DİYANET İşleri Başkanlığı’nın istediği üzerine İstanbul’daki camilerde şehit düşen güvenlik görevlileri için Cuma namazından önce Kuran-ı Kerim okutuldu, dua edildi, hutbede ise birlik ve kardeşlik çağrısı yapılırken, “ Komşumuzdan, akrabamızdan terörün hesabını sormaya kalkışmayalım” denildi.
Diğer ilçelerde olduğu gibi İstanbul Avcılar’daki Merkez Camii’nde de bugünkü Cuma namazı öncesi hatipler tarafından Kuran-ı Kerim’den ayetler okundu, tekbirler getirildi. Yapılan dualarda da şehitlere rahmet, yakınlarına ve Türk milletine sabır, birlik duası yapıldı. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbede ise, Allah’ın inananlardan parçalanıp bölünmemesini istediğini, Hz. Muhammed’in de “ Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin. Birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun” hadisinde bulunduğu hatırlatıldı. Hutbede, milletlerin de zor zamanlarını olduğu toplumun her ferdini imtihan çemberinden geçiren bu zamanlarda, yüreklerin buruk, duaların yanık olduğu belirtilirken, şöyle denildi:
“Bugün de zorlu bir süreçten, ağır bir imtihandan geçiyoruz. Sınırlarımızın bittiği yerde savaş başlarken, zulümden kaçan milyonlarca insan vatanımıza sığınırken, bizi de ateş çemberinin içine çekmek isteyenler var. Bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmak, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler var. Karanlık oyunlarıyla bu aziz milleti korkutmaya, yıldırmaya, bezdirmeye, bölmeye ve yok etmeye yeltenenler var. Evlatlarımızı hain emellerine alet eden, annelerinin bağrından kızlarımızı kaçıran, babalarının dizinden oğullarımızı koparan şer odakları var. Dini bertaraf edip kin ve nefreti diline dolayan, barış topraklarına nefret tohumları ekmeye çalışanlar var. Askerlerimiz, polislerimiz, nice masum evladımız şehadet şerbetini içti. Analarımızın yürekleri, yavrularımızın hayalleri dağlandı. Derin bir hüzün içindeyiz.”
Hutbede, bu zor günlerin de geride kalacağı, Allah’ın izni ile acıların üstesinden gelerek k, huzura ve sükuna yeniden kavuşulacağı kaydedilirken, daha ağır bedeller ödememek için her türlü hile ve tuzağın farkına varmak gerektiği kaydedildi. ‘Kardeşlik duvarında’ gedikler açılmasına asla izin verilmemesi istenen hutbede şöyle devam edildi:
“KOMŞUMUZDAN TERÖRÜN HEBABINI SORMAYA KALKIŞMAYALIM”
“Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan cinayet şebekelerinin işlediği cürümlerden dolayı, aynı kıbleye yöneldiğimiz, aynı peygambere ümmet olduğumuz, sevincimizi ve kederimizi, varlığımızı ve yokluğumuzu paylaştığımız masum kardeşlerimizi suçlamayalım. Komşumuzdan, akrabamızdan terörün hesabını sormaya kalkışmayalım. Unutmayalım ki; biz, tahriklere kapılıp sokaklarda birbirimize düştüğümüzde sadece cinayet şebekelerinin hain emellerine hizmet etmiş oluruz. Kardeşlerimize kem gözle baktığımızda, şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri değerlere ihanet etmiş oluruz. Bu gibi hallerde öfke aklımızı alıyor; husumet gözümüzü karartıyor; cahiliye asabiyeti bizi tüketiyor. Farkına varalım! Dilimiz, kin, öfke ve nefrete değil; kalbimizdeki sevgi, şefkat ve merhamete tercüman olsun! Çok iyi düşünelim! Yaşadığımız acılar daha büyük acılara sebep olmasın! Düşmanlarımızı sevindirmeyelim! Bugün İslam coğrafyasında yaşananlar, kadınlarımızı, çocuklarımızı, canlarımızı, değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü ve medeniyetimizi yok etme çabasında olanların hangi noktaya eriştiklerini açıkça gösteriyor. Aziz milletimiz, engin basiretiyle tüm yaşananların farkındadır. Gücünü ve bütünlüğünü koruyarak dünyaya umut ışığı olmaya devam etmek bu milletin harcıdır. Birbirimize hakkı ve sabrı, şefkati ve merhameti tavsiye etmenin tam zamanıdır. Akl-ı selime, bin düşünüp bir söylemeye, hayra çağırıp şerre dur demeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. “

FOTOĞRAFLI