Sabah'tan Erhan Öztürk'ün haberine göre; Yapılsın mı, yapılmasın mı tartışması 1968 yılından bu yana süren Taksim'e cami projesinde 49 yıllık rüya gerçekleşiyor. Vakıflara ait 2 bin 482 metrekarelik araziye yapılacak Taksim Camii'nin mimarları ise tanıdık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşa edilen Beştepe Millet Camii'nin de mimarları olan Y. Mimar Şefik Birkiye ve Dr. Mimar Selim Dalaman. 19 Ocak'da İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nda görüşülüp onaylanan projenin önünde hiçbir engel kalmadı.

DİĞER İBADETHANELERİN YÜKSEKLİĞİ DİKKATE ALINDI

Proje detayları, maketi ve çizim aşamasında nelere dikkat edildiğinin ayrıntılarını ise sadece Sabah ele geçirdi. Yıllardır, 'yapılsın' , 'yapılmasın' tartışmalarına da son noktayı koyacak tarihi yapının çizim aşamasında Beyoğlu'nun tarihi hassasiyeti, bölge dokusu ve en önemlisi de hemen arkasında yer alan Rum Ortodoks Kilisesi ile Ermeni Katolik Kiliseleri'nin de yükseklikleri dikkate alınarak projelendirildi. Taksim Meydanı ile Beyoğlu mimari dokusunda sıkça rastlanan 20. yüzyıl başındaki ART Deco mimari stilinden esinlenildi. I. Mahmud tarafından 1731 yılında bölgenin su ihtiyacının karşılanıp dağıtılması için yaptırılan sekiz köşeli ve sekiz köşeli bir çatısı bulunan küfeki taşından yapılan Taksim Makmesi'nin arkasına yapılacak. İstanbul'un kalbi olarak adlandırılan Beyoğlu'nda yapılacak Taksim Camii'nin minare yüksekliği 61 metre. Bu yükseklik özellikle diğer dini mabedlerin yüksekliği dikkate alınarak projelendirildi. Proje tamamlandığında aynı anda 2 bin 575 kişi ibadet edebilecek. Kot farkı dikkate alınarak tasarlanan projenin yer altında üç katı bulunacak. Otopark olarak tasarlanan üç katta toplam 165 araç park yapabilecek. 12 bin 574 metrekare kapalı alanı bulunan tarihi yapıda konferans, sergi salonları da mevcut. 820 metrekare zemine oturan projenin dış cephesinde açık renk doğal taşlar kullanıldı.

DANIŞTAY DURDURMUŞTU

Uzun yıllar kamuoyunda tartışılan söz konusu alana yapılacak cami projesinde son nokta bugün koyuluyor. Y.Mimar Birkiye ve Dr. Mimar Dalaman'ın büyük bir titizlikle hazırladığı proje kurul onayından sonra hayata geçirilecek. İstanbul Taksim Meydanı'na cami yapılsın mı yapılmasın mı tartışması 1968'de başladı. Devam eden yıllarda da sürdü. Danıştay, 1983 senesinde "Taksim'e cami, Çarşı, otopark yapılmasının kamu yararına uygun olmadığı" yönünde karar alıp camiye izin vermedi. Ancak, 1994'te İstanbul Belediye Başkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan, caminin yapılması yönünde büyük bir kampanya yürüttü. Belli dönemlerde gündeme gelen ancak somut bir adım atılamayan Taksim Camii'nde bugün son adım atılıyor. Projeye kurulun vereceği onaydan sonra önünde bir engel kalmıyor. Tarihi su Maksem'inin arkasında bulunan bugün otopark olarak kullanılan alanın sahimi Vakıflar. İçerisinde küçük bir mescidin olduğu arazide, tarihi hassasiyetlere özen gösterilerek projelendirilen Taksim Camii ortaya çıktığında Rum Ortodoks ve Ermeni Katolik Kiliseleri ile birlikte ibadete açılmış olacak.-

İSMİ HENÜZ BELLİ DEĞİL AMA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 yıllık sürede zaman zaman Taksim'e cami yapılmasıyla ilgili gündeme getiriyordu konuyu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında, "Maksem'in olduğu yere de Taksim Meydanı'nın ihtiyacı var. Oraya bir Selahattin Camii yerleşmesi lazım. Bunların projesi hazır. Bir diğeri de AKM. Burayla ilgili de ön hazırlıklar proje, her şey var. Daha güzeli de yapılabilir. Arkada devasa bir yer var. Oraya dev bir opera binasını da yerleştirmek suretiyle sanat anlayışımızı görün demek lazım. Şu andaki bina zaten depreme dayanıklı değil. O yönden sıkıntısı var. Gitti gider. Gümüşsuyu'ndan çıkarken araçlar yerin altına girecek Mete Caddesi, buradan da Taşkışla'nın oradan çıkacak. Taksim Meydanı tamamen yayalaştırılmış olacak. Böyle güzel bir meydana bizim ihtiyacımız yok mu? Var. Onun için de cesaret. Kültür bakanımız burada, Belediye Başkanımız burada, Cumhurbaşkanı olarak ben de buradayım. Başbakanımız zaten o da evet dedi. Adım atacağız, bir an önce yürüyeceğiz. Şunlar şöyle demiş bunlar böyle. Bırakın millet ne diyor ona bakalım. Bizim doğru dürüst bir meydanımız yok ya. Taksim'deki projeyi bitirelim orası arı kovanı gibi işleyecektir..."

