Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’de insanları ayrıştırmadan herkese eşit hizmet verdiklerini vurgulayarak, "Biz herkesi kucaklamak, kapsamak istiyoruz. Bu bizim partimizin destekçisidir, bize oy vermiştir, vermemiştir, bizim sevdamız derdimiz, Türkiye’de yaşayan 82 milyon. Kim olursa olsun hangi ırktan, hangi mezhepten, hangi siyasi görüşten olursa olsun benim için fark etmiyor" dedi.

Seçer, katıldığı bir televizyon programında, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi sürecindeki hizmetlerinden bahsetti. Seçer, ayrıca öğrencilere, üreticilere, esnafa ve belediye personeline yönelik çalışmalarını da anlattı. Mersin’in gelecekte umut vaat eden bir kent olduğunu ve huzur bulmak isteyen herkesi bu kente beklediklerini belirten Seçer, hiçbir ayrım gözetmeksizin kentte herkese eşit hizmet götürüldüğünü ve herkesi kucakladıklarını söyledi. Seçer, TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’de bölgesel gelir dağılımında adaletsizliğin yaşandığı illerin başında Mersin ve Adana’nın geldiğini paylaştı. Göreve geldiği günden bu yana ortaya bir vizyon koyarak çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Seçer, Mersin’in gelecek yıllarda umut vaat ettiğini ve çok iyi noktalara geleceğini vurguladı. Mersin’in çok istikbal vaat eden bir şehir olduğunu kaydeden Seçer, "Çok önemli dinamikleri var. Hem ekonomik, tarihi, kültürel birikim olarak hem sosyolojik olarak çok önemli değerleri var. Bu da Mersin’i çok iyi noktalara taşıyacak. Yaşamak isteyen ya da yeni bir yer arayışı içerisinde olan herkes için Mersin en iyi kentler arasında. Gelsinler Mersin’de huzur ve mutluluk içerisinde yaşasınlar. Yatırımcılar için istikbal vadeden bir bölge. İster sanayi, ister tarım yatırımı, ister turizm, ister lojistik. Burada her türlü imkan var. Yatırımcıları da bölgeme davet ediyorum" diye konuştu.

“Gelir oluşturursanız, gelir dağılımında da adaletsizliği ortadan kaldırmış olursunuz”

Mersin’in sanayi, tarım ve ticaret alanında önemli potansiyele sahip olduğunu belirten Seçer, “Önemli olan; istihdam alanları açmak, işsizliği ortadan kaldıracak bazı yatırımların gerçekleşmesi, insanlara gelir sağlayacak ortamların hayata geçirilmesi. Ekonomik kazanç olursa, ekonomi olursa diğer sorunları bir anda çözüyorsunuz. İnsanlar gelir elde ettiği zaman çocuklarını daha iyi eğitir. İnsanlar gelir elde ettiği zaman kültür olur, sanat olur, o alanlara yönelme olur, kent modernleşir, çağdaşlaşır. Siz ne kadar çok istihdam alanı oluşturursanız, gelir oluşturursanız, gelir dağılımında da adaletsizliği ortadan kaldırmış olursunuz” şeklinde konuştu.

“Biz herkesi kucaklamak, kapsamak istiyoruz”

Ülke kaynaklarının vatandaşlara ait olduğunu ve görevlerinin bu kaynakları en akılcı şekilde kullanmak olduğunu vurgulayan Seçer, “Devlet dediğiniz sosyal devlet olmalı. Belediye dediğiniz sosyal belediye olmalı. Biz onlar için varız. Bu imkanları da onlara götürmek için varız. İnsanların çığlıklarını cevap verebilmek, çaresizliklerinin çaresi olmak, onların mutsuzluklarını mutluluğa dönüştürmek, onları düşünen, onları sarıp sarmalayan, koruyan bir başkanlarının olduğunu hissettirmek çok güzel bir duygu. Benim görevim bu, işim bu. İnsani olarak da hukuki olarak da siyasi olarak da benim görevim bu. Görevimi yapıyorum ve tabii ki yaptığım bu görevden dolayı vatandaşları mutlu edebiliyorsam ben de dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Biz herkesi kucaklamak, kapsamak istiyoruz. Bu bizim partimizin destekçisidir, bize oy vermiştir, vermemiştir bizim sevdamız derdimiz Türkiye’de yaşayan 82 milyon. Kim olursa olsun hangi ırktan, hangi mezhepten, hangi siyasi görüşten olursa olsun benim için fark etmiyor. Kimliğinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazıyorsa benim yurttaşımdır” ifadelerini kullandı.

