Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki  darbe girişiminin ardından örgüt yöneticiliği ile suçlanarak tutuklanan eski  Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanç hakkında  başlattığı soruşturma tamamlandı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 25 sayfalık  iddianamede, sanığın evindeki aramada bir kitabın giriş kapağının altına  yapıştırılmış, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait 2 fotoğraf ele geçirildiği  bildirildi.

Gözaltına alınmadan önce bazı delilleri çöp kutusuna atarak yok etmeye  çalıştığı belirtilen sanığın iş yerinde Gülen'e ait ses kayıtları, kitaplar,  "Fetullah Gülen samimi" yazılı gazete parçası ve Gülen imzalı olan ve Tanç'a  yazılan mektubun ele geçirildiği anlatılan iddianamede, Tanç'ın delilleri attığı  çöp kutusundaki aramada ise üzerinde "Yeni Ümit İlimler ve Kültür Dergisi"  ibareleri yazılı metal görünümlü USB ele ele geçirildiği aktarıldı.

İddianamede, Tanç'ın Bank Asya'daki hesabını 17/25 Aralık'tan sonra da  aktif kullanmaya devam ettiği belirtilerek, "FETÖ/PDY üyeliği"nden hakkında  soruşturma yürütülen E.A'nın tanık olarak beyanlarına da yer verildi.

E.A'nın beyanında, İlahiyat Fakültesinden örgütün Saniye Hanım  Yurdu'na ders vermeye ve sohbet etmeye giden erkek akademisyenler olduğunu, iki  grup olarak yurda gelen bu kişilerin bir grubunda Murtaza K. ve Mehmet K. ile  Tanç'ın bulunduğunu söylediği anlatıldı.

Tanık E.A, ifadesinde, Murtaza K, Mehmet K. ve Tanç'ın gerek fakültede  gerekse örgütün yurdunda kalan herkes tarafından örgüt mensubu olduğunun  bilindiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu şahıslar örgütün talebiyle gelip bizlere ders anlatırlar ve  bizlerle sohbet ederlerdi. Geldiklerinde kesinlikle Gülen örgütünden  bahsetmezlerdi. Bana göre bu şekilde davranmalarının nedeni örgütün yurdunda  kalan her öğrencinin cemaatçi olmamasından kaynaklanıyor çünkü eğer bu şahıslar  yurda geldiklerinde sürekli örgüt veya Gülen'den bahsetselerdi muhtemelen örgüte  mensup olmayan öğrencilerin tepkisiyle karşılaşacaklar ve bir daha yurda  gelmeyeceklerdi."

- "En çok kurban toplayanlardan biriydi"

İddianamede, tanık olarak ifadesine yer verilen, başka bir  soruşturmanın şüphelisi Y.K. de Tanç'ın fakültede "FETÖ" denildiğinde ilk akla  gelen kişi olduğunu dile getirerek, "Tanç, son derece etkindi ve her faaliyette  bulunuyordu. En çok kurban toplayanlardan biriydi. Burs ve haftalık sohbetlere  katılırdı." beyanında bulundu.

"Kemal" kod adlı gizli tanık da iddianameye giren ifadesinde, Tanç'ın  üniversitedeki paralel yapının önemli mensuplarından olduğunu ve üniversitede  himmet işlerinin organizasyonunu yaptığını anlattı.

Tanç, savunmasında şunları dile getirdi:

"Arkadaşlarımın kaldığı eve taşınmadan önce evin örgütün evi olduğunu  bilmiyordum. Arkadaşlar, Gülen'e ait vaaz kasetlerini dinlemeye başladı. Ben de  dinledikçe Gülen'in vaaz usulü hoşuma gitti ve öylece başlamış oldum. Fakülteden  mezun olduktan sonra Erzurum'da yaşamaya devam ettim ve açılan bir sınava  katıldım. Yüksek İslam Enstitüsüne asistan olarak girdim.

Bu süreçte örgütün evlerinde kalan İlahiyat Fakültesinin talebeleriyle  irtibatım devam etti. İlahiyat Fakültesinde okuyan öğrencilere örgütün evlerinde  kalmaları, yurtlarına gitmeleri ve himmet adı altında örgüte yardımlarda  bulunmaları, Zaman gazetesi, Sızıntı dergisine abone olmaları konusunda tavsiye  ve telkinlerde bulundum. O dönem örgütün evinde kalmak, yurtlarına gitmek, Zaman  gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olmak yasak değildi. Ben de bu örgüte olan  sevgim nedeniyle öğrencilere bu konuda bazı zamanlarda tavsiye ve telkinlerde  bulundum."

İddianamede, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek üzere ABD'ye  gittiği tespit edilen, delilleri üniversite yerleşkesindeki çöp kutusuna atarken  güvenlik kameralarınca görüntülenen ve örgütün eski "Atatürk Üniversitesi  İlahiyat Fakültesi imamı" olduğu öne sürülen Tanç'ın, "silahlı terör örgütü  yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması  isteniyor.

Kaynak.Milliyet