Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bolu Abant'ta 'TRT stratejik yol haritası belirleme çalıştayı'na katıldı. Abant'ta Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü tarafından karşılanan Kurtulmuş, otelin göl kenarındaki restoranında iskelede kahvaltı yaptı. Kurtulmuş, ardından basına kapalı yapılan çalıştay öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

'ADALET YÜRÜYÜŞÜ'

Kurtulmuş, CHP'nin Adalet Yürüyüşü'nün son noktaya sağ salim ulaşması için her türlü emniyeti temin etmeye çalıştıklarını, şimdiye kadar titiz bir çalışmayla en ufak bir zarar gelmeden konvoyun bu noktaya ulaşmasının sağlandığını söyledi. Planlanan günde yapılacak mitingle birlikte yürüyüşün tamamlanacağını ümit ettiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bununla birlikte bunu fırsat bilip herhangi bir şekilde provokasyon üretmek isteyenler olabilir. Dün yakalanan DEAŞ'lılarda olduğu gibi bu sorun, bu konu bütünüyle ortaya konulacaktır. Arkasındaki esas deliller oluşturulacaktır. Yürüyüş konvoyu içinde de başka bir takıp hesap edilemeyen örgütlerin ya da art niyetli grupların CHP'nin bayrağının altında ya da bu yürüyüşün gölgesi altına sığınarak orada herhangi bir provokasyon zemini oluşturulmasına mani olmak da CHP'nin siyasi sorumluluğundadir. CHP'li arkadaşlar da şimdiye kadar dikkatli titizlikle bu konuyu gözden geçiriyorlar buna riayet ediyorlar. Bu önemli bir meseledir. Allah korusun ortaya konulacak bir provokasyon gerçekten Türkiye'ye ağır bedeller ödettirir. Onun için herkesin dikkatli olması lazım. Yürüyüşü organize eden arkadaşların dikkatli olması lazım. Hükümet olarak bizim üzerimize düşen sorumluluk güvenliği sağlamaktır. Titizlikle sonuna kadar gayret ediyoruz. İnşallah son noktaya kadar da bir şey olmadan bu işi sonlandıracağız."

SURİYE MESELESİ

Suriye'deki gelişmelere de değinen Kurtulmuş, Ruslarla sürekli müzakere halinde olduklarını söyledi. Sadece Afrin konusunda değil ayrıca çatışmazısızlık bölgelerindeki konuları da detaylı bir şekilde görüştüklerini belirten Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Astana sürecinin bize, Rusya'ya ve İran'a vermiş olduğu sorumluluklar ortadadır. Bu sorumluluklar çerçevesinde de ümit ederiz ki çatışmasızlık bölgelerinde bir an evvel hayata tam manasıyla geçirilmesi mümkün olur. Dolayısıyla Suriye'yi Ruslarla detaylı bir şekilde konuşuyoruz. Ruslar şunu biliyorlar: Türkiye Suriye'nin kuzeyinde meydana gelebilecek olan her türlü hareketliliğe karşı son derece dikkatli ve son derece titizdir. Çünkü Suriye topraklarında hele hele Türkiye'ye yakın bölgelerde ortaya çıkacak her hangi bir terör örgütünün faaliyeti doğrudan doğruya Türkiye'nin güvenlik meselesidir. Çok uzaktaki bir yerde bizi ilgilendirmeyen bir ülkede olan olay değildir. Burnumuzun dibindedir."

'RUSLAR RAHATSIZLIĞIMIZI BİLİYOR'

Kurtulmuş, özellikle PYD, YPG unsurlarının Türkiye'ye karşı hareketlenmesine asla göz yummayacaklarını, oradan gelecek herhangi bir saldırıya karşı misliyle karşılık vereceklerini ilan ettiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Nitekim her atılan füze de karşılık buluyor, misliyle cevabını buluyor. Orada karadan Türkiye'ye gelecek olan terör saldırısını Türkiye önleyebilecek güçtedir, kuvvettedir, kudrettedir. Bununla ilgili de sınır bölgelerimizde yeterli her türlü hazırlık yapılmıştır. Bu bir savaş ilanı manasında değildir. Tam tersine Türkiye'ye gelebilecek saldırılara karşı hazırlıklı olmak anlamındadır. Türkiye bu anlamda bu hassasiyeti ortaya koyuyor. Ruslar da bu hassasiyeti biliyorlar. Ve özellikle Afrin bölgesindeki PYD, YPG unsurlarının varlığından rahatsızlığımızı biliyorlar. Ümit ederiz ki gereği yerine getirilir."

SURİYELİ MÜLTECİLER

Son dönemde Suriyeli mültecilerle ilgili artan gerginliklere de değinen Kurtulmuş, Türkiye'nin 80 milyon olarak 3.5 milyona yakın Suriyeli mülteciyi alıp bağrına bastığını, yarım lokmasını, suyunu bölüştüğünü, bir komşuluk, bir kardeşlik vazifesi olarak ev sahipliği yaptığını söyledi. Dünyada bunu yapacak başka millet olmadığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Son dönemdeki provokasyonları dikkatle takip ediyoruz. Güvenlik güçlerimiz asla bunlara fırsat vermiyor. Milletimize çağrımız şu: Bu kadar başarıyla tarihe altın harflerle yazılacak olan bu insanlık ödevini yerine getirmiş bir millet olarak bu provokasyonlara asla müsaade etmeyiniz. Bu provokasyonları yapanlara hiçbir şekilde meydanı bırakmayın. Suriyeliler bizim dostumuzdur, kardeşimizdir. Onlarla biz yarım ekmeğimizi bölüşmeye devam edeceğiz. 'Suriyeliler suça bulaşıyor.' üzerinden de ayrı bir algı oluşturmaya çalışanlar var. Bunlara fırsat vermeyelim."

Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında Cerablus'ta, Azez'de, El Bab'ta çok sayıda Suriyeli vatandaşın kendi ülkesine gittiğini söyleyen Kurtulmuş, "Gönlümüz şunu arzu eder: Bu ev sahipliğini yaptık ama, sonuçta bu Suriye'de kalıcı bir barış olsun, adil bir barış olsun. Suriyeli bu kardeşlerimiz kendi ülkelerine geri dönebilsinler. Bülbülü altın kafese koysanız illa vatanım illa vatanım der. Dolayısıyla biz bu Suriyeli dostlarımıza dostluk, ahbaplık, kardeşlik vazifemizi yerine getiriyoruz. Ümit ediyoruz ki Suriye'de en kısa zamanda şartlar iyileşir ve kendi ülkelerine dönmeleri mümkün olur. Komuoyunun Suriyeliler üzerinden oluşturulacak provokasyona uyanık olması lazım. Şu günlerde bütün konularda halkımızın uyanık olmasını istirham ediyoruz. Hani diyor ya 'Kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela' yani 72 düvel Türkiye'nin üzerine abanmış durumda. 'Türkiye'de hangi toplumsal farklılıkları kaşıyabiliriz.' bunun hesabında olan bir takım dış çevreler ve onların iç maşaları var. Bunlara karşı halkımız uyanık olsun. Milli birlik ve dayanışma içinde bu zor dönümleri aşarız inşallah" diye konuştu.

Kaynak:Gazetevatan