Mutlu YUCA-Taner BAYAR/ BOLU, () - BOLU'da doğal güzellikleriyle göz dolduran yeşil alanları ve çam ormanları bulunan 51 bin hektarlık yeşil alanın turizm teşviği kapsamına alınarak imara açılmasına CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan sert tepki göstererek, "Şu anda hükümet vasfı gitmiş geçici hükümet pozisyonundaki AK Parti gider ayak yine birilerine bir kıyak yapma peşinde" dedi. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise "Bu çıkan kararla Bolu bir turizm kenti olmaya adım adım gidecektir" diye konuştu.
Kayak merkezinin bulunduğu Kartalkaya kayak merkezi ile Bolu'ya 5 kilometre uzaklıkta bulunan Karacasu Termal Turizm Merkezi arasında kalan çam ormanları ve yeşil alanların bulunduğu 51 bin 450 hektarlık alan, Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 'Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi' ilan edildi.
51 bin 450 hektar arasında kalan Aladağ Göksü, Beşpınarlar ve Gölcük Tabiat Parkı planın dışında tutulup gelişim bölgesi kapsamına alınmayarak imara kapalı bölge vasfını kaybetmedi. 51 bin 450 hektarlık yeşil alanın doğa ve turizm yatırımları için teşvik kapsamına alınarak imara açılması tepkilere neden oldu.
Yeşil alanların imara açılmasını AK Parti'nin gider ayak birilerine peşkeş çekmesi olarak nitelendirerek tepki gösteren CHP'li Özcan, "Çok enteresan bir gelişme. Bundan 6-7 ay önce MÜSİAD Başkanı, hükümete yakınlığıyla bilinen iş adamlarının derneğinin başkanı bu bölgede bir keşif yapmıştı. Öyle anlaşılıyor ki bu karar da bu keşiften sonra çıktı. 'Biz burayı istiyoruz, burayla ilgili böyle bir karar çıkartacaksınız' dedi. Şu anda hükümet vasfı gitmiş geçici hükümet pozisyonundaki AK Parti'de gider ayak yine birilerine bir kıyak yapma peşinde. Biz Bolu'da doğa turizminin geliştirilmesine karşı değiliz, yıllardır bunu savunuyoruz. Ama bu kişiye özel değil planlanarak ve programlanarak ve gerçekten doğanın tahrip edilmeyeceği şekilde bir düzenleme istedik. 51 bin hektarlık alanı turizm gelişim bölgesi ilan ediyorsunuz, teşvik bölgesi ilan ediyorsunuz. Peki burada kaç bin tane ağaç telef olacak? Bu konuyla ilgili yeterince araştırma yaptınız mı? Çevre düzeni konusunda ne kadar çalışma yaptınız? Bunların hiç biri ortada yok. Önümüzdeki hafta arkadaşlarla beraber o bölgeye giderek incelemelerde bulunacağız. İlgili bakanlıklara giderek konuyla ilgili de ayrıntılı bilgi isteyeceğim. Burayla ilgili tüm değerlendirmelerimizi yerinde yapacağız. Karşı çıkmamız gerekiyorsa da sonuna kadar karşı çıkacağız. Öyle gider ayak peşkeş yok" dedi.
BURASI MUZ CUMHURİYETİ Mİ?
Bölgeye büyük otellerin yapılmasının orman örtüsünü yok edeceğini savunan Özcan şunları söyledi:
"Burada neye göre bu izinin verildiği belli değil. Buraya doğayla uyumsuz büyük oteller yapmaya kalkarsanız, taş yığınları yapmaya kalkarsanız o bölgedeki orman örtüsünü mahvetmiş olursunuz. Bolu'nun geleceği oralar. Orası insanların Ankara'da 1.5 saatte İstanbul'dan 2.5 saatte ulaşabilecekleri muhteşem bir yer. Türkiye'de örneği olmayan bir yer. Biz elbette Bolu'nun doğasından ve yaylasından faydalanalım diyoruz ama bunu yaparken de birilerine peşkeş çekmeyelim, kişiye göre işlem yapmayalım. Doğamızı tahrip etmeyelim ettirmeyelim. Yurt dışında bu işler yapılırken uzun yıllar kafa yoruluyor. Burada MÜSİAD Başkanı geliyor elini kolunu sallaya sallaya eli cebinde burada dolaşıyor 'Ben burayı beğendim gidin hükümete söyleyin bana burayı tahsis etsin, şöyle de bir karar çıkarsın' diyor. Böyle olur mu burası Muz Cumhuriyeti mi? Türkiye'yi MÜSİAD Başkanı mı yönetiyor?"
