Boğaziçili Biyomedikal Mühendisi Umut Ağyüz, meme kanseri tanısında Türkiye'de bir ilke imza attı. Ortak genetik mirasa sahip Türk ve Ortadoğu toplumu baz alınarak, meme kanseri riskinin genetik faktörlerini belirleyen DNA tarama testi yaptı. Genç mühendisin geliştirdiği kit ile meme kanseri riskli kişi, doktor yönlendirmesiyle DNA testi yaptırabilecek. Kişiye özel rapor hazırlanacak, risk yüzde 40 oranında düşürülecek. Çalışma Türkiye'de 2017 yılında başlayacak.

KANSER RİSKİ DÜŞECEK!

Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra ODTÜ'de yüksek lisans yapan Umut Ağyüz adının hakkını vererek meme kanseri riski taşıyanlara umut oldu. Umut'un 2 yıllık çalışması sonucunda, meme kanseri görülme oranı yüzde 40'a düşecek. Uzmanlara göre son 10 yılda Türkiye'de 15 binden fazla meme kanseri vakası görülüyor. Test sayesinde ise en doğru sonuca ulaşılması düşük maliyetle gerçekleşecek.

BU UYARILARI DİKKATE ALIRSANIZ...

Türkiye' de her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor. Her 5 kadından birinin ise meme kanserli bir akrabası bulunmakta. Meme kanseri şüphesi taşıdığını düşünen kişi, doktorunun yönlendirmesi ile DNA testine başvuru yapabilecek. İki yıllık çalışmanın sonucunda söz konusu istatistiklerde özellikle yüzde 40 oranında riski azaltacağını belirten Biyomedikal Mühendisi Umut Ağyüz şu sözlerle anlattı:

"Doktorunuz DNA testi ile risk faktörü belirlenmesi isterse o zaman bize başvururlar ve bize gönderilen örnek üzerinden kişinin DNA'sını deşifre ederiz kişiye özel bir rapor sunarız. Doktoru hangi noktada DNA hataları olduğunu ve o genlerin ne işe yaradıklarını gördükten sonra tahmini olarak bu çıkabilecek olasılıkları eleyebilmek için öncesinden kişiyi uyarır. Kişi bu uyarıları dikkate alarak yaşarsa meme kanseri görülme oranı yüzde 40'a kadar iner. Meme kanseri oluşumunu 1. evrede yakalarsanız meme dokunuzun yüzde 98'ini kurtarabilirsiniz."

BİN TL'LİK MALİYETE KARŞI ÜRETİLEN TESTİN ÜCRETİ 100 TL

Amerika'da ve Avrupa'da toplumların genetik yapılarına uygun testler yapılmakta. Bu noktada Türkiye'de ise 2017 yılında faaliyete geçilecek. Türk toplumuna en doğru sonucu en düşük maliyetle sunmak amaçlanıyor. Mühendis Ağyüz; "Türkiye'de ilk defa meme kanseri riskini genetik yapıya bakarak belirleyen Türk toplumuna spesifik olarak dizayn edilmiş bir DNA tarama testi yaptık. Meme kanseri için özel. Diğer testlerden farkı hem kan örneklerinin yurt dışına gönderilmesinin önüne geçilmesi hem maliyetini 10'da 1 düzeyinde düşürdük. Zaman içerisinde hasta sayısının Türk popülasyonunda düşmesini ve SGK'nın, Sağlık Bakanlığının, devletin bu yönde maliyetlerini zaman içerisinde düşürmesini bekliyoruz. Kit düşük ücretle Türk toplumu ile buluşacak. Avrupa'da kitin kullanıcıya ulaşmasının minimum maliyet bin TL fakat Türkiye'de 100-200 TL ile piyasaya olacak" dedi.

UZMANLARDAN TAM NOT ALDI

İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin çalışma neticesinde hastaların daha uzun yaşayabileceğini ve kansere yakalanma oranlarının düşeceğini belirtti.

Prof. Dr. Sezgin kişiye özel raporlama aşamasını şu sözlerle anlattı: "Türk halkına özgü gen profillemesin de değerlendirilmesi ile kişide kanser riskinin artığını saptadığımız zaman beslenme, egzersiz, iş değişiklilerinin planlamasını yaparak kanserin gelişmesini engelleyebiliriz. Bu çalışma bize hastaların daha uzun yaşamasını ve kansere yakalanmamasını sağlayabilir. Avrupa da meme kanserinin görülme sıklığı Türkiye ile aynı oranda olmasında rağmen ölüm oranında bizde daha yüksek olduğu saptandı. Türk hastalarına daha geç tanı konuyor. Bunun için Türk halkına özgü gen profillerinin yaptırmalarında fayda vardır" diye konuştu.

HASTALIK YAYILMADAN ENGELLENEBİLECEK

Tıbbi Genetik ve Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Yüksel bütün hastalıkların genetik olduğunu, 23 bin genin olduğunu ve genlerden sadece 6 bin tanesinin DNA'sının incelenebildiğini belirtti. Prof. Dr. Yüksel; "Erken teşhis ederekten yani meme kanserine uyarladığınızda yüzde 10 genetik kanser olarak karşımıza çıkıyor. Bir kanser genetik bir değişiklikle yıllar sonucu ortaya çıkıyor. Farklılıkları bularaktan önceden tararsak ve tanıya gidersek toplumun riskini çok azaltmış oluruz. Ölüm yaşını uzatmış olacağız. Erken tanı sistemiyle takibi kolay olacak ve yayılmadan engellemiş olacağız "dedi.

Kaynak:Habertürk