GEÇMİŞ İLE GELECEK HARMANLANDI

Bugün kurul gündemine gelen proje maketinde Taksim Meydanı'na bakan iki minare ile tanımlanan ana kubbe bulunuyor. Proje, Taksim Maksemi'ni izleyen bazasının iki uçtaki kubbeli yapılarla sonlandırılması ile kademeli olarak arsaya ve genel siluete oturtuldu. Projede tarihi Taksim Maksemi ile Taksim Camii'nin birbirleri ile bütünleşmesine büyük bir önem verildi. Cami bazasının, meydan siluetinde ön plandaki tarihi Taksim Maksemi kütlesi ile olan devamlılığı, yapının bölgeye adını veren bu önemli tarihi ve kültürel miras ile bütünleşmesi hassasiyeti dikkate alındı.

Geçmişin ve geleceğin birbirini desteklemesinin bir sembolü olacak bu bütünleşme harmanlandı. Taksim Meydanı siluetinde Cami'ye anıtsallık karakteri katan en önemli özellik olarak karşımıza çıkıyor.

MANEVİ ATMOSFER GÜÇLENDİRİLDİ

Mimarlar, Birkiye ve Dalaman, tarihi projeyi çizerken ince eleyip sık dokudular. Projenin yan cepheleri ile kubbelerde çok sayıda pencere kullanıldı. Bundaki amaç bol miktarda pencere ile iç mekanda ışığın ve oluşturduğu ışık hüzmelerinin etkisi ile manevi atmosferin güçlendirilmesi. Cami ibadet alanında yerden tavana kadar uzanan pencereler yardımıyla hem mekan içerisindeki düşey hatlar vurgulanmış hem de gün ışığının iç mekanı azami şekilde doldurması hedeflendi.

İÇ MEKANDA AÇIK RENK TONLARI VE SADELİK

Geleneksel cami mimarisinde sıkça rastlanan merkezi kubbeli cami tipinde tasarlanan, cami iç mekanında, açık renk tonları ile doğal ışığın verdiği sadelik, ferahlık ve aydınlık hissinin müminlere yaşatılması amaçlandı. Bu ferahlık hissi, yapının cephelerinde kullanılan açık renk doğal taşlar sayesinde dış mekana da yansıtıldı. Caminin, arsanın doğusunda kalan sokak dokusu ile insan ölçeği ve cephe entegrasyonu, kullanıcıların ibadet öncesi ya da sonrası vakit geçirebilecekler. Parsel sınırlarını takip eden bir avlu - teras yapısı tasarlandı. Aynı zamanda, eğimden dolayı açığa çıkan ve birinci Bodrum kat olarak adlandırılan bu yapısal alan, Taksim Meydanı'ndan görülen kütleye baza teşkil ediyor. Bu kat, Tarlabaşı Caddesi'nden gelen araçlara, camii altında bulunan kapalı otopark için (3 kat üzerine, toplamda 165 araç kapasiteli) giriş imkanı verdiği gibi, aynı zamanda, dini ve/veya kültürel aktivitelerin yapılabileceği, iki farklı giriş imkanı olan çok amaçlı bir salonu da bünyesinde barındırıyor. Hem Tarlabaşı Caddesi'nden hem de İstiklal Caddesi'nden erişim imkanı bulunan bu çok amaçlı salon, ihtiyaç halinde, cuma namazlarında halkın hizmetine açılabilecek ilave bir ibadet alanı şeklinde tasarlanmıştır.

TAKSİM CAMİİ'NİN KÜNYESİ

*Maksem Cami Projesine ilişkin genel bilgiler şu şekildedir;

*Tapu Parsel Alanı : 2482 m2

*Zemin Üstü Toplam İnşaat Alanı : 2859 m2

*Zemin Altı Toplam İnşaat Alanı : 9715 m2

*Toplam Kapalı İnşaat Alanı : 12.574 m2

*Ana Kubbe Çapı : 28 m.

*Ana Kubbe Yüksekliği (iç mekan net) : 29 m.

*Minare Yüksekliği : 61 m.

*İbadet Alanı (zemin kat) : 820 m2 (kapasite : yaklaşık 1.000 kişi)

*İbadet Alanı (bayan mahfil katı) : 320 m2 (kapasite : yaklaşık 375 kişi)

*Son Cemaat Mahali : 70m2 (kapasite : yaklaşık 100 kişi)

*Çok Amaçlı Salon (alt zemin kat) : 900 m2 (Cuma günleri ihtiyaç halinde ilave ibadet alanı olarak kullanılması durumunda kapasite : yaklaşık 1100 kişi)

*Toplam ibadet kapasitesi : 2575 kişi

*Sergi Salonu : 155 m2

*Camii Vakıf ve Dernek Alanları : 180 m2

*Otopark (3 adet bodrum kat) : Toplam kapasite : 165 Araç

Kaynak:Milliyet