“Bu sürecin uzaması komplikasyonları da artıracak”

Salgının Türkiye’de görüldüğü mart ayından itibaren krona virüse karşı kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini belirten Seçer, yaşanan süreçte vakalarda hızlı bir artış görüldüğünü söyledi. Seçer, pandemi sürecinde vatandaşların ve esnafın mağduriyetini gidermek adına talepleri hızla karşıladıklarını, gıda yardımlarından dezenfeksiyon işlemlerine kadar birçok çalışma gerçekleştirdiklerini vurguladı. Sürecin uzaması durumunda ekonomik sıkıntıların ve istenmeyen durumların da yaşanabileceğini belirten Seçer, “Önümüzdeki sürecin oluşturacağı tahribatlara göre de yeni tedbirler ya da yeni bazı yardımlar gerçekleştireceğiz” dedi.

Seçer, eğitim ve öğretim sezonunun başlamasıyla uzaktan eğitim modeline geçen öğrencilerin birtakım imkansızlıklarla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Kırsal mahallelere yaptığı ziyaretlerde kendisine özellikle çocuklar tarafından internet altyapısı ve teknolojik cihaz eksikliği gibi konuların iletildiğini belirten Seçer, “Mahallelerinde, eski tabiriyle köylerinde internet alt yapısı yok. Tabletleri yok. Yani bu yeni sistemde online eğitimle ilgili enstrümanları bulmakta zorlanıyorlar. Biz belediye olarak elbette ki mevcut imkanlar dahilinde elimizden gelen katkıyı sunmaya gayret ederiz ancak tabii ki Milli Eğitim Bakanlığı’nın, makro anlamda bu eğitimle ilgili politikaları belirleyen, değerlendirmeleri yapan, kararları alan bu kurumun kalıcı çözüm bulması gerekiyor diye düşünüyorum” diye konuştu.

Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerle işçi sendikaları arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine de değindi. Seçer, "Türkiye’de asgari ücret tutarı 2 bin 324 liradan belirlenirken, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde 1 Temmuz 2020-1 Temmuz 2021 tarihleri arasında en düşük işçi maaşı yıllık ortalama 3 bin 370 TL oldu. Ayrıca sözleşme kapsamında 45 saat olan haftalık çalışma süresi 40 saate düşürülürken, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nda da çalışanlara ortama 250 TL tutarında ikramiye verilecek. Örneğin bir büroda çalışan 5 bin TL aylık alan eleman da vardı. Aynı işi yapıp, aynı mesaiyi harcayıp 2 bin 500, 3 bin lira gibi maaş alan çalışanlarımız da vardı. Yeni yaptığımız düzenlemede bu maaşlara bir denge getirdik. Çok düşük ücretlerde kalan ancak çok yüksek ücret alan çalışma arkadaşıyla bir adaletsizlik yaşayan arkadaşımızın artık bu sıkıntısını ortadan kaldırmış olduk. Aynı iş kolunda farklı maaş uygulamaları da getirdik. Farklı kademeler koyduk. Örneğin 3 bin 370 lirayla işe başlayan bir mühendis arkadaşımızla 10 yıldır, 5 yıldır ya da 15 yıldır belediyede çalışan çok deneyimli bir mühendis arkadaşımızın maaşı arasında fark olacak. Deneyimli, belediyeye daha çok katkı yapan, liyakatli mühendislerimizde farklı ücretlendirmeye gittik. Bizde örneğin mühendis maaşı 3 bin 370 lira ile 7 bin lira arasında değişiyor. Bu tip çalışmaları tamamladık" şeklinde konuştu.

“Esnafımızla iletişim sağlanacak ve sorunları dinlenecek”

Seçer, Mersin’deki 55 binin üzerinde esnafı ilgilendiren Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Danışma Merkezi (MESDEM) protokolünden de bahsetti. Hayata yeni geçirilen bu çalışma kapsamında 3 kademeli bir sistem kurulacağını ve esnafın belediyeyle olan işlerinin hızla çözüme kavuşacağını vurgulayan Seçer, kademelerden birisinin de esnaf masası olduğunu kaydetti. Esnaf masası çalışanlarının belediye ve esnaf arasında bir köprü oluşturacağını kaydeden Seçer, “Bütün bu sorunların kısa yoldan çözüme ulaşması için esnaf masasında bu arkadaşlarımızla irtibata geçebilecekler. Yine çağrı merkezimiz Alo 185 vasıtasıyla bu merkezlere esnaflarımız ulaşabilecekler. Mesai saatleri içerisinde sabah saat 08.00 ile 17.00 arasında bu çağrılar direkt farklı bir hattan esnafımızla iletişim sağlanacak ve sorunları dinlenecek. Akşam 17.00 dışında gelen çağrılar da kayda alınacak. Sabah mesaiyle beraber onların çağrıları gün içerisinde cevap bulacak” ifadelerini kullandı.

