ilk günü tartılarak kilo alıp almadığını belirlemesi gerektiğini ifade etti.
Saraç, “Ramazan Bayramı’na kilo almış olarak girmemeliyiz. Ramazan ayında herkesin ruhen ve bedenen hafiflemesi gerekir” diye konuştu. İftarın mutlaka iki bölüme ayrılarak yapılması gerektiğini de vurgulayan Dr. Saraç, “İftarda ilk önce şifa kaynağı olan bir bardak bal şerbeti içelim. Bal ve limon karışımı olan şerbet kan şekerini düzeltir. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Hurma yiyin ve çorba için. Domates, sebze ve mercimek, tarhana çorbası vücuda çok faydalıdır. Tarhana çorbası bağırsakları çalıştırır. Yine yavaşça bir bardak su için" dedi.
“İFTAR SOFRASINDA HAMURLU GIDALARDAN UZAK TUTUN”
Sakince kılınan akşam namazının da kan şekerini düzelttiğini belirten Dr. Saraç, düşük kan şekeri ile düşen tansiyonun kendine geldiğini belirtti. Yemeklerin hızlı yenilmemesi gerektiğini de vurgulayan Dr. Saraç, namaz kılmıyorsanız iftar sonrası 8 dakika kadar dik olarak hafifçe yürünmesi tavsiyesinde bulundu. İftarın ikinci bölümünde de kasları koruyucu özelliği olan protein alınmasının önemine dikkat çeken Dr. Saraç, köfte ve balık gibi yiyeceklerin vücut için çok faydalı olduğunu söyledi. Vücudun yeterince protein almaması halinde bağışıklık sisteminin çökebileceğini de kaydeden Dr. Saraç, iftarda yemeğin yanına pilav, makarna, börek ve çörek gibi hamurlu gıdaların tüketilmemesi gerektiğini anlattı.
“TERAVİH NAMAZI KASLARI KORUR”
Taze fasulye ve kabak gibi sebzelerin sofralardan eksik olmaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Dr. Saraç, iftardan hemen sonra tatlı alınmasının zararlı olacağını ifade etti. Dr. Saraç, sözlerini şöyle tamamladı:
“O tatlı sizin için ciddi zehirdir. Çünkü, yemek yedikten sonra kan şekeri çıkıyor. Üzerine baklava ve revani gibi hamurlu gıdaların alınmasıyla kan şekeri fırlar. Eğer, iftar sofrasından terlemiş ve ağırlaşmış olarak çıkarsanız, bir kenara yığılıp nefes nefese kalıyorsanız, kalbiniz çarpıyorsa yanlış beslenmişsinizdir. Bedeninize zarar verirsiniz. İstirahat eden bir bebeği sarsarak uyandırmış gibi bir duruma düşersiniz. Tatlıyı tok karına değil, iftardan iki saat sonra tüketin. Teravi Namazı da kan şekerinin fırladığı zamana denk gelir. Ki, en güzel yapılan şey Teravih Namazı kılmaktır. İftar sonrası Teravih Namazı kılınması kasların korunmasına katkı sağlıyor. Vücudun kan şekerini korur. Kızartma hamur işi değil, güllaç gibi sütlü tatlılar ile meyve salatalarından tüketin. Rezene, ıhlamur, kekik gibi bitki çaylarından içelim.”