BOLU İÇİN ÖNEMLİ BİR KARAR
Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise bölgenin turizm teşviği kapsamına alınmasının büyük bir karar olduğunu açıklayarak, "Bolu belediye başkanı seçildiğim ilk yıl Bolu bir turizm, spor, sağlık ve üniversite kenti olacak demiştim. Bunları ifade ederken Bolu'dan çok fazla talep gelmemişti. Bunu söyleye söyleye konu bir noktaya doğru geldi. Başbakanımız Bolu'ya gelmeden önce belediye başkanları ile yaptığımız toplantılarda bu konunun üzerinde ısrarla durmuştuk. Geldiğinde de olacağı ile ilgili bir müjdeyi bize verdi. Bu karar Bolu'muzun geleceği açısından çok önemli bir karar. Bu çıkan kararla Bolu bir turizm kenti olmaya adım adım gidecektir diye düşünüyoruz. Bolu zengin bir il gözüktüğü için hiçbir teşvikten yararlanamamıştı. Buradaki turizm teşvikleri yatırımların Bolu'ya gelmesini sağlayacak. Turizm yatırımları konusunda da biz seçici davranmak zorundayız. Bolu özel bir coğrafya. 4 mevsimin doyasıya yaşandığı dünyada başka bir il yok. Daha yeşil yerlerde var. Mesela İsviçre daha yeşil ama güneşi her zaman göremezsiniz, Karadeniz daha yeşil rutubetten duramazsınız. Bolu ise kışı kış, yazı yaz, baharı bahar, sonbaharı da sonbahar gibi yaşanacak dünyada ki tek yer. O yüzden biz Bolu'ya tabiatın kalbi diyoruz. Doğamız çok özel. Yüzde 65'i ormanlarla kaplı, 200 kadar göl ve göletimiz var. Böyle bir doğa günü birlik gelinip pisletilen bir alandan ziyade parasını verip burayı sağlıklı bir şekilde geleceğe taşıyacak ve ciddi olarak zengin turistlerin istifade edebileceği bir yer haline getirmek istiyoruz" diye konuştu.
ORMAN KONUSUNDA HASSASİYETİ OLANLAR BAŞKA YERE BAKSINLAR
Yeşil alanların turizm için imara açılmasının ardından doğanın bozulmayacağına öne süren Başkan Yılmaz açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bu konuda çok seçiciyiz. Bu anlamda tesis yapacaklar olursa yolunu, suyunu, elektriğini biz valilik ve belediye olarak il genel meclisimizle beraber çözme sözü veriyoruz. Bu coğrafyayı Bolulular korumuş, kollamış ve geleceğe taşımıştır. Bir başka yerde ağaçlar yok edilip oralara başka şeyler yapılırken, bizim Bolu insanımız kendi ağacını ve doğasını korumuş, yaylaları ile her tarafa sahip çıkmıştır. Bu sahiplenme duygusu içerisinde satacağımız şey doğa olduğu için doğamızı kollayarak geleceğe umutla bakacak bir turizm kenti haline dönüştüreceğiz. Turizmden kastımız sadece otel ve konaklama değil. Çok değişik aktiviteleri içerisinde barındıran bir yapıya dönüştürülecek. Hükümet bir karar verdi ve artık önümüz açıldı. Eğer bunu sağlıklı bir şekilde geleceğe taşıyabilirsek Bolu artık bir dünya kenti olacaktır. Bolu'da ağaçlar kesilerek bir tarla açıldığına veya ağaçlar kesilerek bir başka üretim yapıldığına şahit olamazsınız. Bolu, Türkiye'nin en zengin orman şehri olmasına rağmen orman ürünleri sanayisi gelişmeyen tek yer burasıdır. Niye derseniz eğer hırsızlık, arsızlık Bolu'da olmaz, ormanlar katledilmez. Eğer orman konusunda hassasiyeti olanlar varsa Bolu'ya değil başka yere baksınlar. Türkiye veya Dünya burayı katletmeye çalışsa da Bolu insanı kendi ormanına kendi sahip çıkmıştır. Kimsenin aklına da kimsenin Bolu'ya akıl vermesine de Bolu'nun ihtiyacı yoktur. Bolu'nun her yeri özel bir coğrafyadır. Bu özel coğrafyayı biz turizm anlamında doğayı bozmadan sağlıklı bir irade ile geleceğe taşıdığımız zaman bu güzellikten dünya istifade edecektir diye düşünüyorum."

FOTOĞRAFLI