“Biz istiyoruz ki Mersin’den her yıl üniversiteye çok sayıda öğrenci gönderelim”

Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki 8 noktadaki eğitim ve öğretimi destekleme kurs merkezlerinde bu sene 4 bin 334 öğrenciyi üniversiteye hazırladıklarını, bin 300 civarında öğrencinin de çeşitli üniversiteleri kazandığını söyleyen Seçer, ilk 50 binde 124 öğrencinin yer aldığını dile getirdi. Geçen sene 170 olan öğretmen sayısını bu sene 222’ye çıkarttıklarını ve yeni açacakları bir kurs merkeziyle şube sayısını 9’a yükselteceklerini kaydeden Seçer, “Çok etkin bir eğitim vermek istiyoruz. Son derece iyi fiziki koşullarımız da var eğitim merkezlerimizde. Biz istiyoruz ki Mersin’den her yıl üniversiteye çok sayıda öğrenci gönderelim. Öğrencinin olması, eğitimli bir toplumun olması Mersin’imiz açısından gelecek için umut vaat edecek diye düşünüyoruz” dedi.

Mersin’de 2’si devlet, 2’si de vakıf üniversitesi olmak üzere 4 üniversitenin bulunduğunu ve buralarda 50 binin üzerinde öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Seçer, Mersin’de okuyan öğrencilere yönelik çalışmalarını da anlattı. Bu kapsamda öğrencilerin 2024’e kadar belediyeye ait toplu taşıma araçlarından 1 liraya faydalanabileceğini, Çamaşır Kafe ve Çorba Büfesi hizmetlerin yanı sıra öğrencilerin yoğun olduğu yerleşim alanlarında ücretsiz wi-fi uygulaması gerçekleştirdiklerini söyledi. Ayrıca farklı illeri kazanan Mersinli üniversite öğrencilerine de öğrenim yardımlarını bu sene artırdıklarının altını çizen Seçer, "Geçen yıl 7 bin 200 öğrencimiz bin 250 lira her biri bizden eğitim yardımı aldı. Bu yıl da tahmin ediyorum 7 bin 500-8 bin civarına yükselecek. Her 4 yıllık üniversiteyi kazanan öğrencimiz bu hizmetlerden faydalanıyor. Bu eğitim yardımını alıyor. Bu yıl da bin 400 lira eğitim yardımı belediyemiz tarafından üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerimize verilecek” diye konuştu.

“Bir başka büyükşehirde böyle bir daire başkanlığının olmadığını biliyorum”

Göreve geldikten sonra kurdukları Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde kadınlara ve çocuklara yönelik de birçok önemli çalışmayı hayata geçirdiklerini belirten Seçer, “Kadın bizim için önemli. Önemli olduğunu bildiğimiz için de bu bizim manifestomuzda, seçim bildirgemizde yer alan bir konuydu. Mersin’de şu anda Kadın ve Aile Hizmetleri dairesi Başkanlığı var. Bir başka büyükşehirde böyle bir daire başkanlığının olmadığını biliyorum. Daha çok şube müdürlükleri marifetiyle kadınlara yönelik çalışmalar yapılıyor. Ama biz daha geniş tuttuk, daire başkanlığı bünyesinde bunları yapıyoruz. Birçok konuda kadınlarımızın mesleki eğitimleri, yaşadıkları aile sorunları, hukuki sorunları, ekonomik sorunlarına kadar; ekonomik hayata katılmalarına kadar birçok konuda onlarla ilgileniyor işbirliği yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“Belki de dünyada olmayan bir şey, toptancı sebze halinde biz kreş açtık”

Çalışan kadınların çocukları için iki noktada kreş açtıklarını ve bu kreşlerin sayısını artırmayı hedeflediklerini kaydeden Seçer, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kreşler bizim önemsediğimiz çalışma alanlarımızın başında geliyor. Belki de Türkiye’de olmayan, dünyada olmayan bir şey, toptancı sebze halinde biz kreş açtık. Mersin Toptancı Hali, Türkiye’nin en büyük hali. Çok sayıda ticaretin olduğu, insanın çalıştığı bir yer. Orada çok sayıda kadın çalışıyor. Sabahın erken saatlerinde oradaki işyerlerine gelirler ve kreşlerde çocuklarına Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin öğretmenleri refakat ediyor. Belki de standart olarak Türkiye’de ender kreşlerden biridir. Son derece Avrupa standartlarında, çok çağdaş ve bilinçli öğretmenlerimizin refakatinde orada çalışan emekçi kadınların çocukları kreş hizmetlerimizden faydalanıyor. Yoksul bir annenin, yoksul bir ailenin çocuğunu kreş eğitimine gönderme şansı yoktur çünkü öyle bir geliri yoktur. Belediye marifetiyle bunları yapmak istiyoruz. Sayısını çoğaltmak istiyoruz, çoğaltıyoruz da. Şu anda önemli çalışmalarımız var. Yeni yaptığımız kreşlerimiz var. Yine buna benzer yerlerde orta, düşük gelirli ailelerimizin olduğu bölgelerde arkadaşlarımız kreş faaliyetlerini sürdürüyorlar."